Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi

1-) Genel Olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’de yukarıda sayılan diğer 7 adet kurum gibi bir Avrupa Konseyi kuruluşudur. Ancak yapısı ve detaylandırılması sebebi ile ayrı bir bölüm halinde işlenecektir. Genel olarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleriyle güvence altına alınmış olan tüm hakların herhangi bir nedenle herhangi bir kişi ya da devlet tarafından kısmen ya da tam olarak çiğnenmesi ve ihlal edilmesi halinde, birey gruplarının, tüzel kişiliklerin ve diğer devletlerin, mevzuatlarda belirtilen şartlar dâhilinde Avrupa Konseyi bünyesinde bulunan ve bir mahkeme görevi olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’e başvurma hakları mevcuttur.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 1959 yılında kurulmuş uluslararası bir mahkeme sıfatına haiz olup, merkezi Fransa’nın Strazburg şehrinde bulunmaktadır. Avrupa Konseyi’ne üye 47 devlet Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’in tüm yargı yetkisini kabul etmektedir.

Bu nedenle AİHM’de Avrupa Konsey’ine taraf üye ülke sayısı kadar yani 47 adet hâkim görev yapar. Hâkimler, Avrupa Konsey’ine taraf üye ülkeler tarafından sunulan 3 kişilik hâkim bildirim listesinden Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisince 9 yıllık görev süresi için seçilir. Hâkimler sadece bir dönem görev yapabilirler. Hâkimler mahkeme adına görev yaparlar, başka bir deyişle kendi ülkelerini kesinlikle ve kesinlikle temsil etmezler. [26]

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), AİHS ve ek protokoller ile tanınmış devletsel ve bireysel başvurulara dayanan, tam yargısal bir denetim ve yargılama teşkilatıdır. [27]. AİHM’in aldığı karar üye devletler açısından bağlayıcı olup, belki de bu nedenden ötürü dünyada en çok bireysel başvuru yapılan şikâyet mekanizmasıdır. Ancak yine de AİHM’in aldığı kararların nasıl yerine getirileceği konusunda devletlerin takdir yetkisi mevcuttur.

Yapılan başvurular öncelikle olarak şekil ve zamanaşımı gibi usul denetlemelerine yani öninceleme aşamasına tabi tutulurlar. Akabinde, İç hukuk yollarının tüketilmiş olması ve son iç hukuk yolunun nihai kararından 6 ay geçmemesi bir başvurunun ana koşullarıdır.

Dostane çözüm yöntemi de bir başvuru dosyasının kapatılmasında kullanılabilmektedir. Başvurunun bu yolla sonuçlanması, ilgili devletin ihlali kabul etmesi anlamına gelmemektedir.

Yine AİHS karşılılık ilkesine dayanır. Buna göre, AİHM’in görev alanına giren her türlü konuda insanlar vatandaş, vatansız, mülteci olarak sınıflandırılmıştır. AİHM’e başvurmak isteyen herhangi bir kişinin başvurusu konusu ile ilgili olarak ilgili insan hakları ihlalini yaratan devlet ile herhangi bir bağı ya da vatandaşlık konusu olması gerekmemektedir. [28]

Sözleşme çerçevesindeki denetim mekanizması, önceleri Avrupa İnsan Hakları Komisyonu ve bunun bir üst organı olan Avrupa İnsan Hakları Divanı tarafından yürütülmüştür. 1 Kasım 1998 tarihinden itibaren bu iki organ yerine tek bir Mahkeme kurulmuş olup günümüzde de halen faal olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’dir. Türkiye 1987 yılında Komisyon’a bireysel başvuru hakkını, 1990 yılında da zorunlu yargı yetkisini kabul etmiştir.

Mahkemede yer alan birimleri kendi içerisinde idari ve yargısal birimler olarak ikiye ayırmak mümkündür.

1.2. İdari Birimler

AİHM idari birimleri, Mahkeme Genel Kurulu, Bölümler Ve Filtraj Bölümü olmak üzere 3’e ayrılır.

1.2.1 Mahkeme Genel Kurulu

AİHM içtüzüğünün kabul edilmesi ve Mahkeme üyelerinin seçilmesi en önemli görevlerinden biridir. Mahkemeler Başkan, İki Başkan Yardımcısı ve Üç Bölüm Başkanı, Başkan yardımcılarından oluştuğu gibi bununla birlikte her daire(mahkeme) bağlı oldukları bölümün başkanlığını da üstlenebilir. Süreler 3 yıllık bir dönemi kapsar. Ayrıca Genel Kurul 5 yıllık süre için yazı işleri müdürü ve onun yardımcısını da seçer.

