Daha İyi Yargı Derneği tarafından Av. Mehmet Gün’ün moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Türk Hukuk Yapay Zekası Sohbetleri 1” yayının konuğu Stratejist Ufuk Peker’di.
Daha İyi Yargı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Gün, bir dosyanın inceleme aşamalarından bahsederek “Önümüze herhangi bir konu geldiği zaman önce o konuyla ilgili mevzuatı araştırmaya başlıyoruz. Bu konuda kanun, yönetmelik ne diyor? Geçmişte neydi? Değişiklik yapıldıktan sonra şimdi ne durumda? Bununla ilgili olarak akademisyenler ne düşünüyorlar? Uygulamada mahkemeler ne karar vermişler? İçtihatlar arasında ne gibi farklar oluşmuş? En sonunda hangi sonuca ulaşılmış? Önümüze gelen olaylara uygulayacağımız kuralı ve anlaşılmasına yöntemleri araştırıyoruz” dedi. Gün sonrasında Peker’e “Bu yaptığımız araştırmaları RPA (Robotic Process Automation) ile yapabilir miyiz?” sorusunu yöneltti.
Stratejist Ufuk Peker “Bunu bilgisayarda yaptırabiliriz. Yapay zeka ‘Mesleklerin hangi işlerini robotlar yapacak?’ sorusunun da cevabı oluyor. Araştırma, veri toplama ve kontrolü tamamen robotların yapabileceği algoritmalara tanımlanabilen işler. Yapay zeka uygulamaları ne ile desteklenmesi gerekir? Şu anda neden sonuç bağlantısı kurmakta zorlanıyoruz. Türkiye’de iyi sonuçlar yakalayabilmemiz için paylaşımlarımızı yaparken hashtag kullanmamızın yapay zekanın doğru veriye ulaşma sürecini de hızlandırdığını biliyoruz.” ifadelerini kullandı.
En Dikkatli İnsanın Yüzde 8 Hata Yapma Payı Var
Hukukun pek çok dalı olduğunu ve bir olay esnasında her olasılığın düşünülmesi gerektiğini belirten Gün “Hukuk yapay zekasını konuşacak olursak hukukta binlerce farklı iş var. Bu işlerde sonucu isabetli bulmak için hangi soruları sormamız ve hiçbir olasılığı gözden kaçırmadan tek tek belirlememiz gerekiyor. Bu düşünce doğru mudur?” diye sordu.
Peker “Bazı işlerin yapay zekaya devredilmesinin nedenlerinden biri de insanın sezgisel davranışlarından tamamen uzak olasılık hesapları üzerinden olayları karara bağlıyor olması. Ne olursa olsun en dikkatli olan kişi bile yüzde 8 hata payıyla çalışıyor. Ama şunu net bir şekilde söyleyebiliyoruz. Yapay zeka hata yapmıyor. Yapay zeka sadece algoritmasına eksik ya da hatalı bir tanım koyduğumuzda hata yapıyor” şeklinde cevap verdi.
Yurt Dışında Dilekçeler İçin Yapay zeka Uygulamaları Mevcut
Yazılan dilekçelerin pek çoğunun benzer metinler olduğunu belirten Gün, konuya şu şekilde açıklık getirdi: “En başta söylediğim örneğe dönecek olursak araştırmalarımızı yaptık. Mevzuat, kanun, yönetmelik, literatür taraması akademik yayınları ekranımızda açtık. Kendimize de bir sayfa açtık. Yararlandığımız kaynaklardan hareketle bir paragraf oluşturduk. Hukukçular için en büyük fayda burada oluşuyor. Hazırladığımız paragrafları bilgisayar önümüze getirip önerebilir. On binlerce dilekçe yazıyoruz ve bu dilekçelerin bir çoğunda metinler neredeyse birbirinin aynısı. Hepsini bir daha yazmaya gerek yok.” şeklinde konuştu.
