Haber:Taha Ahmet Özel
Daha İyi Yargı Derneği Youtube kanalında “Yapısal Reformlarda Avukatların Rolü ve Önemi: Yargı, Hesap Verirlik ve Temsilde Adalet” başlıklı bir çevrim içi yayın gerçekleştirildi. Yayına konuşmacı olarak katılan Antalya Barosu Başkanı Av. Polat Balkan, yargıda reform hareketi ve bunun yansımalarına ilişkin bilgiler aktardı.
Yargı Reformu Çalışmaları Hep Güncel Kalacak
Antalya Barosu Başkanı Av. Polat Balkan, son günlerde kamuoyunda sıkça yer alan yargı reformuyla ilgili konuştu. Konunun her zaman kamuoyunun gündeminde olduğunu belirten Balkan “Şu ana kadar yargı reformu ya da yapılanması; hayatımızın içinde olan ama ne yazık ki bir türlü adım atamadığımız, ilerleyemediğimiz, arzuladığımız, özlediğimiz sisteme kavuşamadığımız bir kavram. Neredeyse sihirli bir kavram haline dönüştü. Umutla, heyecanla hayata geçmesini bekliyoruz. 2021 yılı; iyi niyetli bir biçimde sorunlara çözüm üretmek, yaralara merhem sürmek için yargı reformu ilan edildi.” dedi.
Yargı, En Temelde Bağımsız Olmalı
“Ulaşılabilir ve nitelikli yargının, insanların inanarak ve güvenerek gelebilecekleri bir adliye ortamı oluşturmaktan geçtiğinin altını çizen Balkan “Bir yurttaş hak ihlaline uğradığında ya da hakkını aramak istediğinde ‘Ben adliyeye giderim. Buradan adaletli hükümler çıkar. Burası bağımsız ve tarafsız bir yer. Haklıya haksıza bakar. Hukukun ilkelerini, kurallarını işletir.’ diyebilmesi için en temelde yargıyı bağımsız kılmamız ve yargı güvencesini inşa etmeliyiz. Bütün bunları da yapabilmek için aslında hukuk devletini yeni baştan inşa etmemiz gerekiyor. Hukuk devleti de bu toprakların yetiştirdiği aydınlardan,hukukçulardan, yazarlardan biri olan Uğur Mumcu’nun dediği gibi ‘Yargı, bağımsızlığa ve özgür savunmaya dayanır.’ Eğer siz yargıyı bağımsız kılmazsanız, savunmayı da özgürleştirmezseniz hukuk devleti inşa edemezsiniz. Anayasa’da yalnızca Cumhuriyetin, devletin nitelikleri sayılırken hukuk devleti yazılı olması; o devlete, o cumhuriyete ne yazık ki hukuk devleti niteliği kazandırmıyor. Son yıllardaki karşılaştığımız tablonun en kritik göstergelerinden biri bu.” ifadelerini kullandı.
Yargı, Eşitler Arası Önde Gelen Kuvvettir
Yargının işlerliğini daha iyi sağlamak için avukatların yıllardır çalışmalar yaptığını ve fikir ürettiğini belirten Balkan “Biz demokrasiyi, çoğulculuğu ve katılımcılığı doğru işletmediğimiz için sınıfta kalıyoruz ve ilerleyemiyoruz. Bu yeni bir konu değil. Aylardır, yıllardır oturup konuşuyoruz. Ama baroların iradesinin yok sayılması, üstelik Türkiye Barolar Birliği tarafından yok sayılması üzerine bizde bazı baro başkanları olarak bir araya geldik. Yalnızca HSK’nın yapısı değil, adliyede yaşanan sorunlardan Türk Ceza Yargıçları’na, uzlaşma kurumundan arabuluculuğa varıncaya kadar tüm bunları bir ana başlık olarak maddeleştirdik. Bakanlığa da her türlü görüş ve düşünceye açık olduğumuzu bildirdik. Şimdi geri dönüş bekliyoruz. Geri dönüş olursa bizler düşüncelerimizi daha da detaylandırarak paylaşırız.” diye konuştu.
Balkan, konuyla ilgili düşüncelerine şu sözlerle devam etti: “Benim kişisel düşüncem Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun olmasını antidemokratik buluyorum. Çağdaş devletler, demokratik hukuk devletleri üç kuvvet üzerine kuruluysa (Yasama, yürütme, yargı) üç kuvvetin kendi arasındaki ilişkisinde yargı bizim inandığımız felsefeye göre eşitler arası önde gelendir. İdarenin her türlü eylem ve işlemini kamu adına, halk adına denetler. Yargısal süzgeçten geçirir ve halk adına karar verir. Fonksiyonu daha farklı ve öndedir. Yargı dediğimiz mekanizmada iddia, savunma, karar üçlüsünden oluşuyorsa iddia makamının, savcılığın rolü ve fonksiyonu farklıdır. Yurttaşların hak arama ve adil yargılanma özgürlüklerinin temsilcisi ve savunucusu olan avukatların rolü ve fonksiyonu farklıdır. Halk adına karar veren yargıçların, mahkemelerin rolü ve fonksiyonu farklıdır. Dolayısıyla Hakimler Kurulu farklı olmalıdır. Savcılar Kurulu farklı olmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Reformlar, Hukuk Devletinin Yargıdaki Rolüne İlişkin Önermeler İçermeli
Yargıda reform çalışmaları hakkında konuşan Polat Balkan, 2019 yılında açıklanan Strateji Belgesinin yeterli olmadığını ifade etti. Balkan “Reform denildiğinde benim aklıma Magna Carta geliyor. O belgenin, üzerinde çalışılan planın hukuk devletine, kuvvetler ayrılığına, yargının bağımsızlığına, tarafsızlığına ilişkin savunmanın yargı içindeki rolüne ve statüsüne ilişkin bir önermesi olmalı. 2019 Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin en büyük eksikliği bu. Buna ilişkin ortaya koyduğu bir vizyon ve önerme yok.” şeklinde konuştu.