1.2.2. Bölümler

Mahkeme bünyesinde idari bir yapılanma olarak beş bölüm oluşturulmuştur. Mahkeme İçtüzüğüne göre her bir hâkim, oluşturulan beş bölümden bir tanesinde görev yapmaktadır. Hâkimlerin bölümlere dağılımında coğrafi bölgeler, cinsiyet ve üye devletlerin sahip olduğu farklı hukuk sistemlerinin dengeli temsiline özen gösterilir. Ayrıca bölümlerin kompozisyonu her üç yılda bir değiştirilmektedir. [29]

1.2.3 Filtraj Bölümü

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne Ek 14 Numaralı Protokolün yürürlüğe girmesiyle oluşturulan tek hâkim sistemi Sarih biçimde kabul edilemez başvurular ve dayanaktan ve hukuki nedensellikten yoksun başvuruları bir eleyici görevi ile inceleyen yargısal mekanizma görevini almıştır.

Bu sistemin pragmatik sonuçlar vermesinin akabinde yazı işleri müdürlüğü bünyesinde önceki beş bölüme ek olarak filtraj bölümü kurulmuştur. İşbu bölüm haklarında en çok başvuru yapılan 5 ülkenin hukukçularından oluşan alt bir birimdir. Bu bölümlerin oluşturulmasındaki ana gaye, kabul edilmezlik kararlarında bir standardı meydana getirmeye çalışmak, kararları arasında uyum sağlamak, ikiliği önlemek ve daha karaların daha rasyonel olmasını sağlamaktır. [30]

1.2. Yargısal Birimler

AİHM yargısal birimleri, Daireler, Komiteler, Tek Hâkim, Büyük Daire, Yazı İşleri Müdürlüğü olmak üzere 5’e ayrılır.

1.2.1 Daireler

Her bir bölüm içerisinde daireler meydana gelmektedir. Bölüm başkanı, tüm davalarda yer aldığı gibi, aynı zamanda aleyhine başvurulan devletin ülke hakimi ise seçildiği ülkeye karşı açılan davada yer alır

Ancak, AİHM huzurundaki herhangi bir başvuru bölüm başkanının seçildiği ülkeye karşı yöneltilmişse, bu durumda bölüm başkan yardımcısı müzakereye başkanlık eder. Daire önündeki her davada, o dairenin asıl üyesi olmayan bölüm üyeleri yedek üye olarak yer alırlar.

1.2.2 Komiteler

Her bölüm içerisinde 3 hâkimden meydana gelen komiteler kurulur ve bu komiteler 12 ay boyunca görev yapar. Komiteler esas olarak, mahkemenin yerleşik içtihatları ile ilgili olan genel davaları karara bağlarlar. [31]

1.2.3 Tek hâkim

Sarih biçimde kabul edilemez başvurular ve dayanaktan ve hukuki nedensellikten yoksun başvuruları bir eleyici görevi ile inceleyen yargısal mekanizmadır. AİHM’e yapılan toplam başvuruların %90’ı oluştururlar. Tek hâkim olarak görev yapan hâkimler, bu birimlerde kendi ülkelerine karşı yapılan başvurularda davaya bakamazlar. [32]

1.2.4 Büyük Daire

Büyük Daire 17 üyeden oluşmakta olup, Başkan, Başkan yardımcıları ve bölüm başkanları doğal üye sıfatına haizdirler. Diğer geriye kalan üyeler ise kura usulü ile seçilirler.

Büyük Daire, AİHS’in uygulanması ve içeriğindeki hüküm ve hakların korunmasının yorumlanması açısından karşılaşılan ciddi sorunlar içeren başvurulara bakmaktadır. Daireler, incelemenin her aşamasında Büyük Daire lehine yargılama yetkisinden el çekebilirler. Öte yandan Daire kararını verdikten sonra taraflardan biri üç aylık süre içinde başvurunun Büyük Daire önünde yeniden görülmesini talep edebilir. Bu talep ilk olarak Mahkeme başkanını da

içinde bulunduran beş kişilik panel tarafından incelenir, eğer kabul edilirse, başvurunun tamamı yeniden Büyük Daire tarafından incelenir.

