Sağkan: Şiddet Öldürür Hukuk Yaşatır

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM) tarafından Av. Dilara Yıldız anısına düzenlenen “Kadınların Yaşam Hakkı, Medeni Haklar ve Ayrımcılık” konulu sempozyumun açılışında konuşan TBB Başkanı Ramiz Erinç Sağkan, toplumsal bilincin oluşturularak evrensel hukukun işletilmesinin önemine vurgu yaptı.

TBB Av. Özdemir Özok Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen sempozyumun açılış konuşmasını yapan TBB Başkanı Sağkan söz konusu şiddetin kadınları, sınırları belirlenmiş alanda tahakküm altında tutmanın gayrimeşru yöntemine dönüştüğünü belirterek “Bizler de tahakkümün yöntemi olan ve bir ucu yok etmeye kadar uzanan şiddetle gelen bu akıl dışılığı akılla, farkındalıkların geniş kitlelere yayılarak bir toplumsal bilinci ortaya çıkarmasıyla ve nihayetinde bu bilinçle sahip çıkılabilecek insan hak ve özgürlüklerine dayalı evrensel hukuku işletme yoluyla durdurabilir, geriletebilir ve yenebiliriz” ifadelerini kullandı.

“Biliyoruz ki şiddet öldürür, hukuk yaşatır.” diyen Sağkan, “Eğer hukuk işleseydi İstanbul Sözleşmesi bir gece yarısı, hukuk dışı bir kararla kaldırılamazdı ve 6284 sayılı Kanun’un eksiklikleri giderilir, etkin bir şekilde uygulanması sağlanırdı.” dedi.

Cezasızlık Algısı Yerine Cezada Caydırıcılık

Hukuk işleseydi sahada her kademedeki görevli ve yetkililerin, defalarca adli mercilere sığınan, hayatının tehlikede olduğunu söyleyen Dilara Yıldız’ın göz göre göre öldürülmesini önlemiş, onu hayata tutundurmuş olacağını söyleyen TBB Başkanı, aynı şekilde kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere ayrımcılığa ve şiddete maruz kalma riski yüksek olan dezavantajlı grupların önündeki adalete erişim hakkına yönelik engellerin kaldırılmış, sahada görev alanların kendilerine sığınanların yaşam haklarını korumuş olacağını belirtti.

“Hukuk işlese, nefret ve ayrımcılık suçlarıyla etkin şekilde mücadele edilir, suç işleyene karşı sergilenen ‘cezasızlık’ algısı yerine ‘cezada caydırıcılık’ hâkim olurdu.” diyen Sağkan konuşmasının devamında “Sabah akşam, üstelik de başını örnek olmaları gereken kişilerin çektiği ve pervasızca kullanılan nefret dili gazetelerden, televizyonlardan, sosyal medyadan toplum üzerine boca edilmez, şiddete karşı en demokratik hakkını kullanan başta kadınlar olmak üzere sesini duyurmak isteyenler, kolluk şiddetine maruz kalmazlardı. Anaokullarından başlayarak, çocuklarımıza ayrımcılığın ve şiddetin zararları anlatılır, çocuklar ve gençler yasa dışı kurulmuş, denetimsiz mekânlardan çekip alınır, henüz kendi olgunlaşamamış çocuklar, evlilik adı altında eğitim hakkından, özgürce yaşamdan koparılamazlardı.” şeklinde görüşlerini dile getirdi.

Çünkü Kadın Mücadelesi Var

Cumhuriyetin ilkelerine, Anayasa’da yazılı evrensel hak ve özgürlüklerle kadına eşit vatandaşlık temelinde onurlu bir yaşam hakkı tanıyan Medeni Kanun’a sahip çıkmaya devam edeceklerinin altını çizen R. Erinç Sağkan, “Medeni Kanun’un hayati haklar getirdiğini toplumun her kesimine anlatmak, farkındalıkları büyütmek zorundayız. Bu ülkenin kadınları, avukatları ve toplum vicdanı, ülkemizin sonsuz bir karanlığa sürüklemek isteyen kör nefreti mutlaka ama mutlaka yenecektir.” diyerek “Çünkü kadın mücadelesi var, çünkü sizler varsınız.” vurgusunda bulundu.

Sağkan, konuşmasını “Türkiye Barolar Birliği olarak, bu mücadeleye her türlü destek ve katkıyı sunacağımızın sözünü tekrar sizlerin huzurunda vermek istiyorum. Bu mücadeleyi sizler yürüttünüz, bu mücadeleyi sizler devam ettireceksiniz, bu mücadelede Türkiye Barolar Birliği ne bir adım önünüzde ne bir arkanızda değil tam da yanı başınızda yer alacaktır.” ifadeleriyle tamamladı.