Haber: Taha Ahmet Özel
İstanbul Gedik Üniversitesi ve Hukuk Alemi’nin ortaklığında “5 Nisan Avukatlar Günü” başlıklı bir çevrim içi webinar düzenlendi. Yayında konuşan Gaziantep Barosu Başkanı Avukat Bektaş Şarklı, meslektaşların birbirleriyle olan sorunlarını değerlendirirken Prof. Dr. Hüseyin Altaş ise avukatlık mesleğindeki reklam yasağınının hukuki boyutunu izleyicilere aktardı.
Meslektaşlarımız Müvekkillerini Her Durumda Bilgilendirmeli
Yayına katılan Gaziantep Barosu Başkanı Avukat Bektaş Şarklı, avukatların müvekkille olan yükümlülüklerini bahsetti. “13 yıllık baro idareciliği hayatımda en fazla şikâyet avukatların müvekkile bilgi vermeme, dosya ilk alındığında aydınlatmama yükümlülüğünden kaynaklı geldi. Avukata ulaşamama, duruşma sonrasında müvekkile bilgi verilmemesi, şahitlerin dosyaya eklenmemesi konusunda problemler var. Biz meslek grubu olarak hesap vermeyi çok sevmiyoruz. Bir hekime gidildiğinde yapılacak olan teşhisin, tedavinin anlatılması buna ilişkin aydınlatma yükümlülüğünün anlatılması ve rızasının alınması gibi hukuk fakültesini bitiren, bu mesleği icra eden avukatlar arasında da zorunlu bir unsur olmalı” dedi.
Avukatlar Birbirini Korumalı
Avukatlar arasındaki ilişkileri düzenleyen kuralların olduğunu belirten Şarklı, meslektaşlarının birbirlerine karşı düşman olmamalarını gerektiğini vurguladı.Şarklı “Hak kaybına sebebiyet verecek şekilde diğer meslektaşının dosyasının düşürülmesi en sık rastlanan disiplin soruşturmalarından biri. Bir meslektaşı zor duruma düşürmek adına diğer tarafın hak kaybına sebebiyet verecek şekilde dosyayı düşürmek hem Avukatlık Kanunu hem meslek kuralları açısından aynı mesleği icra eden iki avukat arasında basit ve sıradan olarak kabul edeceğimiz davranışlar sergilemesi yanlıştır. Staj eğitimlerinde ‘Diğer avukat size ulaşmamış, dosyaya mazeret sunmamış olsa dahi siz bir şekilde ona ulaşmaya çalışın’ diyoruz. Bazen ister istemez herkesin çok acil bir işi olabilir. Bu noktada avukatların birbirini koruyup kollaması lazım.” ifadelerini kullandı.
Avukatların Dosyayı İncelemelerine İmkan Sağlanmalı
“Şu anda Türkiye’deki avukatların en fazla sıkıntı yaşadığı konu savcılık dosyalarının incelenmesi.” diyen Şarklı, avukatların bu konuda yaptıkları itirazların reddedildiğini ifade etti. Şarklı “Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki düzenlemelere rağmen hâkim ve savcılar, dosyaları inceletmemek adına ellerinden geleni yapıyorlar. Bu konuda Adalet Bakanlığı’na diğer barolarla birlikte yaptığımız yoğun müracaatlar oldu. Savcılarda şöyle bir refleks var: Sanki dosyayı inceletmemek önemli bir şey. Gizlilik kararı olduğunda elbette bu durum anlaşılır. CMK 153 gereği yine bazı bilgi ve belgelere ulaşma hakkımız var ama bu hakkın savcılık makamından dosyayı inceletmemek bakımından avukatların bu anlamda iş almasını hem iş yapmasını engelleyecek davranışlarına şahit olduk. Savcılarımızın bu konuda avukatlara yardımcı olması gerekirken tam tersine yazılı başvurularımızın gizlilik kararı olmamasına rağmen reddedildiği, sulh ceza hakimliklerine yaptığımız haklı itirazların da maalesef yine reddedildiğine şahit olduk.” değerlendirmesinde bulundu.
Avukatlar İş Peşinde Koşmaz
Çevrim içi yayında konuşan bir diğer konuşmacı Prof. Dr. Hüseyin Altaş, avukatların reklam yasağıyla ilgili bilgiler aktardı. “Kıta Avrupası Hukuku’nda avukatlık mesleği bir kamu hizmetidir. Bu sebeple avukatların iş peşinde değil, işin avukatlar peşinde koşması esastır. Avukatlık mesleği onuruyla yapılan genel olarak eski tarihlerde para için yapılmayan bir meslekti. Bu onurlu mesleğin reklam yoluyla zedelenmesi veya haksız rekabete uğratılmaması gerektiği düşüncesiyle Kıta Avrupası Hukuku’na konmuştu. Bugün itibariyle birçok Kıta Avrupası’nda dahi artık çok dar uygulandığını, bazı ülkelerde ise tamamen kaldırıldığını görüyoruz” dedi.
Reklam Yasağında Tartışmalı Hususlar Var
Prof. Dr. Altaş, Türkiye’de avukatlara ilişkin reklam yasağının hukuki boyutuna açıklık getirdi. “Avukatlık Kanunu’nun 55. maddesinde avukatın iş elde etmek amacıyla reklam sayılabilecek her türlü davranış ve teşebbüslerini gerek tabelalarında gerek kartvizitlerinde kullanması yasaklanmıştır. Buna ilişkin her türlü düzenleme de yönetmelikte atıf yapılarak Türkiye Barolar Birliği tarafından düzenlenmiş olan Reklam Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. Bu yasağın kapsamını yönetmelik belirlemiştir.” ifadelerini kullandı.
Reklamın tanımını yapan Altaş “İş elde etmek amacıyla kamunun bir kısmının veya tamamının ilgisini çekebilecek olan tavır ve davranışlardır. Aslında kanunda veya yönetmelikte reklam tanımlanmamıştır. Kanun ve yönetmelikte reklam yasağının kapsamı ve unsurları üzerinde durulmuş ama özel bir reklam tanımlamasında bulunulmamıştır. Bu nedenle doktrin ve yargıda birçok hal, hareket ve davranışın avukatların 55. madde ve yönetmelikte düzenlenen kapsamda reklam yasağına girip girmediği hususunda oldukça tartışmalıdır.” yorumunda bulundu.