1.2.5. Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü

Yazı işleri müdürlüğü, mahkemenin görevlerini icra etmekte ona hukuki, yönetsel ve idari destek vermektedir. Müdürlük, hukukçular, idari ve teknik personeller ile mütercimlerden oluşmaktadır. Yazı İşleri Müdürü Mahkeme Genel Kurulu tarafından seçilmekte olup, yazı işlerinin en yüksek rütbeli amiridir. [33]

2-) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yargılama Usulü

AİHS’e taraf devletler veya AİHS’nin içeriğinde yer alan hakların ihlalinden mağdur olduğunu iddia eden Gerçek kişi, hükümet dışı kuruluşlar, kişi grupları, ölen kişinin mirasçısı yada akrabaları, çocuklar, AİHS’te hüküm altına alınan insan haklarından birinin veya birkaçının taraf devlet tarafından ihlal edildiği iddiası ile AİHM’e başvurabilir.

Yargılama usulü aleni olup, kamuya açıktır ve çekişmeleri yargılama ilkesine haizdir. İncelemenin büyük bir kısmı yazılı olarak yapılır. Lakin Büyük Daire, bir takım şartlar halinde duruşmaların gizliliğine karar verebilir.

Kişiler, kendileri, avukat ya da bir vekil aracılığıyla başvuru yapabilirler. Ancak başvuru dilekçesi ilgili hükümete tebliğ edildiğinde bir avukat veya vekil bulunmak zorundadır. Burada vekilden kasıt avukat manasında değildir. Kişiler kendilerini ister bir avukat ile isterse vekil tayin edecekleri bir şahıs ile örneğin avukat olmayan hukukçu bir öğretim üyesi ile temsil edebilirler. Ülkemizde mevcut olan CMK ve Adli Yardım Kurumları benzeri bir kurum Avrupa Konseyi ve AİHM’de de mevcut olup, ekonomik durumu olmayan başvuruculara bir adli yardım sistemi doğrultusunda bir avukat tayin edilebilir.

AİHM resmi dilleri Fransızca ve İngilizce olmasına karşın Avrupa Konseyine üye taraf devletlerin dillerinden biri ile de yargılama yapılabilmesi esasen mümkündür. Ancak, yine başvuru taraf devletlere tebliğ edilirken mahkemenin resmi dillerinden herhangi birisi kullanılarak gerçekleştirilir. Yine de davanın ilerleyen seyirlerinde, mahkeme başkanı veya daire başkanı, başvurucunun kendi dilini kullanmasına izin verebilir

Daha sonra AİHM, kabul edilebilirlik ve esas hakkında görüş, gözlemlerini, cevap ve savunmalarını sunmak üzere başvuruyu ve davayı aleyhine dava açılan hükümete bildirir. Kural olarak aleyhine dava açılan hükümet 16 hafta içerisinde savunma ve beyanlarını AİHM’de ikame edilen dosyaya sunmak zorunadır. Aleyhine dava açılan hükümetin cevabını sunması akabinde işbu cevap ve beyan dilekçesi de başvurucuya iletilir ve başvurucuya cevaba cevap dilekçesi ve varsa hakkaniyete uygun tatmin talebini sunması için 4 haftalık süre verilir. Başvurucunun cevabı ve talepleri ise son kez cevap ve beyanlarını (Cevaba Cevaba Cevap dilekçesi) sunması amacıyla aleyhine dava açılan hükümete gönderilir. İşbu sürenin de geçmesi akabinde raportör bir hakim (tetkik hakimi benzeri), taslak hazırlayıp, karar için dosyayı dosyaya bakan ilgili daireye tevdi eder.

İhlale ilişkin davaya bakacak ilgili dairenin AİHS’de hüküm altına alınan insan haklarından birinin ya da birkaçının ihlal edildiği yönünde bir karara varması halinde, AİHS 41. Madde uyarınca bir miktar paranın başvurucuya ödenmesine karar verebilir.Yine ilgili daire, AİHS 46. Madde hükmünce, tespit edilen ihlale neden olan probleme ve onun çözümü için alınması gereken tedbirlere ilişkin talimatlara da hükmedebilir.

Ancak ilgili dairenin kararları kesin değildir. Taraflardan birinin veya her ikisinin kararı Büyük Daire önüne götürme hakları vardır ki bu durum hak düşürücü süreye bağlanmış olup bu süre 3 aydır. İşbu süre içerisinde herhangi bir itiraz kararı olmazsa ya da taraflar kararı Büyük Daire’ye taşıyıp, dava Büyük Daire önündeyken taleplerinden feragat ederlerse ya da itirazları reddedilerse daire kararı kesin hüküm sıfatına haiz olur

Mahkemenin kesin nitelikteki bütün kararları, yöneltildiği karara konu taraf devlet açısından bağlayıcıdır.

