Ceza Hukukunda 2019 Verileri

İlim Kültür Eğitim (İLKE) Vakfı tarafından yayımlanan 2019 Hukuk İzleme Raporu’nda adli yargıda ceza hukukuyla irtibatlı mercilerin kararları üzerinden Türkiye’de ceza hukukunun küçük ölçekte bilançosu “Ceza Hukuku” başlığı altında toplandı. 

2019 yılında Yargıtay ceza dairelerine gelen dosya sayısında bir önceki yıla göre artış yaşandı. 2018’de 525 bin 982 dosya gelirken bu sayı 2019’da 550 bin 439’a yükseldi. 

Davaların görülme süresinde önemli bir azalma gerçekleşti. 2018 yılında bir davanın ortalama görülme süresi 527 iken 2019’da 179 gün azalarak 348’e geriledi. 

Cumhuriyet Başsavcılıklarına yapılan ihbar sayısında 2 kattan fazla bir artış oldu. 2018 yılında 80 bin 866 olan dosya sayısı, 2019’da 176 bin 380’e çıktı. Ancak buna rağmen soruşturma açma oranı % 16,7’den %13,7’ye geriledi. Bu istatistiğe göre suç ihbarı artmasına rağmen soruşturma açma oranında bir artış yaşanmadığını görmek mümkün.

2012 yılından 2019’a kadar yaklaşık 3 milyon uyuşmazlık dosyalarında ciddi bir artış yaşanırken 2019 yılında azalma yaşandı. 2019 yılında Cumhuriyet Savcılıkları’na gelen dosya sayısı 10 bin azaldı. Dosyaların ortalama görülme süresi ise 2018 yılına göre 5 gün artarak 416 güne yükseldi.

2019 yılında toplam 8 milyon 642 bin 292 karar içerisinde 4 milyon 552 bin 392’si için takipsizlik karar verildi. Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından verilen kararların %52,7’si kovuşturmaya yer olmadığı, %34,9’u iddianamenin kabul edilerek ceza davası açıldığı ve %12,4’ü de yetkisizlik, görevsizlik, birleştirme ve başka büroya gönderme yönündeki alınan kararlardan oluşmakta.

2019’da açılan soruşturmalarda dosyaların suç tiplerine bakıldığında ilk sırayı malvarlığına karşı işlenen suçlar yer alıyor. Onu sırasıyla vücut dokunulmazlığına karşı suçlar ve hürriyete karşı suçlar takip ediyor.

2019 yılında en çok açılan 6 konu hakkındaki soruşturmaların % 61,9’unda kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verildi.

Ceza Hukukunda Uzlaştırma

Uzlaştırma, tüm dünyada uygulanan ve adli yargıda sonuçlanmadan önce tarafların çözüme kavuşmasını amaçlayan bir uygulama. Bu uygulama ile ceza uyuşmazlığının çözüm sürecini hızlandırarak yargılama giderlerini de azaltmaya amaçlıyor.

2019 yılında uzlaşma bürolarındaki dosyaların 2018 yılında uzlaşma sağlama oranı %50,2 iken bu oran 2019’da % 52,7’ye yükseldi. Buradan hareketle taraflar arasında uzlaşma sağlanmasının yaygınlaşmaya başladığını söylemek mümkün. 

Suça Sürüklenen Suçlar

Çocukların suça süreklenme konusu farklı boyutlarıyla ele alınması gereken önemli bir konu. Bu konuda yapılan çalışmalara göre Son yıllarda suça sürüklenen çocuk sayısında azalma görülürken 2019 yılında yeniden artış yaşandı. 2018’de suça sürüklenen çocuk sayısı 228 bin 616 iken bu sayı 2019’da 235 bin 79’a yükseldi.

Erken Evlilikten Doğan Mağduriyetler

Reşit olmadan yapılan erken evlilikler “çocuk gelin” olarak adlandırılmakta ve kamuoyunun önemli sorunlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Reşit olmadan zorla evliliğe sürüklenen çocuk gelinler mağdur olduklarını ifade etmektedir. Bu konuyla ilgili hükûmet 2017 yılında ilk kez fiilen evlilikleri devam eden ve erkeğin cezalandırılmasını önlemek için bir yasa tasarısı düzenlemiş fakat yoğun eleştiriler sonucu tasarı geri çekilmişti. 2020 yılında konu tekrar gündeme gelmiş ve infaz düzenlemeleri ile eşler arasındaki yaş farkı 15 yıldan az olanlar için infazın ertelenebileceği konuşulmaya başlanmıştı.Ancak bu konuyla ilgili henüz net bir adım atılmadı. 

Sosyal Medya Adaleti

“We are Social” isimli İngiltere merkezli şirketin 2020 raporuna göre Türkiye 37 milyon Facebook, 38 milyon Instagram, 11,8 milyon Twitter kullanıcısı ile hem Dünya hem de Avrupa’da ilk sıralarda yer almakta. Toplum vicdanını yaralayan bazı toplumsal olayların yargıya intikal ettirilmesi ve çözüme kavuşturulmasında sosyal medya büyük rol oynamaktadır. Sosyal medyada yayınlanan görüntüler ya da yazılan iddialar kamuoyunda tepki topladığında adli makamların harekete geçerek soruşturma başlattığı, tedbir amaçlı tutukluluk kararının alınması söz konusu olmaktadır.