Av. Gökhan Uğur Bağcı: Bir Marka Piyasaya Sürüldükten Sonra E-Ticaret Sitelerinde Satılabilir

Avukat Hakları Grubu’nun Youtube kanalında Av. Taşer Kara ve Av. Bengü Kendir’in hazırlayıp sunduğu “Avukatlıkta Niş Alanlar” serisinin bu haftaki konuğu Av. Gökhan Uğur Bağcı oldu.

5 Yıl Öncesine Kadar E-Ticaret Kanunumuz Yoktu

İnternetten yapılan satışları tanımlayarak konuşmasına başlayan Av. Gökhan Uğur Bağcı, “E-ticaret dediğimizde internet üzerinden yapılan satışları anlıyoruz. Çok yanlış da değil. 2015 yılında Elektronik Ticaret Kanunu çıkana kadar herhangi bir mevzuat mektubu dahi yoktu. Biz Tüketici Kanunu’nun yollamasıyla hazırlanan Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’ndeki mesafeli sözleşme tanımı ve kavramıyla sorunları çözmeye çalışıyorduk. SMS durdurma çabası dışında kanunun çok da müthiş bir faydası olduğunu söylemem. Ama en azından elektronik ticaretin geçtiği bir mevzuatımız oldu. Temel kanunumuz bu oldu diyebiliriz.” dedi.

Bağcı sözlerine şöyle devam etti:

Bunun yanında Tüketici Kanunu var. Bunun dışında bakanlığın getirdiği yeni kavramlar var. Örneğin ETBİS.Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi, güven damgası gibi. Bizim alanımızda yazılan mevzuat sayısı da az. Aynı zamanda bu alanda yazılan makale sayısı da az. Uygulama biraz kendi yolunu bularak ilerliyor. Avrupa’da, Amerika’da çok fazla kaynak bulabiliyorsunuz ama Türkiye için konuşacak olursak çok fazla değil. Bir taraftan keyifli mi dersek son derece keyifli bir çalışma alanı. Pandemi nedeniyle elektronik ticarete bulaşmamış bir kimse kalmamıştır. Niş ve zor bir alan. Ama günün sonunda son derece keyifli olduğunu söyleyebilirim. 

Hakem Heyetinde Orta Nokta Bulunur

Hakem heyetine gidildiğinde her iki tarafın orta yolu bulduğunuz belirten Bağcı “Sorunlar ağırlıklı olarak bir tarafın tüketici olması hasebiyle Tüketici Kanunu ve onun yollamasıyla Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği çerçevesinde ortaya çıkan ve çözülen sorunlar. Hukuki soruna, davaya ya da başka bir şeye dönüşen durumlar nedir dersek tüketici mevzuatı kaynaklı hakem heyeti başvurularına çok sık rastlıyoruz. Hakem heyeti başvurularından tatmin olmayan tarafların zaman zaman tüketici mahkemesine gittiklerini görürüz. Genelde hakem heyetinin verdiği kararlardan taraflar çoğunlukla tatmin oluyor. Bu alana ilgi duyan arkadaşların tüketici hakem heyetine ve tüketici mahkemesi süreçlerine hakim olmaları gerekmekte.” diye konuştu. 

Büyük e-ticaret şirketlerine her gün pek çok şikâyet aldıklarını belirten Gökhan Bağcı “İnternet üzerinden dolandırıcılık günümüzde çok yaygın. Her gün hepimiz bu tarz şeylerle karşılaşıyoruz. Kartınızın, hesabınızın çalınması gibi. Özellikle kayıtlı kartınız varsa ciddi sıkıntı yaratabiliyor.Eğer bir şirketin vekilliğini yapıyorsanız savcılıklardan çok fazla bilgi talebi gelir. Tüketicinin avukatıysanız az önce bahsettiğim dolandırıcılık işlemleriyle karşılaşma durumunuz olur. Şirket tarafında eğer ciddi ciro yapan, çok fazla e-ticaret hareketi olan şirketlere günde yaklaşık 15 ila 30 arasında yapılan şikâyetler için savcılıklardan bilgi talepleri gelir. ” şeklinde konuştu. 

Bağcı sözlerine şu şekilde devam etti: “Şu konu ülkemizde halâ anlaşılmış değil. Siz bir markanın sahibisiniz. O markayı pazara bir kere sunduktan sonra e-ticaret sitelerinde alınıp satılmasına engel olamazsınız. Ürününüz orjinal olduğu sürece taklit vs söz konusu olmadıkça bir e-ticaret sitesine ihtarname gönderip ben bu malın sahibiyim, distribütörüyüm. Sizin sitenizde satılmasına izin vermiyorum. Bunu ilandan kaldırın gibi ihtarname bir işe yaramıyor. Ama biz senelerdir bu tarz ihtarnameleri alır dururuz.” 

Önemli Denetimler Yapılıyor

Bağcı devlet tarafından e-ticaret sitelerine sıkı denetimler yapıldığının altını çizerken “Çok kısıtlı da olsa Ticaret Bakanlığı’yla e-ticaret siteleri olarak karşı karşıya geliyoruz. Tüketici Mahkemesi Hakem Heyeti Başvuruları’nın yanı sıra tüketicilerin doğrudan Bakanlığın oluşturduğu sistem çerçevesinde şikâyet etme hakları da var. Oraya yapılan şikâyetlerde de Bakanlık size bir yazı yazıp bilgi ister. Bakanlığın dönem dönem büyük çaplı denetimleri olur. Bazı şirketler seçilir. İki üç sayfalık soru setleri verilir. Geçmiş birkaç seneye dönük sizden bir dolu belge isterler. Çok ciddi bir denetim yaparlar. Bu denetimlerde şirketler için önemlidir.” yorumunda bulundu.  

E-hukukçu olmak için gereken yetkinliklere değinen Bağcı “Yabancı dil artık olmazsa olmaz oldu. Sular seller gibi bilinmesi gerek demiyorum.Bizim e ticaret alanında kaynak sıkıntımız var. Bir durum varsa Avrupa Birliği’ndeki mehazına bakmak durumunda kalıyoruz. Kişisel verilerle ilgili bir yorum yapacaksak Türk kaynakları son derece yetersiz. Dönüp Avrupa’daki kaynaklara bakıyoruz. O nedenle bunları anlayacak seviyede İngilizce bilmek araştırma kabiliyetimizi artırmak adına önemli.” ifadelerini kullandı.