Peker bu konuyla ilgili dünyada önemli yapay zeka çalışmalarının olduğunun altını çizerek “Günümüzde İngilizce küresel bir dil. Aynı zamanda bilimin de dili. Birçok çalışma İngilizce ile yapıldığında daha hızlı ilerliyor. Amerika’da yalnızca işi dilekçe oluşturmak olan yapay zeka uygulamaları var. Bunu bizde de oluşturmak çok kolay. Sadece dil işleme tarafında data biriktirmek gerekiyor. O dataları oluşturduktan sonra yapay zeka zaten kendi kendine öğrenen bir mekanizma. Yapay zekayı görüntü işleme dil işleme ve makine öğrenmesi gibi üç temel kümede toplasak ta hepsini bir bütün olarak birçok süreci son derece hızlı ve iş hayatında ihtiyaç duyulan her sektörde entegre edebilme gücüne sahibiz.” dedi.
Yapay Zeka Farklı Disiplinleri Bir Araya Getiriyor
“Bir görüşün ne olduğunu anlıyoruz. Görüşe katılıp katılmadığımız, farklılaştırmak istediğimiz hususları değerlendiriyoruz. Bunları insan zekasıyla yapıyoruz. Peki bu ayrıştırmayı yapmak için bilgisayarlarda ne yapmak gerekiyor?” diyen Mehmet Gün’e cevap veren Peker “Biz paragrafa baktığımızda zihinsel olarak ayrıştırmaya temel olan neleri yakalıyorsak bunu çıkarmamız gerekiyor. En çok ihtiyaç duyduğumuz şey bu. Türkçe, dil bilgisi olarak sondan eklemeli olduğu için bir çok şeyi ayrıştırmak, olumlu veya olumsuzu netleştirmek çok kolay. Yazılımı yapan pek çok kişi ilgili sektörün içinde değil. Bu yüzden o sektördeki kişilerin kendi zihinlerinde bunu nasıl yapabileceklerini anlatan argümanların entegrasyonu gerekiyor. Yapay zeka oluşumları iş birliğini geliştirmek için birçok farklı disiplinleri bir araya getiriyor. Yapay zeka artık bunu zorunlu kılıyor. Her disiplinden herkesin bir işin en iyisi çıkması için masanın her tarafında oturup ortak sonuçlarla ilerlemesi gerekiyor. Bu artık olmazsa olmazlardan biri haline geldi.” dedi.
AB’de Online Tahkim Davaları görülüyor
Gelişmiş ülkelerde dokümanların elektronik ortama aktarılarak daha hızlı tarama yapıldığının altını çizen Gün “Hukukçuların uluslararası tahkimlerde, gelişmiş ülkelerin hukuk sistemlerindeki davalarında binlerce sayfa doküman çıkıyor. Türkiye’de de avukatların bazı davalarda 20-30 klasörü incelemesi gerekiyor. Gelişmiş ülkelerin sistemlerinde bu dokümanların hepsi taranarak elektronik ortama yükleniyor. Bir avukatın 2-3 haftada yapabileceği bir işi robotlar 5 dakikada yapabiliyor. Bu taramalarda robotlar önerilerde getirebiliyor.” dedi.
Otomasyonun, yapay zekaya doğru verileri aktardığını belirten Peker “Otomasyon bize bütün dataların doğrulunu garanti altına almamızı sağlıyor. Otomasyon sistemleri, cümlenin tamamı yanlış değilse neyi ifade ettiğini anlayabilecek düzeyde çevirebiliyor. Yapay zekaya da doğrulanmış ve temizlenmiş net bilgiyle işlemi yapmak kalıyor. Türkiye’deki işletmelerde standardizasyonun olmaması en temel sorun olarak karşımıza çıkıyor. Geçmişte kullandığımız sistemlerde verilerin girişini manuel olarak tek tek girilmesi gerekiyordu. Ama otomasyonlar bizi yapay zekanın karşısına getirirken neyi nasıl anlaması gerektiğini tanımlayarak işi kapatabiliyor.” ifadelerini kullandı.
