Av. Büşra Uyar: Stajyer Avukatlar Haklarının Çoğunu Bilmiyor

2021 Stajyer Hakları Farkındalık Yılı vesilesiyle stajyer avukatların haklarını gündeme getirmeye devam ediyoruz. Av. Arda Yılmaz’la yaptığımız söyleşinin devamında Stajyer Avukatlar Dayanışması kurucu üyelerinden Av. Büşra Uyar‘a stajyer avukatların sorunlarıyla ilgili sorularımızı yönelttik.


İlk bakışta ayrıntılı gibi görünen Türkiye Barolar Birliği’nin Avukatlık Staj Yönetmeliği, İstanbul Barosu’nun yayımladığı Staj Yol Haritası, stajyer avukatlara hakları açısından tam anlamıyla yardımcı olduğu söylenebilir mi? Barolar, yönetmelik ve yol haritasını internet sitelerinden yayımlayarak stajyer avukatları bilgilendirme sorumluluğunu yerine getirmiş sayılır mı? Stajyer Avukatlar Dayanışması kurucu üyelerinden Av. Büşra Uyar, İstanbul, Ankara ve İzmir barolarında bu yönde çalışmalar olmasına rağmen söz konusu metinlerin stajyer avukatların haklardan çok yüküm ve yasaklarla dolu olduğunu belirtiyor. Uyar’a göre asıl önemli olan stajyer eğitimlerinde bu hakların daha da vurgulanması.

Stajyer avukatların haklarıyla ilgili düzenlemler var ama yetersiz

Sadece İstanbul Barosu’nda değil, Ankara ve İzmir Barosu’nda da bu yönde çalışmalar var; bir rehber yayımlanmış durumda. Ama stajyer avukatların sahip oldukları haklardan ziyade bu metinlerin içinde daha çok yükümlülükler ve yasaklar var. Staja başlama, staj esnasında ve stajı bitirebilmek için gerekli belgeleri, raporları anlatan usulü gösteren metinler bunlar. Bunun yanında Avukatlık Staj Yönetmeliği’nde çeşitli haklar ve yükümlülükler de düzenlenmiş durumda. Örneğin 21. madde doğrudan baro yönetiminin denetim sorumluluğuna atıf yapıyor. 17. madde de avukatların stajyerlerin hukukun üstünlüğüne meslek ilke ve kurallarına bağlı hukuk bilgilerini somut olaylara uygulayabilecek nitelikte bağımsız ve özgür bir avukat olarak yetiştirme yükümlülüğü düzenlenmiş. Dolayısıyla hiçbir düzenlemenin olmadığını söylememiz mümkün değil.

Şunu da belirtmek gerekir: Stajyer avukatlar aynı zamanda avukatların sahip olduğu bazı haklara da sahipler ve avukatlık meslek kurallarıyla da bağlılar. Ama bu konuda stajyer avukatlara yönelik, ayrıntılı bir düzenleme olmadığını söylememiz gerekiyor. Bundan daha da önemlisi yasaların, yasal düzenlemelerin yeterince bilinmemesi noktası da karşımıza çıkıyor. Çünkü stajyer hak ihlaline uğradığı zaman örneğin bir avukatın yanında staj yaptıkları sırada sadece sekreter olarak kullanıldığı zaman bazen daha da ağır şiddete uğradıklarında bunun bir yaptırımı olacağını ve disiplin sorumluluğu doğurabileceğini bilmiyorlar. Hatta bunu sadece stajyerler değil avukatlar da bilmiyor. Bu konuda stajyer avukatların bilgilendirilmesi gerekiyor. Bu, belki staja başlayan stajyerlere kitapçık şeklinde verilebilir ama bunun etkililiği ya da yeterliliği konusunda Stajyer Avukatlar Dayanışması olarak şüphelerimiz var. Bundan ziyade bu konuların staj eğitimlerine yedirilmesi gerektiğini, bu şekilde daha efektif olacağını düşünüyoruz. Belirtilen yasal düzenlemeler, yapılırsa daha da fazlası, daha güçlü yasal düzenlemeler, gerekli denetim mekanizmaları stajyer avukatlara staj eğitimi sırasında ayrıntılı bir şekilde anlatılmalı. 

