Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. E. Saba Özmen, İstanbul Barosu’nun 20 Soruda 6306 Sayılı Kanun Çerçevesinde Kentsel Dönüşüm konulu çevrim içi yayınına katıldı.
6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’un taşınmaz mülkiyetine getirdiği kısıtlamaların hukuki niteliğiyle ilgili soruyu cevaplayan Prof. Dr. Özmen, Anayasa’nın 35. maddesiyle mülkiyet hakkının sınırlandırılabildiğini ancak milkiyet hakkı kısıtlamalarının Kanun’la yapılabileceğini hatırlattı.
İlgili Kanun’da, beklenen depremde yıkılacak ya da ağır görecek yapıların idari bir tespite dayanmak koşuluyla riskli yapı olarak değerlendirildiğini belirten Özmen, riskli yapının tespitinin kim tarafından nasıl yapılacağı konusunun Kanun’da tam bir facia olduğunu ifade etti.
Arsa payı düzeltilmesi davasında satışı engellemek için ihtiyadi tebrin asla istenemeyeceğini söyleyen Saba Özmen, paylı mülkiyette payın metrekareyle ölçülemeyeceğinin altını çizerek payın Tabu Sicil Tüzüğü 27 ve devamınca bir kesir olduğu hatırlatmasında bulundu. Bu sebeple Tapu kütüklerine metrekare yazılmasını da doğru bulmadığını belirten Özmen, BK 688 1. fıkranın okunması önerisinde bulundu.
“Paylı mülkiyette eşya bölünmez, mülkiyet hakkı da bölünmez, hak ve yetkiler bölünür.” diyen Prof. Dr. Özmen, payın bir kesirden ibaret olduğunu pay, taşınmazda mevcut olduğunda taşınmaz olmadığını, taşınmazmış gibi işlem gördüğünü vurguladı. Özmen, bina yıkılmadan önce arsa payı düzeltilmesi davası mutlaka açılmaz diye bir şeyin de olmadığı bilgisini paylaştı.
Binaların alt katında merdivenle inilen yerdeki dairelerin, aslında yolsuz tescil yoluyla” müteahhitler tarafından sığınakten daireye çevrilmiş olduğuna dikkat çeken Özmen, böyle durumda Yolsuz Tescil MK 1025 ve İyi Niyetle MK 1023’ün önemli bir demokrasi kılıcı görevi göreceğinin altını çizdi.
Yayının tamamını seyretmek için: