Halk arasında yaygın yanlış bir kanı vardır. Doktor ne kadar ilaç yazarsa o kadar iyi doktordur. Bu yaklaşım tarzı avukatlar için de geçerlidir. Çok konuşan çocuklara “Bu çocuk kesin avukat olacak” dediklerini muhtemelen duymuşsunuzdur. Konu mahkemede hak aramak olunca müvekkil de avukatının çok konuşmasını bekler. Zira müvekkilin gözünde avukat ne kadar çok konuşursa, aldığı ücreti o kadar hakkeder.
Mutat minval üzere muhakeme süreci çoğunlukla yazılı yargılama usulü ile yürüdüğünden, çoğu zaman mahkemeler avukata usulen söz verirler. Fırsat bulup söz alan avukatın da beyanları, genellikle tutanağa “Önceki beyanlarımı tekrar ederim” şeklinde geçer. Beyanlar zapta geçmeyince de avukat ile hakim arasında “Ben öyle mi dedim?” tartışması yaşanır.
Eğer mesleğe yeni başladıysanız, aşağıdaki cümleleri ilerleyen yıllarda defalarca kullanacaksınız. Zaten kıdemli bir avukatsanız, bunları yüzlerce kez söylemiş olmalısınız.
İşte o cümlelerin bazıları:
(Lehe karar verirseniz elbette memnun oluruz lakin yıllardır bekliyoruz, yeter artık karara çıksın anlamında kullanılır.)
(Emaneten rica üzerine girilen duruşmalarda, dosyada önceden verilmiş herhangi bir beyan yoksa sıkıntı yaratan cümledir.)
(Davacı vekili olunan her dosyada doğal olarak en çok kullanılan cümledir.)
( Ya da “Müvekkilimin tutuksuz yargılanmasını talep ediyorum.”)
(Nereden tutarsa artık…)
(Davacı tarafın gelmediği, mazeret de göndermediği durumlarda dosyanın müracaata kalması için söylenir. Zafer etkisi yaratır lakin 3 ay içinde dosya kuvvetle muhtemel yenileneceğinden bu etki geçicidir.)