Stajyer avukatlar, ucuz iş gücü olarak görülüyor

Tüm avukatlar staj sürecinde benzer sorunları yaşadığı halde bazıları, bir yıllık staj döneminde yaşadıkları sıkıntıları eğitimin bir parçası kabul ettikleri için mi kanıksanıyor? Uyar, stajyer avukatlar ucuz iş gücü olarak görülmeye, denetim mekanizması da işletilmemeye devam ettikçe bu kısır döngünün kırılmasının zor olduğunu dile getiriyor. Stajyerler hak ihlallerine uğramaya, avukatlık ruhsatını alanlar da çektikleri sıkıntıları unutup yeni hak ihlallerini normal karşılamaya devam ediyorsa bu kısır döngünün ve çözümsüzlüğün sebebi ne olabilir?

Bana kalırsa bunun da tek bir sebebi yok. En başında etkili bir denetim mekanizmasının olmaması geliyor. Etrafta çok fazla hukuk fakültesi var. Sayıları da her gün artıyor ve her sene binlerce hukuk mezunu veriliyor. Bu da çok fazla stajyer avukat olması sonucunu doğuruyor. Bu yüzden de avukatlarda şöyle bir mantık var: Biri olmazsa diğeri olur, illa bir stajyer bulacağım.

Diyelim ki bir avukat bürosuna sekreter alacak. Bunun yerine daha ucuza bazen hiç para vermeden “Stajyer avukat alırım. Sekretere yaptıracağım işi stajyere yaptırırım” diye düşünüyor. Bunu da biri kabul etmezse başka biri kabul edecek. Dolayısıyla bu durum avukatların işine geliyor. Bunu Clubhouse toplantılarımızda doğrudan bir avukatın kendisinden de duyduk. İlginç ki Stajyer Avukatlar Dayanışması olarak stajyer avukatların problemlerini tartışıp çözüm aradığımız bir platformda bir avukat çıkıp “Stajyer avukatlar bizim için ucuz bir iş gücü olarak görülebiliyor.” şeklinde bir açıklama yaptı. Bunu engelleyebilecek bir mekanizma olmadığı sürece avukatların bu yaklaşıma devam etmemesi için bir sebep de kalmıyor. 

Kimse “Bu böyle devam etmemeli” demiyor

Ben de kendi baro dersimden hatırlıyorum. Biri bürosunda psikolojik şiddete uğradığını söylemişti. Hatırladığım kadarıyla oldukça da ciddi bir aşağılama söz konusuydu. Danışman avukatımız “Başka bir büro bul” dedi. Yapılabilecek tek şey buymuş gibi görünüyor. Kimse stajından memnun değil. Memnun olmadığı bürodan çıkıyor. Bir başkasına gidiyor. Aynı problemleri orada da yaşıyor. Bir sene boyunca bu problemler devam ediyor. Bu problemlere de kimse ses çıkarıp “Bu böyle devam etmemeli” demediği için de çözülemiyor ve sürekli devam ediyor. Bu süreçte sessiz kalan stajyer avukatlar mesleğe başladıkları zaman daha da ağır hak ihlallerine maruz kalıyorlar. Dolayısıyla bu aslında bir girdap haline geliyor. Bu bir yılın gelip geçici, ara dönem olarak değerlendirmesi gibi büyük problem var. Bu, hem stajyer avukatlarda hem de avukatlarda var. Stajyer avukatlar “Zaten bir sene. Dişimi sıkarım. Bitince avukat olacağım.” diyor.

Avukatlarda da şöyle bir durum var. Bazı avukatlar stajyeri alırken onu yetiştirip daha sonra kendi bürosunda avukat olarak çalıştırma amacıyla alıyor. Daha sonra karşılıklı anlaşabilirlerse bu işe avukat olarak devam ettirmeyi planlıyorlar. Genelde bu avukatlar hariç sadece stajyere eğitim verebilmek için stajyer alan ya da sadece çeşitli işleri yaptırabilmek için stajyer alan bazı bürolarda avukat, stajyerin aldığı eğitimi çok umursamıyor. Çünkü o staj bittikten sonra bir daha onu görmeyecek. Dolayısıyla biraz daha pragmatist yaklaşıyorlar. Bu konuda eğer yasal bir düzenleme yapılmazsa, etkili bir denetim mekanizması kurulmazsa bu konuda sadece avukatlardan etik bir yükümlülük bekleyebiliyoruz. Bu sebeple de hem Stajyer Avukatlar Dayanışması olarak hem de kendi adıma kesinlikle yasal düzenleme ve etkili denetim mekanizması olması gerektiğini düşünüyorum.

En çok şikayet, avukat yanındaki staj sırasında geliyor

Peki, stajyer avukatlar bir yıllık staj sürecinin hangi aşamasında daha çok hak ihlaline uğradıklarını dile getiriyor?

