Prof. Dr. Yaman Akdeniz: Yargı Reformu, internet üzerinde hiçbir etki yaratmayacaktır.

Türk Ceza Hukuku Derneği ve İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi iş birliğiyle İstanbul Barosu Konferans Salonunda “Türk Ceza Hukuku Kapsamında İfade Özgürlüğü Sempozyumu” düzenlendi. Sempozyumun “Sosyal Medya ve İfade Özgürlüğü” oturumunun konuşmacılarından Prof. Dr. Yaman Akdeniz “Erişim Engellemeleri ve İfade Özgürlüğü” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi; Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarına rağmen erişim engellemelerine devam edildiğine dikkat çekti.

Türkiye’de erişim engelleme istatistiklerinin 5651 sayılı Kanun’un 2007’de yürürlüğe girmesiyle Telekomünikasyon ve İletişim Başkanlığı tarafından sadece 12 ay yayımlandığını, 2009 yılından bu yana ise böyle bir raporun paylaşılmadığını belirten Prof. Dr. Akdeniz; milletvekillerinin Meclis’te Türkiye’den kaç internet sitesine erişimin engellendiği, bunların detaylarının neler olduğu, hangi kanun maddelerine istinaden erişim engelinin getirildiği gibi birçok sorunun cevabı için başvuruda bulunduklarını ancak bunların yetkililer tarafından cevaplandırılmadığını söyledi.

İfade Özgürlüğü Derneği olarak başlattıkları “Engelli Web” projesi kapsamında Türkiye’den erişimi engellenmiş site ve url adreslerini tespit ettiklerini ve bu tespitleri de Haziran 2018’de “Engelli Web 2018 Raporu“nda paylaştıklarını ifade eden Akdeniz, Türkiye’de bugün itibarıyla yaklaşık 300 bin web sitesine ve alan adına erişim engeli getirildiği, bunun özellikle de 2016 yılı ve 15 Temmuz sonrasında çok ciddi artış gösterdiği bilgisini paylaştı.

“Filmin sonunu baştan söyleyeyim: Özellikle ifade, basın özgürlüğü ve internetle ilgili sorunların kesinlikle yargı reformu adı altında çözülebileceğine inanmıyorum.” diyen Prof. Dr. Yaman Akdeniz’in konuşmasından öne çıkan satırlar şu şekilde:

Türkiye Jokey Kulübünün bile erişimi engelleme yetkisi var

Ağırlıklı olarak medyada ve akademik çalışmalarda 5651 sayılı Kanun ve erişim engellemeleri hep birlikte anılır. Dört farklı maddenin kapsamı çocukların korunması, 8A Millî Güvenlik, Kamu Düzenin Korunması, dolayısıyla hükûmet organlarının korunması, 9. madde Kişilik Haklarının Korunması, 9A maddesi de özel hayatın gizliliğinin korunması şeklindedir. Fakat yaptığımız detaylı çalışmalarda yetkinin sadece bu kanun kapsamı altında yer almadığını gözlemliyoruz. Dolayısıyla bir dönem kapatılan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı, sonrasında Bilgi Teknoloji Kurumları ve Yargı’nın daha çok erişim engelleme uygulamalarını yaptığı bilinirken Sağlık Bakanlığından Diyanet İşleri Başkanlığına, Yüksek Seçim Kurulundan Tütün ve Alkol Dairesi Başkanlığına, hatta Türkiye Jokey Kulübünün bile erişim engelleme yetkisinin mevzuatta yer aldığını göreceksiniz. Dolayısıyla yetkinin tam olarak nerede ve nasıl kullanıldığının açık ve net bir şekilde takip edilmesi zorlaştı. Ağırlıklı olarak Bilgi Teknolojileri Kurumu 5651 sayılı Kanun kapsamında erişim engeli yaparken diğer yetki dağılımları çeşitli kanun, hatta yönetmeliklerle farklı farklı kurumlara verilmiş halde. Yetki verilen kurumların sayısı da günden güne artıyor. Biraz daha ayrıntılı baktığımızda yetki en çok Bilgi Teknoloji Kurumu tarafından özellikle 5651 sayılı Kanunun 8. maddesi kapsamında çocukların zararlı içerikten korunması için kullanılırken 2018’de BTK’nın kararlarının biraz düştüğü, Yargı’nın ise arttığını görüyoruz. Bunun sebebi ise Anayasa Mahkemesi’nin BTK Başkanlığına bu kanunla verilen müstehcen içeriklere erişim engelleme yetkisini iptal etmesinden kaynaklanıyor. Bundan sonra idari bir kurul tarafından değil ancak ilgili Sulh Ceza Hâkimlikleri tarafından bu kararların alınması mümkün olacak.