Yapay Zeka ile Davaların Süreleri Kısalabilir
Yapay zekanın mahkemelerde kullanılmasıyla dava süreçlerinin sürelerinin azalabileceğini belirten Gün “Bir mahkemenin önünde alacak verecek ya da tazminat hesaplaması gittiğinde aylarca dilekçeler gidip geliyor. 3-4 ayda bitecek bitmesi gerek bir dava 4-5 senede bitmiyor. Yapay zekayı mahkemelerde kullanılacak olurlarsa bilgisayar ortamında tutulmayan cari bir defter kalmadı. Mahkeme bilirkişiye verecekleri görevi bilgisayar robotuna vererek bu meseleler kolaylıkla çözülebilir.” dedi.
Türkiye’de Hukuk Yapay Zekası Neden Yok?
Av. Gün “Hukukçuların yaptıkları işler kanunlarla belirlenmiş durumda. Yargılanma, adaletle ilgili olduğu için o kadar hassas ve ayrıntılı yazılmış ki bu konuda yorum yapmanız bile mümkün değil. Bir davanın çözülmesi için yol haritası, sürecin baştan sona nasıl işlediği, bir davanın açıldıktan karara bağlanmasına kadar olan süreçlerin hepsi belli. Her şey belli iken, neden Türkiye’de hukuk yapay zekası yok?” diye sordu.
Peker bu soruya “Bizde her şey çok kopuk. Üretenlerle ihtiyacı olanlar bir araya geldiğinde bunun olmaması için hiçbir neden yok. Toplumsal sorumluluğu daha iyi bir Türkiye yaratabilmek için taşın altına elini koyacak kişilerin kimler olduğuyla ilgili bir şablon oluşturulduğunda bununla ilgili hızlı bir yol alacağımızı düşünüyorum. Bir potansiyelimiz var. Türkiye’de teknoloji üretmek dünyanın birçok yerinde üretmekten daha ucuz hale geldi. Genç ve dinamik bir genç bir iş gücümüz var. Sürekli şikayet ettiğimiz halde iş dünyasına sokamadığımız gençlerimiz var. Mesele sadece yalnızca bunları bir araya getirebilmek. Büyük resim böyle. Resmi parçalara ayırdığınızda mutlaka bunun nasıl yapılacağıyla ilgili geçiş sürecinin kademe kademe geçiş sürecinin planlanması gerekiyor. Sürece bu kadar tanımlı ve net olan bütün akışları konuşurken de bazı davalarda belki de hiç mahkeme süreci olmadan tamamen yapay zekalar üzerinden davaların kapatılabileceği de düşünülebilir.” şeklinde cevap verdi.
Hukuk Sistemi Yapay Zekayla Buluşmalı
Online olarak gerçekleştirilen tahkim davalarının örnekleri olduğunu belirten Gün “Avrupa Birliği’nde tüketici uyuşmazlıklarında online tahkim var. 5 dakika bile sürmeyen online alışverişinizin davası, kısa sürede online olarak görülüyor. Üreticiyle tüketici tartışmıyor. Tartışmadığı zaman katma değeri yukarı gidiyor.” dedi.
Peker, bu konuyla ilgili olarak “Türkiye’deki hukuk firmalarının ve hukuk sisteminin yapay zekayla ne kadar hızlı buluşması demek küresel rekabet içerisinde var olması anlamına geliyor. Geçmişte fakslar teleteksler kullanılmaya başlandığında buna direnen hukukçular vardı. Buna uyum sağlamak ve hızlı bir şekilde entegre olmamız gerekiyor. Firmalar artık küresel hale geldi. Teknolojide, ticarette sınır tanımıyorsak biz firmalar olarak ürettiğimiz değerlerde katma değeri yükseltip özellikle idari taraflardaki işleri artık robotlar tarafından üretilmesini sağlıyor olmalıyız.” ifadelerini kullandı.