Bu soruya “En çok şu dönemde yaşanıyor.” demek pek mümkün değil. Çünkü herkes bu süreci farklı bir şekilde deneyimliyor. Herkesin yaşadığı problem onu farklı bir şekilde etkiliyor. Ama bize gelen anket sonuçlarında adliye stajı sırasında hem hâkimlerden hem savcılardan hem de diğer adliye personelinden hakaret işiten ya da aşağılandığını söyleyen çok fazla stajyer avukat olduğunu gördük.

Bu konuda en çok şikâyet adliye stajından ziyade avukat yanında yapılan staj esnasında gerçekleşiyor. Bunun en temel sebebi adliye stajının etkili bir şekilde yürütülmemesi. Hem stajyerler bunu 6 ay boyunca başka bir avukatın yanında çalışarak değerlendiriyorlar. 6 aylık avukatlık stajını bir seneye uzatıyorlar. Bu, ilk 6 ay boyunca daha çok adliyeye gidip imza atıp çıkmak şeklinde oluyor. Örneğin ayda bir kez toplu bir şekilde gidiliyor, bir aylık imza atılıp çıkılıyor. Dolayısıyla adliye içerisinde geçirilen süre çoğu stajyer avukat için çok uzun bir zaman değil. Bu yüzden de ilkinden ziyade ikinci 6 ayda, avukat yanı stajında şikâyetlerin olduğunu gördük.

Bu konudaki problemlerin daha avukat ararken başladığını görüyoruz. Mezun oldunuz, mezun olduktan sonra staja başlamaya karar verdiniz. Bu süreçte öncelikle çalışma alanlarınıza uygun olduğunu düşündüğünüz avukatlara CV gönderirsiniz. Bunu yapan stajyer avukatlar çoğunlukla bu şekilde gönderdikleri CV’den geri dönüş almıyorlar. Baroların stajyer avukat ve avukatların birbirini bulduğu ilan sayfası var. Stajyer arıyorsanız o sayfaya ilan veriyorsunuz. Bunun tam tersi de oluyor. Ben bir stajyer olarak o siteye, “Yasal avukatlık stajımı başlatacağım. Bir avukat arıyorum.” şeklinde ilan açabiliyorum. Örneğin avukat stajyer aradığına dair ilan veriyor. Cinsiyet bölümüne kadın stajyer aradığını yazıyor. Görüşmeye gittiğinizde neden kadın stajyer aradığını soruyorsunuz. Çünkü bu stajyerden ofiste temizlik yapmasını da istediklerini söylüyorlar. Erkek stajyer avukat aradığında neden diye soruyorsunuz. “İcra müdürlüklerine daha dayanıklıdır, daha girişken, işlerini daha çabuk hallederler. İcrada çalışacak bir stajyer avukat istiyorum. Bu yüzden de erkek arıyorum.” diyor. İhlallerin bir ayağını bu oluşturuyor.

Bir başka ihlal: Diyelim ki yüksek lisans yapıyorsunuz veya yapmak istiyorsunuz. Kabul edilmiyorsunuz. Çünkü haftanın belli günlerinde derslerinize gitmek zorundasınız, dolayısıyla ofiste geçireceğiniz zaman azalacak. Bunu kabul etmiyorlar. Ücret konusuna girmiyorum bile. Doğrudan ücret istediği için reddedilen stajyer avukat arkadaşlarımız var. Tüm bunları sineye çekip çalışacağı bir yer bulan stajyer avukat çalışmaya başladığında da türlü türlü hak ihlallerine maruz kalıyor. Mobbinge uğruyor. Biz bu konudaki en çok ihlali avukat yanında yapılan staj sırasında olduğunu duyuyoruz. Yetersiz eğitim almaktan tutun ofiste sadece çay kahve doldurup temizlik yapmaya ya da akşam ofisten çıkarken ışığı kapatmadığı için çiçekleri sulamadığı için azar işitmeye kadar birçok farklı şekilde psikolojik şiddete maruz kalıyorlar.

İyi bir avukat olmanın yolu şüphesiz staj sürecinde etkili bir eğitimden ve etkin bir stajyerlik deneyiminden geçiyor. Barolar, stajyer avukatlara vermesi gereken eğitim yükümlüğünü tam anlamıyla ne kadar yerine getiriyor? Uyar’a göre staj eğitimleri yetersiz olduğu gibi eğitimin eşit şartlarda sunulmaması ve yetersizliği de başlı başına bir hak ihlali.