Nisan 2015’te yürürlüğe giren 8A Maddesi özellikle Millî Güvenlik, Kamu Düzenin Korunması açısından kullanılan madde. Özellikle 7 Haziran seçimlerinden sonra sıklıkla 8A maddesi kapsamında öncelikle Başbakanlığa, sonrasında Cumhurbaşkanlığına ve ilgili Bakanlıklara verilen yetkiyle bugüne kadar tespit ettiğimiz toplam 357 tane 8A kararıyla yaklaşık 20 bin alan adına, yüzlerce haber adresine ve sosyal medya paylaşımına erişim engellenmiş durumda.

Wikipedia’ya Erişim Engeli

Wikipedia halen engelli fakat Anayasa Mahkemesi önümüzdeki bir iki ay içinde genel kurulda Wikipedia başvurusuyla ilgili ihlal kararı verecek. Çünkü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) harekete geçti ve AİHM Wikipedia’nın başvurusunu incelemeye aldı ve hükûmetten görüş istedi. Genellikle de Anayasa Mahkemesi o aşamada devreye girip karar veriyor.

Erişim engellemesinin içeriği kaldırma yükümlülüğü yok

Yine mevzuatta, özellikle kişilik haklarının ihlali maddesine istinaden çok sayıda erişime engelleme kararı verildiğini görüyoruz ve bunlar da ağırlıklı olarak siyasi nitelikli. 17-25 Aralık sürecinden sonra Şubat 2014’te yapılan değişikliklerle mevzuata kişilik haklarının ihlaline istinaden erişim engelleme uygulaması getirildi.

9.maddenin detayına baktığımızda madde sadece erişim engellemesini öngörmüş, dolayısıyla kaldırma yükümlülüğü yok. Hatta siz erişimi engellenen haberi kaldırdığınızda karar yok hükmünde oluyor, bu sebeple ondan sonraki hukuki süreçlerde de hep duvara tosluyorsunuz. Fakat haberlerin kaldırılması için özellikle devlet organları ve Erişim Sağlayıcıları Birliğinden sürekli bir baskı var. Başta T24 olmak üzere OdaTV, habersol neredeyse erişime engellenen bütün haberlerini kaldırmaya başladı. Bu da tabii bu uygulamanın bir taraftan etkili olmaya başladığını gösteriyor. Çünkü aslında muhalif nitelikli haber kaynakları bu haberleri sitelerinden çıkartmış oluyor. Birçok haber sitesi, topyekun haber sitemiz kapatılmasın veya engellenmesin diye baskı altında haberlerini kaldırıyor.

Fakat bir taraftan içtihata baktığımızda özellikle 9. maddeyle ilgili Anaya Mahkemesi’nin artık yerleşik bir içtihatı var, 9. maddeyle ilgili 13 tane kararı var. Şunu söylüyor Anayasa Mahkemesi: İstisnai olması gerekir, diyor. Yani erişim engeli uygulamasının ancak çok istisnai durumlarda, açık ve net bir ihlal olduğu durumlarda, uygulanması gerekir diyor. Anayasa Mahkemesi kararları Türkçe ve gayet anlaşılır bir dille yazılıyor. Tamamen sistemden kaynaklı bir sorun olduğu için artık 9. maddenin topyekûn Anayasa Mahkemesi tarafından iptalinin değerlendirilmesi gerekir. Bu yöndeki taleplerimize de henüz cevap vermedi.

Dolayısıyla Yargı Reformu, internet üzerinden hiçbir ama hiçbir etki yaratmayacaktır.