Haber:Taha Ahmet Özel
Avukat Hakları Grubu İzmir’in “Mağdur Çocuğun Avukatlığı”nın konuşulduğu çevrim içi yayınına katılan Avukat Özge Üstün, çocuk ifadelerinde dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili önemli bilgiler aktardı.
Bu Alanda, Sağduyulu ve Empati Kuran Meslektaşlarımız Yer Almalı
Av. Özge Üstün, çocuk hakları alanında avukatlık yapmak isteyen kişilerin empati yapmalarının son derece önemli olduğunu belirtti. “Çocuk hakları multidisipliner bir alan olduğu için empati yeteneği kurabilen insanların ağırlıklı olarak alanda bulunması beni sevindiren bir şey. Hepimiz çocuk olduk. O yollardan geçtik. Ama bazen çocuklarla empati kurmakta zorlanabiliyoruz. Birçok çocuk hatta yetişkin bile bazı ihmallere maruz kaldığı için yanlış şeyler yapabiliyor; işledikleri fiillerin anlamlarını bilmiyor. Hiçbirimiz ailemizi, bulunduğumuz çevreyi seçerek dünyaya gelmiyoruz. Empati kurabilecek ve sağduyulu meslektaşlarımızın bu alanda görev almasını isterim.” dedi.
Verilen Kararlar Çocukların Anlayabileceği Bir Dilde Olmalı
“Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 12.maddesi çocuğun ifadesinin alınmasını açıklıyor” diyen Üstün, “Çocuğun görüşlerinin alınmasının nasıl gerçekleştirilmesi gerektiği, çocuğun duruşmaya hazır edilmesi, olayın çocuğun anlayabileceği yaş düzeyinde uzmanlar eşliğinde iletilmesi gerekiyor. Bir karar verilecekse bu kararın olumlu ve olumsuz yönleri ona anlatılması gerekiyor. Bizim dahi anlamakta zorlandığımız gerekçeli kararların çocukların anlaması zor olabilir. Öyle profesyonel bir sistem olsa verilen kararlar çocukların anlayabileceği bir dilde tebliğ edilse. Çocuk Ombudsmanlığı var. Oradaki kararlar dahi yetişkinlerin anlayacağı şekilde tek kalemden çıkıyor. Bu noktada bilgilendirme hakkını hiçbir zaman tam anlamıyla yerine getirmiş olmuyoruz.” ifadelerini kullandı.
Suçu Bildirmemek Suçtur
Okullarda yaşanan istismar durumlarını bildiren öğretmenlerin baskı hissedebildiğinin altını çizen Üstün “Rehber öğretmenlerden çok fazla istismar vakaları gelebiliyor. Çocuğun sosyalleştiği ortam okul olduğu için bunu okuldaki çevresine, arkadaşlarına, öğretmenlerine anlatıyor. Bir şekilde ortaya çıkabiliyor. Orada öğretmenler bildirim yükümlülüğünü yerine getirdiğinde baskı altında kaldıklarını hissedebiliyorlar. Halbuki bunu bildirmemek suç. Bu bir yükümlülük. Bu durumun ihbar edilmesi yönünde bir baskı şeklinde hissedilmesi lazım. Rehber öğretmenler çocukla ilk temasta bulunan kişiler oldukları için onların vereceği ifadeler çok önemli” diyerek bildirim yükümlülüğünü açıkladı.
Çocukların İfadeleri Tek Seferde Alınır
Çocukların ifadelerinin bir kez alındığına değinen Üstün, çocuk üzerinde psikolojik baskıya yol açmaması için bu yola başvurulduğunu belirtti. Üstün “CMK’nın 236. maddesinde ‘İşlenen suçun etkisiyle suçun psikolojisi bozulan mağdur veya çocuk, tanık olarak ifadesi bir defa alınır.’ deniyor.Çocuğun ifadesinin bir defa alınmasının sebebi ikincil örselenmenin önlenebilmesi. Kötü bir şeyi hepimiz unutmak isteriz. Unutalım ki hayatımıza yeniden devam edelim. Ama bize bu sürekli sorulursa ve anlatmak zorunda kalırsak biz onu yeniden yaşarız. Bazen mağdurlar onlarla iletişim kuran karşısındaki kişinin kendisine inanmadığını hissettiği anda öyküyü daha güçlendirerek anlatma isteği duyabilir.” şeklinde konuştu.
İfade Sırasında Vücut Dili Çok Önemli
Cinsel istismar suçlarında çocuğun ifadesinin özel bir merkezde alınmasının kanunda yer aldığını belirten Üstün “Türk Ceza Kanunu’nun 103/2’de çocukların cinsel istismara maruz kaldığı durumlarda özel merkezlerde ifadelerinin alınması gerektiği belirtiliyor. Bu özel merkezlerde çocuk izlem merkezleri. Bu merkezlerde çocukların beyanlarının mutlaka kayda alınması gerekiyor. Çünkü bu kayıtları tekrar izleyebilelim ve çocukların ifadelerini tekrar almaya gerek duymayalım. Çocuğun vücut dili de son derece önemli. Çocuğun inandırıcılığı ve örselenmenin şiddeti bakımından oldukça önemli unsurlar. Normal bir dosyayı düşünürsek ilk teması emniyet ya da savcı kurar. Ama o örselenmenin en şiddetli halini gören ilk temasta bulunandır. Böyle bir beyanın dosya içerisinde bulunması şiddetin hâkim tarafından görülmesine ve daha üst sınırdan ceza verilip verilmeyeceğine önemli rol oynamaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.