Eğitimlerin yetersiz olması gibi bir durum oluyor. Bunu da bir hak ihlali olarak düşünebiliriz. Çünkü sonuç olarak siz bu stajı bir şeyler öğrenip avukatlık mesleğine atılmak için yapıyorsunuz. Bu eğitim yetersiz olduğu zaman bunun da bir anlamı kalmıyor. Örneğin Avukatlık Staj Yönetmeliği’nin 22. ve 23. maddesinde eğitim düzenlenmiş ve her baronun kendi içerisinde bir eğitim organizasyonu yapacağı söylenmiş. En az 120 saatlik bir eğitim öngörülmüş. Ama kimi baro bu eğitimi hiç vermiyor. Kimi 120 saati doldurmuyor. Ben Ankara Barosu’nda yaptım. Stajım pandemi dönemine denk geldi. Kimi gruplar staja devam ederken kimi hiç devam etmedi. Bu eğitimlerin ne kadar yeterli olup olmadığı da apayrı bir konu. Bize gelen anketlerde eğitimlerin çok yetersiz olduğu söylenmişti. Aslında bunların hepsini bir bütün olarak değerlendirebiliriz. Avukat yanında da adliye stajında da hem eğitim hem de ücret problemi var. Hem de mobbing problemleri var. 

Herkes sorunu biliyor, kimse bir şey yapmıyor

Fotoğrafın bütününe baktığımızda stajyer avukatların haklarıyla ilgili en önemli eksiklik, ihlallerin çıkış noktası, tüm bunları engelleyecek yasal düzenlemelerin olmaması mı? Büşra Uyar, yasal düzenlemelerin yetersizliğinin altını çiziyor ve baroların da yükümlülüklerini tam anlamıyla yerine getirmediklerini vurguluyor.

Yasal düzenlemeler yeterli değil. Yasanın olması demek her zaman uygulanacağı anlamına gelmiyor. Nitekim de böyle. Avukatlık Staj Yönetmeliği’nde açıkça baroların denetim yükü belirlenmiş durumda. Bunu Stajyer Avukat Dayanışması’nda da çok konuşuyoruz. Cinsel tacizle ve saldırıyla ilgili yasal süreci başlatmak zor olabiliyor. Mobbing, psikolojik şiddet gibi vakalarda bu konuda “Baroya bunu gidip söylüyorsunuz. Bu konuda yasal süreç başlatıldı. Avukatın disiplin sorumluluğu doğdu” gibi bir şeyi hiç duymadım. Baronun böyle bir yükümlülüğü olduğunu ne stajyer avukatlar ne de avukatlar biliyor. Barolarda böyle bir süreç işlemediği için bilmemiz de çok bir şey anlam ifade etmiyor. Bilip bunun peşine düşmemiz gerekiyor.

Stajyer avukatların “Büromda mobbinge uğruyordum. Çıktım, başka bir büroya girdim.” dediğini duyuyorum. Sen belki yeni bir büroda staja başlayarak daha uygun bir yer buldun ama önceki büron şu anda bir başka kişiye aynı şeyi uyguluyor. Bu şekilde bir kısır döngü gibi. Herkes sorunu biliyor. Hiç kimse hiçbir şey yapmıyor. Denetim yükümlülüğünün aktif bir şekilde uygulanması ve gerekli yasal düzenlemelerin peşine düşülmesi gerekiyor; hem yasal düzenlemeler hem de mevcut düzenlemeler bakımından. 

Avukatlar arasında ciddi bir birbirini kollama durumu var. Biz mesleki dayanışmaya en çok ihtiyacımız olduğu durumlarda asla birbirimizin yanında durmuyoruz. Örneği bir kadın stajyer avukat cinsel tacize uğradı ve bunu baro yetkililerine bildirdi. Hemen “O yapmaz,  meslektaşımızı karalamayalım. böyle bir şey olmaz” gibi olayın üstü örtülmeye çalışılıyor. Bunun örneklerini çevremden çok duydum. Bunun birden fazla örneğini duydum. Cinsel taciz ve saldırı konusunda apayrı bir prosedür gerekiyor. 

Özellikle kadın stajyer avukatların cinsel taciz ve cinsel saldırıya uğradıklarını da görüyoruz, bu vakaları çok duyuyoruz. Medyaya yansıyan az oluyor ama çok var.


Türkiye Hukuk olarak 2021 yılı içerisinde stajyerlerle ve stajyerlerin hakları, uğradıkları hak ihlalleri üzerine çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşlarıyla hem bilgi hem deneyim paylaşımı hem de bilinçlendirme çalışmaları için iş birliği yapmaktan büyük mutluluk duyacağız. Konu hakkında bizimle bu form üzerinden iletişime geçebilirsiniz.