24 Maddede Nafaka Çalıştayı Sonuç Bildirgesi

Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM) tarafından 54 baro ve baroların Kadın Hakları Merkezi’nden 120 avukatın katılımıyla 13 Temmuz 2019 tarihinde Ankara’daki Avukat Özdemir Özok Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen Nafaka Çalıştayı’nın sonuç bildirgesi açıklandı.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu‘nun açılış konuşmasında “Türkiye Barolar Birliği’nin resmî duruşu ve görüşü bu çalıştaya bağlı olarak çıkacak.” dediği Nafaka Çalıştayı’nın sonuç bildirgesinden çıkardığımız 24 ana başlık şu şekilde:

  1. Fonlar kurulması veya sosyal yardımlar yapılması nafakanın alternatifi değildir.
  2. Nafaka konusunda cinsiyet açısından nötr görünen bir düzenleme değişikliği orantısız biçimde kadınlar aleyhine sonuçlar doğuracağı için ayrımcıdır.
  3. Nafaka hakkına yapılacak müdahaleler ağırlıklı biçimde kadınları olumsuz etkileyeceği için kadınlar aleyhine dolaylı ayrımcılık oluşturur ve CEDAW hükümlerine, taraf olduğumuz İstanbul Sözleşmesine aykırı düşer.
  4. Şiddet döngüsünden kurtulamayan kadınlar üzerinde yoksulluk nafakası üzerinden mali anlamda baskı ve tehdit yaratmak, şiddetle mücadeleyi etkisiz hale getirmek, dahası şiddetle mücadeledeki pozitif yükümlülükleri ihlal etmek anlamına gelir.
  5. Yoksulluğa rağmen, nafakaya hükmedilip hükmedilmeyeceği ve yoksulluğun bitip bitmeyeceği bilinmeden, önceden nafakanın süresinin belirlenmesi konusunda takdir yetkisi tanımak kadınlar aleyhine dolaylı ayrımcı bir tutumdur.
  6. Genel olarak nafaka borcu, bakma veya dayanışma yükümlülüğüne dayanır, bir yaptırım değildir.
  7. Nafaka yükümlülüğü, hangi ilişkiden kaynaklanırsa kaynaklansın kusurdan bağımsızdır.
  8. Nafakanın temelinde hukuka aykırı fiil değil; bakma veya dayanışma yükümlülüğü vardır.
  9. Yoksulluk nafakası, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olma ve daha ağır kusurlu olmama şartlarına bağlıdır.
  10. İleri sürülenin aksine sadece yoksulluk nafakası değil, yardım nafakası da süresizdir.
  11. Sadece yoksulluk nafakası zamanaşımı süresine tabidir, diğerleri her zaman istenebilir.
  12. Yoksulluk nafakası bir yıllık zamanaşımına tabi olduğu için nafaka yükümlüsünün görece geçici bir süre için ödemeden güçsüzlüğe düşmesi halinde nafakanın kaldırılması nafakanın bir daha istenememesine, bağlanmamasına yol açacaktır.
  13. Şartsız destek olma borcu yükleyen mevcut evlilik birliği veya çocuklar için geniş takdir yetkisi tanınmıştır, şarta bağlı dayanışma yükümlülüğü yönünden sınırlı takdir yetkisi tanınmıştır.
  14. Yoksulluk nafakasında korunacak bir kamusal menfaat yoktur, dolayısıyla geniş bir takdir yetkisi gerektiren olgu da yoktur.
  15. Nafaka miktarları ve artırım tutarları çok düşük belirlenmekte ve günlük ihtiyaçları karşılamamaktadır, takdir yetkisi kadınlar aleyhine kullanılmaktadır.
  16. Nafakanın artırımı için açılan davalar iki yıl veya daha uzun sürmektedir, hak arama özgürlüğü ihlal edilmektedir.
  17. Nafaka borcu sebebiyle yıllarca hapiste kalmak tümüyle gerçek dışı bir iddiadır.
  18. Şiddete karşı koruyucu/önleyici tedbir kararlarına karşı direnç göstermek ile nafaka kararına karşı direnç göstermek arasında zihniyet açısından bir fark yoktur.
  19. Kadın yoksulluğunun yasal, yargısal, politik, ekonomik sebepleri vardır.
  20. Yoksulluk nafakası düzenlemesinde cinsiyet ayırımı yapılmamıştır. Kadın veya erkek eş boşanmakla yoksulluğa düşecekse ve kusuru diğer taraftan daha fazla olmamak şartıyla diğer eşten yoksulluk nafakası isteyebilir (Madde 175).
  21. Yoksulluk nafakasının daha çok kadınlara veriliyor olmasının nedeni kadınların ekonomik olarak güçsüz bırakılmaları, bağımlı kılınmaları ve boşanmakla yoksulluğa düşecek olmalarıdır.
  22. Yoksulluk nafakası ömür boyu değildir. Türk Medeni Kanunu’nda yoksulluk nafakasının sona ermesi, kaldırılması ve indirilmesi şartları belirlenmiştir (Madde 176).
  23. Anayasa Mahkemesi kararları ve Yargıtay içtihatlarıyla yoksulluk nafakasının ölüm veya evlilik ile kendiliğinden sona erinceye ya da mahkeme kararıyla kaldırılıncaya kadar süresiz olması gerektiği karara bağlanmıştır.
  24. Nafakanın süreli hale getirilmesi kadının mağduriyetini artıracak ve onu şiddet gördüğü ve mutsuz olduğu bir evliliğe katlanmak zorunda bırakacaktır.

TÜBAKKOM tarafından gerçekleştirilen Nafaka Çalıştayı Sonuç Bildirgesi’nin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.