Yaşlandırma Uygulaması FaceApp’ın Gerçek Yüzü*

Son günlerde tanıdığımız birçok kişinin sosyal medyada yaşlı fotoğraflarıyla karşılaştık. İlk kez 2017 yılında Wireless Lab adındaki Rus şirketi tarafından yayımlanan FaceApp en büyük patlamasını geçen günlerde yaşadı. Birçok ünlü ve fenomenin de kendi yaşlandırılmış fotoğraflarını paylaşmasıyla birlikte uygulamanın popülaritesi daha da arttı. Bu ay hem iOS hem de Android cihazlarda en popüler uygulamalar arasında ilk sırayı aldı. Forbes raporuna göre 9 Temmuz ve 19 Temmuz tarihleri arasında Wireless Lab şirketi, FaceApp uygulaması üzerinden 1 milyon dolar ciro elde etti. Bu gelir ise, firmanın günümüze dek elde ettiği toplam gelirin yaklaşık yüzde 10’una tekabül ediyor.

Kişisel verilerimiz kopyalanıyor

Uygulamanın bu kadar popüler olmasının hemen ardından ise gizlilik politikası ve hizmet kullanım şartları konuşulmaya başladı. Günümüzde milyonlarca indirmeye ulaşan bu uygulamanın en önemli riskini ise kişisel veriler oluşturuyor. Birçok uygulamada olduğu gibi FaceApp da kullanıcılardan birçok yetki/izin istiyor. Toplanan kullanıcı verileri başta reklam verme amaçlı olmak üzere pek çok alanda kullanılabiliyor.

Kullanıcılar uygulamayı kurarken cihazın kamerasına erişme, fotoğraf ve video galerilerine erişme, cihaz içeriğini görüntüleme gibi birçok izni de vermiş oluyor. Uygulama şirketleri, topladıkları bu verileri üçüncü taraflara satıyor. FaceApp, verilerinizi uygulamayı kullanarak vermiş olduğunuz izin ile paylaşabilir, görüntüleyebilir ve kullanabilir hale geliyor. Siz uygulamadaki verilerinizi silseniz bile FaceApp’in bu verileri depolama hakkına sahip oluyor.

Uygulamanın hizmet kullanım şartlarında geçen bir ifade:

FaceApp’a sunduğunuz içerikle; şu anda bilinen veya daha sonra geliştirilen tüm medya biçimlerinde ve kanallarında tarafınıza tazminat ödemeden kullanıcı içeriğinizle bağlantılı olarak benzerlik barındıran herhangi bir ad, soyad kullanılarak, içeriğinizin çoğaltılması, değiştirilmesi, uyarlanması, yayımlanması, tercüme edilmesi ve türevi işlemler yapılması suretiyle, dağıtılması, halka açık bir şekilde gösterilmesi için kalıcı, geri alınamaz, münhasır olmayan, telif hakkı olmayan, dünya çapında, tamamen ücretli, devredilemez, alt lisanslanabilir bir lisans vermektesiniz.

General Data Protection Regulation ve Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile birlikte kişisel verilerin, işlenmesi ve depolanması ağır yaptırımlarla kontrol altında tutulmaya çalışılıyor olsa da bu belirsiz ve açık uçlu sözleşme koşullarına sahip olan FaceApp’ın yürürlükteki veri kurallarının yanı sıra temel bir insan hakkı olan mahremiyetin korunmasına dair hükümler ile de çeliştiği açıkça ortada.

FaceApp’tan geri adım

İngiliz veri koruma kurumu ICO’dan (Information Commissioner’s Office) bir yetkili; FaceApp hakkındaki endişelerin farkında olduklarını, kullanıcıların kişisel verilerinin nasıl kullanılacağından emin olmadığı müddetçe bu tarz hizmetleri kullanmaması gerektiğini ifade etti.

Geçen günlerde ABD Senatosundaki Demokratların lideri Chuck Schumer da, konuyla ilgili yaptığı açıklamada FBI ve Federal Ticaret Komisyonu’na çağrı yaparak programın ‘ulusal güvenlik ve veri gizliliğine yönelik tehlike oluşturduğunu’ söyledi ve soruşturmada bulunulmasını istedi.

Uygulamanın üreticisi ve CEO’su Yaroslav Goncharov, Forbes’a verdiği röportajda FaceApp’in gelen istekler üzerine kullanıcıların verilerini sildiğini ancak gelişmiş gizlilik politikası ve yeni geliştirmelerle daha fazla şeffaflık sunulacağını söyledi.

Ücretsiz ise ürün sizsiniz demektir

Facebook’un, birçok kullanıcının verilerini sattığı Cambridge Analytica skandalından sonra hiçbir uygulamaya güvenmememiz gerektiğini bir kez daha hatırlamamız gerekmektedir. Ayrıca geçen yıl yine sosyal medyada popüler olan Get Contact uygulamasını da unutmamalıyız. Kullanıcıların sosyal medyada merak duygularıyla hareket ederek eğlenmek amacıyla kullandıkları bu uygulamaların aslında şirketler tarafından verilere erişim sağlamalarını ne kadar da kolay hale getirdiğini, kendi verilerimizin yanı sıra çevremizde bulunan kişilerin kişisel verilerinin de bu gibi uygulamalar aracılığıyla kolayca kötü amaçlı kişi ve şirketlerin eline geçebileceğini unutmamalıyız.

Gelişen teknoloji yüz tanıma sistemlerini ön plana çıkarmaktadır. Akıllı telefonların ekran kilidini açmak ve uygulamalara erişmek, internet bankacılığı faaliyetlerini gerçekleştirmek, sanal ortamlara giriş sağlamak için kullanılan yüz tanıma sistemi ilerde hiç şüphesiz daha aktif hale gelecek. Kişisel fotoğraflarıma erişim sağlansa bile bana bir zarar gelmez düşüncesinden sıyrılıp bu gibi durumlara karşı daha dikkatli olunmalıdır. Ücret ödemiyorsanız ürün sizsiniz sözü de her zaman aklımızın bir köşesinde yer edinmelidir.

Safa Bayköse | İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrencisi


Kaynakça:

  • 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu
  • Directive 95/46/EC of the European Parliament and of the Council of 24 October 1995 on the protection of individuals with regard to the processing of personal data and on the free movement of such data
  • https://www.theguardian.com/technology/2019/jul/18/faceapp-row-uk-watchdog-monitoringprivacy- concerns?CMP=Share_iOSApp_Other
  • https://pazarlamasyon.com/faceapp-uygulamasini-10-gunde-6-5-milyon-kisi-indirdi/
  • https://www.evrensel.net/haber/383194/faceappe-yuklediginiz-fotografinizi-billboardda-goru rseniz-sasirmayin
  • https://www.webtekno.com/yaslandirma-uygulamasi-faceapp-kullanici-lisansi-h72572.html
  • https://www.gazeteduvar.com.tr/dunya/2019/07/18/yaslandirma-uygulamasi-faceapp-icin-fbi a-sorusturma-cagrisi/
  • https://www.sanalhukuk.net/buzdaginin-gorunen-yuzu-faceapp-guvenilir-mi/
  • https://www.ulusal.com.tr/bilim-teknoloji/btkdan-getcontact-aciklamasi-h197743.html

*Bu içerik, Türkiye Hukuk’un FaceApp uygulamasıyla ilgili makale çağrısı üzerine hazırlanmıştır.