Ayrıca, 14 numaralı Protokol AİHS 46. maddeyi değiştirerek uygulama aşamasına ilişkin iki yeni usul kabul etmiştir olup bu usuller, Bakanlar Komitesi’nin AİHM’den kararın anlam ve içeriğinin sarih ve belirgin olmasını talep etme hakkı ve kararın tarafı olan devletin kararı doğru bir şekilde infaz ve icra edip etmediğini değerlendirmesi yetkisidir.

3-) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının İcrası

3.1 Hukuki Temel

Bilindiği gibi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) yaptığı yargılamaların dayanağı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’dir (AİHS). AİHM kararlarının icra edilmesine AİHS’nin 46. Maddesi ve 39/4 maddelerinde yer verilmiş olunup, buna göre Avrupa Konsey’ine taraf üye devletler AİHM’in verdiği kararlara kesinlikle uymayı taahhüt ederler. Mamafih, AİHM kararlarının göre Avrupa Konsey’ine taraf üye devletlerce uygulanıp uygulanmadığı veyahut ne derecede nasıl uygulandığı gibi konuları Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi adına Delegeler Komitesi tarafından denetlenir.

3.2. Yetkili Birim

Yukarıda değinildiği üzere Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi ve bir kurulu Delegeler Komitesi, AİHM kararlarının icrasının denetlemekle yetkili birimdir. Teknik manada bu birim AK İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğü Genel Müdürlüğü bünyesinde yer alan ve İnsan Hakları Direktörlüğü altında yapılandırılan AİHM Kararlarının İcrası Dairesi’dir (Department for the Execution of Judgments of the ECtHR).

3.3. Sorumlu Birim

650 sayılı KHK’nın 1/c maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı bünyesinde İnsan Hakları Daire Başkanlığı’nın (İHDB) kurulmuş olunup, işbu başkanlık AİHM kararlarının icrasının takibinden sorumlu tutulmuştur. İlgili maddeye göre İnsan Hakları Daire Başkanlığı’nın görevi, AİHM tarafından ülkemiz hakkında verilen tüm kararların infazı ile ilgili tüm iş ve işlemleri yapmak, gereken tedbir ve önlemleri almak, işbu ihlal kararlarını sorumlu ve ilgili mercilere iletmek ve ihlali ortadan kaldırmaya yönelik tüm süreci takip etmek gibi konulardır34. Bu bent gereğince İHDB, AİHM’in ülkemiz hakkında verdiği ihlal kararlarının infazı ile ilgili genel önlemleri almak, ihlal kararlarını ilgili mercilere iletmek ve ihlalin ortadan kaldırılmasına yönelik süreçleri takip etmek ile görevlendirilmiştir.

3.4 Sorumluluğun Kapsamı

Adalet Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı arasında 14 Kasım 2011 tarihinde imzalanan işbirliği protokolü uyarınca AİHM’ne karşı yapılacak devlet savunmalarının koordinasyonu 1 Mart 2012 tarihinden itibaren Adalet Bakanlığı’nca yapılmaktadır. Protokolün AİHM Kararlarının İcrasına ilişkin 5.1. maddesi uyarınca, ihlal kararlarının uygulanmasına yönelik tüm işlemler İnsan Hakları Daire Başkanlığı tarafından yürütülür. [35]

3.5 AİHM Kararlarının İcrasının Anlamı

AİHM’ce verilen ihlal kararlarının icrası, bir manada eski hale iade kavramı gibi olup, başvuranın durumunun karara konu insan hakları ihlalinin önceki haline getirilmesi hükmündedir. Ancak bu durum mümkün değilse, devletin bir tazminat ödemesi de söz konusu olur.

AİHM kararlarının icrası, bireysel (özel) önlemler ve genel önlemler olmak üzere iki esas unsurdan oluşur. Bireysel önlemler, başvurucunun ihlal edilen insan haklarının ihlaline neden olan sebep ve/veya sebepleri yok edecek tüm tedbirler veya ödenecek tazminat iken; genel önlemler ise, başvurucunun başvurusuna haiz ihlali herkes açısından ortadan kaldırmayı, yani bu ihlali sübjektif değil genel manada kökten çözerek, devamını önleyecek tedbirler, mevzuat veya uygulama değişiklikleridir.

3.6. İcranın Takibi

Yukarıda da belirtildiği gibi AİHM kararlarının icrasının takip ve denetimi AK Bakanlar Komitesi adına Delegeler Komitesi tarafından yapılmaktadır. İşbu takip basit-standart (simplified-standard) usul ve geliştirilmiş-yoğun (enhanced) usul olmak üzere iki şekilde yapılmaktadır.