İstanbul Barosu Fikri ve Sınai Haklar Komisyonu tarafından “Yapay Zekâdan Blokzincire Teknolojinin Fikri ve Sınai Haklara Etkileri” başlıklı bir çevrim içi yayın gerçekleştirildi. Yayına konuşmacı olarak katılan Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Mete Tevetoğlu izleyicilere çarpıcı bilgiler verdi.
Mete Tevetoğlu, 2002 yılında hukuk ve internet kelimelerinin yan yana bile yazılmadığını, bugün ise teknoloji hukuku ve araştırma merkezi, teknoloji hukuku ana bilim dalı kurabilecek konuma gelindiğini ifade etti. Tevetoğlu “20 yıllık süreçte teknolojik değişim ve ivmelenmenin sonuçlarıyla beraber hukuk disiplininin temkinli, tedbirli, öngörülü ve muhafazakar yapısında bile ortaya çıkan bu değişim ve dönüşüm oldukça radikal, dramatik ve devrimsel olarak değerlendirilebilir. Bilgi Teknolojileri (IT) ve teknolojinin diğer yandan telif hukuku başta olmak üzere fikri ve sınai mülkiyet hukuku arasındaki ilişki, iletişim ve etkileşim de oldukça dikkat çekici gelişmeler içeriyor. Önümüzdeki yıllarda da bu yönde gelişmeler yaşanması potansiyel içeriyor.” dedi.
Yapay Zekâ, Donanımla Yazılım Arasındaki Etkileşimin Bir Sonucu
“Bugün yapay zekâ dediğimiz varlığın genel olarak kabul edilmiş tek bir tanımı yok” diyen Tevetoğlu, hukuken yapay zekânın düzenlenmediğinin altını çizdi. Tevetoğlu “Doğrudan bir yasal düzenleme, uluslararası bir sözleşme, geniş katılımlı bir anlaşmanın yapılmadığını görüyoruz. Yapay zekâ ile kastedilen şey insan zekâsı dışındaki zekâ ve akıl kullanılarak gerçekleştirilen eylemler ve işlemlerin mümkün olabilmesi. Daha çok bir donanımla yazılım arasındaki etkileşimin otonom ve yarı otonom şeklinde bir sonuç ortaya çıkarmasını sağlayan yapılar, uygulamalar, yazılımlar veya etkileşim altyapılarının geniş bir tanım çerçevesinde yapay zekâ olarak adlandırmak mümkün” ifadelerini kullandı.
Yetişkinliğe Kadar Öğrenilen Her Şey Bir Donanım
Dr. Mete Tevetoğlu bir insanın doğumundan yetişkin olduğu sürece kadar öğrendiği ve tecrübe ettiği olayların birer donanım olduğunu ve kendisine kodlandığını belirtti. Tevetoğlu “Bugün bir insan dünyaya geldiğinde yetişkin bir kimsenin bilgisine, görgüsüne, tecrübesine, aklına, yeteneklerine öngörülerine ve kabiliyetlerine sahip olması söz konusu değil. İnsanın aslında bir donanım olduğunu, insan aklının ise o donanımın etkin ve efektif sonuçlar vermesini sağlayan bir yazılım olduğunu, insan zekâsının kodlardan oluştuğunu bu kodların doğumdan itibaren oluştuğunu ve insana ailesi, anne, baba, akrabaları, arkadaşları, öğretmenleri, okuduğu kitaplar, izlediği filmler, gözlemlediği toplumsal olaylar, haberler, politika, ekonomi, siyaset gibi pek çok farklı kaynaktan bir araya gelen bilgi ve verilerin sonucunda ortaya çıkan kodlardan olduğunu düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Mülkiyet Haklarını İhlal Edenlerin Sorumluluğu Hep Tartışılmakta
Fikri ve sınai mülkiyet hukuku, hep gerçek kişi ekseninde insanın hakkına sahip olacağını belirten Tevetoğlu “ Bu hukuk dalı, insanın fikri ve sınai ürünü sonucu ortaya çıkaracağı öngörüsüyle hareket etmiş ve mevcut hukuk kuralları aslında buna entegre edilmiş.İhlallerden sorumluluklar, gerçek kişi üzerinden bir fikrin hak sahibinden hareketle ortaya çıkmıştır. Fakat yapay zekânın bu bilgi ve verileri yorumlayarak, anlamlandırarak ve kullanarak yeni ürünler ve sonuçlar ortaya çıkarması bir şiir, roman yazması, üç boyutlu yazıcılarla bir ürünü iki, üç, dört boyutlu şekillerle tasarlama ihtimallerinde ortaya çıkan ürün ve sonuçlar mülkiyetinde hakları ihlal edilen diğer kimselerin bu sebeple sorumluluğu kimin yöneteceği noktasında tartışmaların olduğunu söylemek mümkün” diyerek bu konudaki en büyük sorunun sorumluluğun kimsenin üstlenmek istememesi olduğunu dile getirdi.
Gözümüzdeki Bir Lensle Temassız Ödeme Yapabileceğiz
Yapay zekânın kullanımının çok daha ileri boyuta taşınacağının altını çizen Tevetoğlu “Bugün yapay zekâlı asistan sistemleri; sipariş, ürün temini, ödeme altyapısı gibi tercihleri sağlıyorlar. Önümüzdeki yılların teknolojisi temassız, insan vücuduna yerleştirilmiş teknolojilerle ödeme altyapılarını planlıyor. Gözümüzdeki bir lensle veya kulağımızdaki bir küpeyle temassız ödeme yapabileceğiz. Sesli komutla sipariş verebileceğiz. Vücuda entegre edilmiş olan asistanla ürün analizini yapabileceğiz. Yapay zekânın kullanıldığı araç ve tekniklerin markalar arasında rekabeti bozucu, engelleyen, buna müdahale eden, aksi rekabete yola açan, durum ve uygulamaları gündeme getirmesi halinde sorumluluk rejiminin nasıl ortaya çıkacağı geleceğin önemli başlıklarından biri.” değerlendirmesinde bulundu.