Avukat Hakları Grubu Ankara’nın Youtube kanalında moderatörlüğünü Av. Ilgın Bekdemir ve Av. Cem Acer’in yaptığı 19.45 Atölyeleri’nin bu haftaki konuğu Avukat Meltem Salman oldu. Salman “İYUK’ta Süre” başlıklı yayında önemli bilgiler aktardı.
İdari yargı alanının adli yargıdan farklı olduğunu belirten Avukat Meltem Salman, “Bu alan yargı kararları ve içtihatlarla ilerleyen bir alan. Aynı zamanda çok fazla araştırma ve okuma yapılması gereken bir alan. Süre, idari yargıda en çok sorun yaşanan konulardan biri. Süreyi kaçırdığınız zaman ne kadar haklı olursanız olun davanız süreden dolayı reddedilir. Bu da çok büyük bir sıkıntı.” dedi.
Dava Açmak İçin Yazılı Bildirim Şart
Salman, dava açabilmek için mutlaka yazılı olarak tebliğ edilmesi gerektiğini belirtti. Dava süreleri hakkında da bilgi veren Salman “İdari yargıda İdare Mahkemesi ve Danıştay’da dava açmak istediğimizde süremiz 60, vergi mahkemelerinde ise 30 gün olarak kanunda belirlenmiş. Dava açma süresi yazılı bildirimle başlıyor. Örnekle anlatacak olursak size bir memur geldi. Kendisine bir disiplin cezası verildiğini söyledi. Memura ‘Bunu siz biliyor musunuz? Yoksa yazılı olarak mı size tebliğ edildi?’ diye soracaksınız. Yazılı olarak tebliğ edilmesi gerekiyor. Yazılı tebliğden itibaren 60 günlük dava süremizi başlatıp bu davayı açabilelim.” şeklinde konuştu.
Mahkeme Cevap Vermediyse Zımmen Reddedilmiştir
Salman, idari yargıda bazı yükümlülüklerin yerine getirilmediğine vurgu yaparak “İdari yargıda çok zorlanmamızın bir sebebi de idarelerin artık belli prosedürlere uymaması ve belli yükümlülüklerini yerine getirmemesidir. İdareler kendisine yapılan başvuruya 60 gün içerisinde cevap vermek zorundadır. Bu genel kuralımızdır. İdare müvekkilimizin talebine 60 gün içerisinde cevap vermediyse zımmen reddetmiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
Muğlak Bir Cevap Gelse Bile Dava Açıyoruz
“Mahkemeden 60 günlük süre dolmadan cevap gelmesi halinde süreç nasıl işliyor?” şeklinde gelen bir soruya Salman “Gelen cevap muğlak olsa bile biz davamızı açıyoruz. Ama mahkemenin bu kesin yürütülmesi gereken bir işlemdir şeklindeki kabulü veya reddi mahkemenin takdirine kalmış bir şey. Genel olarak yargıdaki en büyük sıkıntılarımızdan biri bu. Kural olarak böyledir. Cevap belirsiz de olsa biz bunu bir ret cevabı olarak kabul ediyoruz ve davamızı açıyoruz. Ama bir mahkeme bunu kesinleşmemiş ve yürütülmesi gereken bir işlem ortada yok diyerek reddedebilir.” ifadelerini kullandı.
Dava Açma Sürelerinde Karışıklıklar Yaşanabiliyor
Dava sürecinde süre konusunda karışıklıkların olduğunu belirten Salman “Kural olarak zımmi redden sonra 60 gün içerisinde idareden kesin bir cevap geldiği zaman dava açma süremiz yeniden 60 gün olarak başlıyor. Müvekkiliniz evraklarıyla geldi. Başvurusunu yapmış ve 60 gün süre geçmiş. Hiçbir cevap gelmemiş. Zımmi ret kabul ediyoruz ve 60 günümüz daha var. Fakat o 60 günü de kaçırmış. Toplamda 130 gün sonra size gelmiş. Müvekkilinize süre aşımına uğrar ve davayı açamayacağınızı söylersiniz. Ama bu süre içerisinde idare size cevap verirse -her ne kadar 60 günlük süre içerisinde cevap vermese de- beni bilgilendirin demeniz gerekiyor. Çünkü orada süre yeniden başlıyor. 3 ay sonra bile bir cevap verse cevabı verdiği andan itibaren dava süremiz yeniden başlıyor.” diye konuştu.
Evrak Kayıt ve Tarih Numarası Çok Önemli
Salman, Müvekkillerin yaptığı başvurularda mutlaka evrak kayıt numarası almaları gerektiğine dikkat çekti. Salman idareye elden bir başvuru yapılması durumunda evrak kayıt ve tarih numarasının alınmasını, posta yoluyla gönderiliyorsa da kayıtlı postayla gönderilmesinin önemli olduğunu vurguladı. Salman bunun zımmi retlerde 60 günlük süreyi hesaplarken önemli rol oynadığını ifade etti.