Hukuk öğrencilerine öneriler

Hukuk fakültesi tercihi mi yapacaksınız? Sizi bekleyen bu yeni dünyada ne yapacağınız konusunda kafanız biraz karışık olabilir. Hukuk fakültesinden mezun ya da halen bu bölümde okuyanların tavsiyelerine ihtiyaç duyabilirsiniz. Halihazırda hukuk fakültesinde okuyor ancak istediğiniz verimi elde edemiyor, başka hukukçuların deneyimlerinden faydalanmak da istiyor olabilirsiniz. Bu yazımızın hukuk öğrenciliği sırasında hayatınızı kolaylaştıracağına eminiz çünkü içeriği Türkiye Hukuk’un onlarca hukukçu takipçisi tarafından oluşturuldu. Aşağıdaki liste, hukuk fakültesi öğrencilerinden avukata, hukukçu akademisyenlerden hâkimlere kadar hukukla ilgili pek çok farklı kesimden kişinin önerilerinden oluşmaktadır.


“Hukuk zordur” ön yargısını kırın

Hukuk bölümüne çok zor ve ağır bir bölüm ön yargısıyla bakılmamalı. Hukuk, zannedilenin aksine kalın hukuk kitaplarındaki bilgileri ve bütün kanunlarını ezberlemek değildir. Önemli olan iyi analiz edebilmeyi öğrenmek ve hukuk mantığını kavrayabilmektir.

Ancak!

Hukuk fakültesinde ilk yıl çok zor gelebilir. Buna rağmen özellikle hukuk fakültesi birinci sınıfın birinci dönemi kesinlikle çalışmadan düşük ortalama ile geçilmemeli.

Bölüm ve meslek sevilmeye çalışılmalı. Eğer sevilmezse okurken de iş hayatında da gerçekten zorlanılır. Hukuk bölümü ve mesleği ciddi bir iştir. İşinizi ciddiye alarak yapın. Bunu yaparken de tadını çıkarmaya bakın.

Ders derste, hukuk da derste öğrenilir

Ders, derste öğrenilir; bütün dersler düzenli takip edilmeli. Derse devamlılık konusunda süreklilik gösterilmeli.

Daha ilk aylardan ders çalışma düzeni belirlenmeli, özellikle yazı yazarak not alınmalı , özet çıkarmak alışkanlık haline getirilmeli.

“Sınava kadar aklımda kalsa yeterli” bakış açısı asla benimsenmemeli. Okul hayatınız boyunca öğrendiğiniz herhangi bir bilgi, mesleğinizin bir parçası ve bunları unutma lüksünüz yok.

Okul size hukuk hayatınızdaki bilgilerin bir kısmını öğretiyor olsa bile siz, bu bilgileri üst basamaklara taşımak için çabalamalısınız.

Hukuk ezber değildir

Asıl önemli olanın bir kurumun, kavramın unsurlarını görebilmek ve onu anlamlandırarak bütüne ulaşmak olduğu unutulmamalı.

Derslere, sınavları geçmek için değil yorumların niçin yapıldığını anlamak için çalışılmalı. Önemli olan not ortalaması veya okulun kaç senede bitirildiği değil, okulda gerçekten neler öğrenildiğidir. Pratik hayata geçince hukuk eğitiminin verdiği düşünme yapısı ve arka plan bilgilerinden başka bir hukukçuya yardımcı olabilecek başka bir şeyin olmadığı unutulmamalı.

Hukukta pratik dersleri önemseyin

Roma hukuku ve hukuk tarihi gibi dersler güncel değil gibi zannedilmemeli, bu derslerin ufuk açtığı unutulmamalı. İslam hukuku, hukuk felsefesi, hukuk sosyolojisi, hukuk mantığının temelleri de ihmal edilmemeli. Pratik dersler kaçırılmamalı. Bir pratik çalışmadan elde edilecek kazanımlar, haftalarca çalışmayla ancak elde edilebilmektedir.

Hocalardan çekinmeyin

Ders hocalarına çekinmeden sürekli soru sorulmalı; cevap alınamayan ve merak edilen konularla ilgili araştırma yapılmalı. Meraklı ve sorgulayıcı bir öğrenci profiline sahip olmanın yanında hocalarla iyi bir iletişim içinde de olunmalı.

