Hızlı ve Adil Yargılama için Reform Şart

Yargıtay Ceza Genel Kurulu Üyesi İsmail Rüştü Cirit

Yargı reformu acil bir ihtiyaç mıdır? Neden?

Yargı reformu gereklidir. Hem hızlı hem de adil yargılanma için şarttır. Çünkü Türk Milleti adına karar verme yetkisinde olan şu anki işleyişinden milletimiz çok da memnun değildir. Memnuniyetsizliklerini çeşitli vesilelerle ifade etmektedir. Bu memnuniyetsizlikle görev alan hâkim ve savcıların da çok fazla dâhilleri yoktur. Çünkü yılda 10 milyon civarında davaya bakmakta olan Türk yargısı 10 bin hâkim, savcı civarındadır. Ağır iş yükü altında görev yapmaktadır. Sistemsel bozukluk olduğu için ersem ve gereklidir.

Yüksek yargıdaki problem sadece iş yükünün fazlalığı mıdır?

Hayır, sadece iş yükünün fazlalığı değildir elbet. Diğer neden de ehliyetli, riya katli kadroların yüksek yargıda yer almasında çekilen sıkıntılardır. Bunun da sistemsel nedenleri vardır. Aynı zamanda zihniyet değişimi de gerekli. İçtihat Mahkemesi olduğunun farkında olması gerekir.

Yüksek yargıda davaların taraflarına göre farklı kararlar verildiği söylenebilir mi? Diğer deyimle adalet terazisinin eğri tartması söz konusu mu?

Kamuoyuna yansıyan kararlara göre olduğu söylenebilir. Genel olarak söylenmese bile bazı kamuoyunda yer almış olan kararlar da mevcuttur. Kişiye ve olaya göre farklı kararlar verildiği de istisnai olarak görülmüştür. Aynı sözlerin farklı söylemlere göre ağır eleştiri veya kişilerle haklarına saldırı mahiyetinde kabul edildiği de olmuştur.

Yargıtay ve Danıştay’da daire ve üye sayısının artırılması yargının sorunlarını çözer mi?

Kısmen çözer. Yargının devasa problemleri vardır. Yargıtay ve Danıştay söz inceleme merciidir. Problemin kaynağında problem çözülmediği sürece Yargıtay ve Danıştay’daki problemler devam edecektir. Bunun esas nedeni birincisi ağır iş yükü diğeri de sayısal ve nitelik yetersizliğidir. Bunların çözülmesi durumunda bu problem de ortadan kalkacaktır.

Yargıtay kısa zaman önce daire ve üye sayısının artırılmasını isterken şimdi neden karşı çıkıyor?

Şu anda Yargıtay’ımız yeni durumu kabullenmiş ve artış karşısında yeni daire ve yeni üyelerin gerekli olduğuna inanmıştır. Geçmişte istinaf mahkemelerin kurulma durumuna göre üye ve daire sayısının azaltılmasını düşünmüştür. Şimdi ise yeni durumu kabullenmiştir.

Adalet Bakanlığı 2007 yılında yüksek yargıda üye sayısının azaltılmasını isterken şimdi niçin artırma yolunu tercih etti? Bu da tutarsız bir şey değil mi?

Bölge Adliye mahkemelerinin göreve başlaması düşünüldüğünde üye sayısı azaltılacaktı. Kurulamayınca üye sayısının artırılması kararlaştırıldı. İstinaf mahkemelerin kurulma ve kurulmaması durumuna göre farklı düşünceler ortaya çıkmıştır.

Hâkim ve savcı sayısı yeterli mi? Hâkim ve savcılarımızın mesleki eğitim ve başarıları yargı sürecini ne derece etkilemektedir?

Hâkim ve savcı sayısı yeterli değildir. Suç ve suçluluk dava açısından aynı durumda olduğumuz Almanya’da 30 bin hâkim, savcı iş başındayken biz de üçte biri hâkim, savcı iş başındadır. Kurumsal olarak Almanya yargısı yetişmiş yardımcılar akdi kollukla birlikte çalışmakta. Biz de böyle bir durum söz konusu değildir. Bizim de süratle yetişmiş hâkim, savcı sayısını artırmamız gerekir.

Hâkim ve savcılarımızın mesleki eğitim ve başarıları yargı sürecini doğrudan etkilemektedir. İyi yetişmiş hâkim ve savcılar önlerine çıkan sorunları çözmekte başarılı olmakta ve hakkı daha çabuk teslim etmektedir. Bu nedenle eğitimin önemi açık olup eğitim ve başarılar yargı sürecini hızlandırır.

Adil yargılama için, reformlar yapılıncaya kadar mevcut sistem içinde hâkim, savcı ve avukatların yapabilecekleri yok mudur?

Yapabilecekleri çok şey vardır. Herkes görevini tam yaparsa adil yargılanmaya katkısı olur. İyi niyetli olarak daha fazla çalışıp daha iş üretmek zorundadırlar. Ancak sorunların esas kaynağı sistematikten kaynaklanmaktadır.

Dosya Girişi       2. Bölüm: M. Nihat Ömeroğlu      3. Bölüm: Av. Reşat Petek

Bu içerik daha önce Türkiye Hukuk dergisinin 6. sayısında yayımlanmıştır.