Doğu Anadolu Bölgesi’nde Fırat’ın yukarı kısmında yer alan Erzincan, Anadolu’nun en eski kültür merkezlerinden biri. 1939 ve 1992 tarihlerinde yaşadığı depremlerle sarsılarak can ve mal kaybına uğrayan şehir, sosyal ve ekonomik kayıplara rağmen yeniden yapılanarak modern bir şehre dönüştürüldü.
1992 depreminde Baro’ya kayıtlı 8 avukatın hayatını kaybetmesiyle, avukat sayısı Baro için asgari sayı olan 15’e düştü ancak kıl payı da olsa Erzincan Barosu var olmaya devam etti. Erzincan’da hukuk fakültesi açılmasıyla da baroya kayıtlı avukat sayısı artmaya başladı.
Tarihi İpek Yolu güzergâhında Erzincan
M.Ö. 2 bin 600 yıllarından itibaren önce Akadların, ardından çeşitli site krallıkları hâkimiyetinde Hititlerin kontrolünde uzun bir dönem geçiren Erzincan sonrasında Urartu, İskit, Med, Pers, Helen, Roma, Sasani, Emevi, Mengücek ve Selçuk hâkimiyetine girdi. Kesintisiz olarak 900 yılı aşkın süredir Türklerin hüküm sürdüğü bir bölge olan şehir, 1247’de Moğol istilasına uğrayarak Saltuk ve İlhanlılar tarafından da kısa süreler ile yönetildi. Erzincan, beylikler döneminde Eratnalıların başkenti olsa da sırası ile Karakoyunlular ve Akkoyunlular hakimiyetinde ve nihayet Safevilerin kontrolünde kalmıştır. Bu tarihlerde Şah İsmail ve Yavuz Sultan Selim arasındaki savaşlara sahne olmuştur. Çaldıran’da Yavuz’a yenilen Şah İsmail’in ardından bölge Osmanlı hakimiyetine geçmiştir. I. Dünya Savaşı’nda kısa süre Rus işgali gören şehir, 13 Şubat 1918’de Vehip Paşa komutasındaki Türk birliklerince tekrar hürriyetini kazanmıştır. Cumhuriyetin ilanı ile de Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vilayeti olmuştur.
Kentin adının “Eriza” veya “Aziriz” kelimelerinden geldiği, ilk önce “Erziricin”e daha sonra da bugün ifade edildiği şekilde “Erzincan”a dönüştüğü rivayet edilmektedir. 1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ili olan Erzincan, 27 Aralık 1939’da şiddetli bir depreme maruz kalmış, şehirde on binlerce insan hayatını kaybetmiştir. 1939 depreminden sonra kurulan modern Erzincan, 13 Mart 1992 tarihinde yeni bir depremle sarsılmıştır. Büyük can ve mal kaybına yol açan bu depremde ekonomik ve sosyal hayat önemli ölçüde sarsılmıştır.
Erzincan, bugün 213 bin 288 nüfusu ile bir Anadolu şehridir. Gümüşhane, Bayburt, Tunceli, Erzurum, Elazığ, Malatya, Bingöl ve Sivas’a sınırı bulunmaktadır. Erzincan’ın ilçeleri Çayırlı, İliç, Kemah, Kemaliye, Otlukbeli, Refahiye, Tercan, Üzümlü’dür. Erzincan, karasal iklimin hâkim olduğu bir il olmasına rağmen bölge illerine kıyasla ılıman bir havaya sahiptir. Bu sebeple bölgede narenciye hariç hemen her türlü meyve yetişmekte olup, tarım gelirlerinin önemli bir kısmını meyvecilik oluşturmaktadır.
Erzincan Barosu kuruluş süreci
Erzincan Barosu, 1973 yılı Mayıs ayında kurulmuştur. Daha öncesinde Erzincanlı avukatlar Bayburt ve Gümüşhane gibi illerle birlikte Erzurum Bölge Barosu’na bağlıydı. 1973 Mayıs ayından itibaren 15 çalışan avukat şartının gerçekleşmesiyle Kurucu Başkan Av. Şerafettin Emiroğlu ile ilk yönetim göreve geldi. İlk Genel Kurul, Eylül 1973’de yapılmış ve Av. Necdet Ömer Varlık Baro Başkanı olarak seçilmiştir.
1973-1978 yılları arasında Av. Necdet Ömer Varlık, 1978-1988 yılları arasında Av. Alaattin Kırtıloğlu, 1988-1990 yılları arasında Av. Eyüp Emir, 1990-2004 yılları arasında Av. Erhayat Fırat Tekin, 2004-2008 yılları arasında Av. Hamit Sekman, baro başkanı olarak görev yapmışlardır. 2008’den itibaren de Av. Can Tekin başkanlık yapmaktadır.
Av.Turgay Nas
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. 6 yıldır Erzincan Barosu’na kayıtlı olarak serbest avukatlık yapmaktadır. 2009-2010 yılları arasında Erzincan Barosu Yönetim Kurulu üyeliğinde bulunmuştur.
—
Bu içerik daha önce İdeal Hukuk dergisinin 6. sayısında yayımlanmıştır.