Okuyun, çok okuyun, nitelikli okuyun

Her türden çokça kitap okunmalı, özellikle de bol bol hukuk kitapları, makaleler, yargı kararları, Yargıtay’ın emsal kararları ve kanunlar okunmalı. Çünkü pratik hayatta ne bildiğiniz değil, bildiğinizi ne kadar iyi ifade edebildiğiniz önemli olacak. Böylece hukuk diline daha çabuk alışılacak, mahkeme diline aşina olunacak kendi mesleki diliniz gelişecektir. Bu da hukuk derslerine çalışmaktan zevk alınmasını sağlayacak ve sınav notlarına olumlu yansıyacaktır. (Hukuk öğrencilerine kitap önerileri yazımıza göz atabilirsiniz.)

Hem sözlü hem yazılı Türkçe bilgisi çok iyi olmalı. Bunun için Türk edebiyatının önemli eserleri de okunmalı, Türkçe yazım ve ifade becerisi geliştirilmeli.

Okumak yetmez, seyredin

Hukukla ilgili filmler ve diziler seyredilmeli. Bunun için Türkiye Hukuk’un hazırladığı en iyi hukuk filmleri listelerine ve hukuk dizileri önerilerinden faydalanılabilir.

Hukuk dersleri arasında asosyal olmayın

Öğrencilik hayatı boyunca sosyal faaliyetlere mümkün olduğunca katılım gösterilmeli. Öğrenci kulüplerinde aktif çalışmak, çevre yapmak ve farklı alanları tanımak konusunda faydalı olacaktır. Öğrenci kulüpleri bünyesindeki etkinlik ve projelerde görev almak hayata bakış açısından önemli değerler katacak ve hem mesleki hem de yaşadığınız çevre hakkında fikir sahibi olmanızı sağlayacaktır.

Farazi dava yarışmaları takip edilmeli, bu yarışmalarda aktif olarak yer almaya çalışılmalı. Böylece belagat (söz söyleme, fikirleri savunma) kabiliyeti geliştirilmeli.

Hukukla ilgili sivil toplum kuruluşlarına üye olarak çalışmalarında aktif olarak görev alınmalı.

Yabancı dilinizi geliştirin

Yabancı dil mutlaka geliştirilmeli. Mümkünse üniversiteden mezun olunduğuna bir yabancı dil, akıcı şekilde konuşuyor olunmalı. Üniversiteden mezun olunca avukat, hâkim veya akademisyenlikten hangisine yönelirseniz yönelin akademik seviyede yabancı dile sahip olunmaya büyük özen gösterilmeli.

Hem yabancı dili geliştirmek hem de farklı ülkelerin hukuk sistemlerini yakından görebilmek için Erasmus gibi yurt dışı öğrenci değişim programlarına katılmalı.

Tatil de yapın kariyer de…

Yaz tatilleri boş geçirilmemeli, resmî bir geçerliği olmasa da her yaz bir avukatın yanında staj yapılmalı. Böylece çalışma hayatının gerçeklerinin farkına varılacaktır.

Yaz stajlarında fırsat bulundukça avukatlarla fikir alışverişinde bulunulmalı. Hâkim, savcı veya avukatların genelde hukuki tartışmalara girmekten keyif aldığı unutulmamalı.

Uzmanlaşın, derinleşin

Hukuk alanıyla ilgili meslekler yakından tanınmaya çalışılmalı. İş hayatını görmek ve hangi mesleğe daha uygun olunduğuna karar verebilmek için avukattan hâkim – savcıya kadar her meslek gurubuyla görüşülmeli, söz konusu mesleklerle ilgili bilgi edinilmeli.

Ceza mahkemeleri, hukuk mahkemeleri ve idari yargı mahkemeleri bünyesindeki farklı duruşmalara seyirci olarak katılmaya çalışılmalı.

Uzmanlaşılacak alanı seçmek için son sınıf beklenmemeli, mümkün olduğunca erken davranılmalı. Hukuk fakültelerinin fazlalığı sebebiyle mezunların sayısı da oldukça yüksektir ve belli bir alanda uzmanlaşarak fark oluşturulabilir, öne çıkmak mümkün olur.

Hem Türkiye’de hem de dünyada hukuk sistemiyle ilgili değişim ve gelişmeler yakından takip edilmeli.

Eğitiminizi etkinliklerle destekleyin

Hukukla ilgili etkinliklere (söyleşi, panel, konferans vb) ve sertifika programlarına mümkün olduğunca çok katılmalı ve etkin bir dinleyici olunmalı. Güncel hukuk etkinliklerini kaçırmamak için de Türkiye Hukuk sitesi, Twitter ve Facebook hesapları takip edilmeli.