Bozdağ: Türkiye’de “Adalet” Kadar Hırpalanan Başka Kavram Yok

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Bakanlığın 2023 bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Herhangi bir konuda yargıdaki hiç kimseye soruşturma başlatma, kovuşturma için iddianame tanzim ettirme gibi hakkı ve yetkisinin bulunmadığının altını çizen Bozdağ, Türkiye’de en çok hırpalanan kavramın “adalet” olduğu vurgusunda bulundu.

“Yargılama yapanlar, karar verenler, mahkum edenler, beraat edenler, sanık sandalyesine oturtanlar çoğaldı. O zaman savcılara, hakimlere, mahkemelere ne gerek var? Madem bunu siyasilerimiz, milletvekillerimiz yapacak, o zaman biz hukuk devletini nasıl işleteceğiz, nasıl ayakta tutacağız?” diye soran Bakan Bozdağ, herkesten asgari düzeyde bir ortak yaklaşım görmek istediğini ve buna ihtiyaç olduğunu dile getirdi.

2021 verilerine göre savcı ve hâkimlerin önünde 14 milyon 334 bin 162 dosya olduğu bilgisine paylaşan Bozdağ, 2011’de yüzde 38,9 olan yargı hizmetlerinden memnuniyet oranının buna ağır yüke rağmen 2021’de yüzde 54,8’e; 2011’de yüzde 9,6 olan memnuniyetsizlik oranın da 2021’de yüzde 11,2’ye yükseldiğini belirtti.


Adamlarda hukukun h’si yok!

ABD’de yayımlanan Dünya Adalet Projesi 2022 Raporu’nda yer alan Türkiye’yle ilgili değerlendirmelere de değinen Bozdağ, raporun sponsorlarına göre değerlendirme yazıldığının altını çizdi. Raporda Türkiye’nin önünde yer alan ülkelerde hukuk adına hiçbir şey olmadığını, para vererek raporu yazdırttıklarını vurgulayan Bozdağ, fonlanan ve bu sebeple de güvenilir olmayan söz konusu raporla Türkiye’yi yargılamaya kalkmanın haksızlık olacağını ifade etti.

Tüm üye ülkelerin AİHM kararlarını icra etme oranının ortalaması yüzde 79,51 olmasına rağmen bu oranın Türkiye açısından yüzde 87,81 olduğuna dikkat çeken Adalet Bakanı Bozdağ, “2012 yılından itibaren AİHM, ülkemizle ilgili 85 bin 526 başvuruyu sonuçlandırdı. 2012-2021 yılları arasında toplam ihlal sayısı 981’dir. Anılan yıllar arasındaki ihlal oranları yüzde 1,17 olup, genel ihlal oranlarının üçte birine tekabül ediyor. Tüm ülkeler açısından AİHM’nin vermiş olduğu ihlal kararlarının tüm kararlara oranı ise yüzde 2,3’tür. Elbette daha iyi olmamız, daha ileri gitmemiz lazım.” değerlendirmesinde bulundu.

AYM’ye Bireysel Başvuru

Bozdağ, açıklamalarının devamında şu ifadelerde bulundu:

“Anayasa Mahkememize bireysel başvuru konusunu yeniden ele alıyoruz. Dostane çözüm çerçevesinde önemli bir kısmını önümüzdeki süreçte getireceğimiz yargı paketi kapsamında Adalet Bakanlığına alacağız, yeni dönemde de bu konuyu daha sağlıklı işleyen bir hale dönüştüreceğiz.”

“Hiçbir hakim veya savcı şu anda hiçbir partiye üye değildir. Sınava girmeden önce bir partiye üyeliği olabilir. Onların hepsi üyeliklerini sonlandırıyorlar. Aksi takdirde siyasetle en çok iştigal eden hukuk fakültesi mezunlarımızı siyaset dışına itmiş oluruz. Önemli olan; kararlarda tarafsız mı, bağımsız mı, adil mi? Ona bakmak lazım.”

FETÖ’yü Yargıdan Ben Sildim

“Ben FETÖ’yü yargıdan silen adamım, FETÖ ile mücadeleyi en üst düzeyde yapan adamım. Bakan olduktan sonra HSK’deki herkesin görevine son veren kanunu getirdik. Adalet Akademisindeki görevlere son verdik. Bakanlıkta büyük ayıklama yaptık ve bütün çalışmalarımızı Yargıtaydan, Danıştaydan, yargının içinden FETÖ’yü ayıklamak üzere yaptık. 15 Temmuz’dan sonra FETÖ’nün aleyhine konuşan çoğaldı ama biz 15 Temmuz’dan önce 17/25 Aralık’la birlikte FETÖ’ye karşı hem hukuk yoluyla hem de diğer hukuk içinde yöntemlerle mücadeleyi başlatmışız.

FETÖ, terör örgütüdür, Fetullah Gülen terörist başıdır, vatanımıza milletimize, dinimize, devletimize ihanet etmiş hain oğlu haindir. Bütün ekibiyle beraber Amerika’ya uşaklık yapıyor. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade olmasaydı FETÖ ile mücadele başarıyla yürütülemezdi.”

“Bugüne kadar darbe teşebbüsüne kalkışanlara, darbecilere yol gösteren ve onlara danışmanlık yapan yargı gitti, yerinde ölümüne onlara karşı duran ve mücadele eden bir yargı geldi.”

Hâkime Hakaret Edene Haddini Bildirmek Benim Vazifem

“Yargıya karşı, yargı görevi yapan hakim ve savcılarımıza hakaret edilmesi, Yalova örneğinde olduğu gibi mahkeme heyetine karşı el kol sallanması ve hakaret içeren sözler söylenmesi asla kabul edilemez. Fotoğrafları, o görüntüleri izledikten sonra, salondan çıkıp o koridorlarda konuşanları, deşifreleri gördükten sonra ben Adalet Bakanıyım, Hakimler Savcılar Kurulunun başkanıyım, orada görev yapan hakime savcıya hakaret edene cevap vermek, haddini bildirmek benim vazifem. Türk mahkemelerini basanların, yargıçlarımıza, savcılarımıza el kol sallayıp onlara hakaret edenlerin lütfen dokunulmazlığını kaldırın. El salladıkları yargının huzuruna bunları çıkarın.” 

“Hasta, tutuklu ve hükümlülerle ilgili yeni bir çalışma başlattık. Buradaki sorunu aşmak için bizim yeni bir düzenleme yapmaya ihtiyacımız olduğunu görüyoruz. İnşallah bununla ilgili düzenlemeyi Yüce Meclisimizin huzuruna getireceğimizi ifade etmek isterim.”

Kaynak