70’li yılların başından beri Beyoğlu avukatlığı yapan sevgili pederim Av. Pekcan Türkeş, geçenlerde “Sürekli sen sorular soruyorsun, yok ‘Kanuni Vekalet Ücreti Kimin, Derdest Dava Açılırsa Ne Olur, Nişanlanmak İçin Tören Şart mı, Borca Batık Şirketten Tahsilat Mümkün mü?’ Bir kere de sen cevapla, kumarhanelerde neden canlı hayvan olur?” diye bir soru yöneltti. İşin içinden çıkamayınca, bir de ipucu verdi; randevu evlerinde de ya kafeste bülbül ya da akvaryumda balık olur.
Vallahi pederin gözündeki imajımız nedir tam bilemiyorum ama kumarhaneler, randevu evleri… işin içinden çıkamadım açıkçası. Şöyle 70’li, 80’li yılların Türk filmlerini de gözüme getirince, yani hakikaten hep bu sahnelerde bir canlı hayvan oluyor. Efendim, işin aslı şu:
Kahramanımız Beyoğlu’ndaki bürosuna (o zamanlar yazıhane kelimesi terk edilmiş ama henüz ofis kelimesi lügata girmemiş durumda) giderken semtin babalarından biriyle yolda karşılaşıyor. “Üstat” diyor (vallahi ne diyor tam bilemiyorum şimdi, mafya babası nasıl hitap eder avukata da, anlayın işte), “bizim kumarhaneyi mühürlediler gene, bizim avukat da Ankara’da, bize bir dilekçe yaz da, açtıralım”.
Yani mühürlemişlerse, ne yazabiliriz ki dilekçede? Ya işte, içeride bülbül kaldı, yemi yok, açlıktan ölmesin, açmamız lazım. Olur mu, ben anlar mıyım, maddesi nedir, neyse dur bir bakayım derken işin aslı ortaya çıkıyor; mühürlenen iş yerinde canlı hayvan kalmışsa, hayvanın hayati tehlikesinin olmaması için mühür resmî olarak sökülebiliyor. Hatta bu durumu en baştan önlemek için, kapatma işlemi esnasında gerekli kontroller yapılsa dahi, apartman boşluğundan içeri kedi atılıyor, böylece gene iş yerinin açılması sağlanıyor. Bu durum artık iyice suistimale uğrayınca mühürleme işleminin başında taahhütname alınmaya başlanıyor.
Neyse peder yazıyor dilekçeyi, viskisi önceden gönderilmiş şekilde. Viski? E dilekçe yazma ücreti ne oldu? Viskiye mi çalışacağız demeyin, şu anda ne kadar pahalı olduğu malum, bir de Özal öncesini düşünün, kambiyo rejimi, paran olsa dahi alamıyorsun, her şey kaçak. Kaldı ki, tamam Avukatlık Kanunu ücretsiz iş aldın mı baroya bilgi vereceksin diyerek zımmi olarak parasal karşılığı olmadan iş yapmayı engelliyor da, mafya babasından da dilekçe ücreti mi istenir? Yarın, senin de ona işin düşer.
Tabii bu dilekçeyi yazmak önemli de, asıl önemli olan o anda Ankara’da olan mafya babasının resmî avukatı durumunda olmak. E, kopyala yapıştır Yargıtay kararı avukatlığı değil sonuçta adamın yaptığı, araştırmış, kanundaki loop hole’u bulmuş, böylece de mafya avukatı olabilmiş…mi?
Şimdi böyle yaratıcı hukukçuluk çok önemli de bunlar senin mafya avukatı olman için yeterli değil. Ne mi gerekiyor, en başta doğru zaman. Sen o zamanlar henüz CMK avukatısındır, o da ha bire içeri girip çıkan bir serseri. Almışsındır dosyasını, artık bir şekilde kimyanız mı tutmuştur, başka zaman bir sorunu olduğunda seni aramıştır; artık sen mi demişsindir CMK avukatlığını yaptığım için dosyanı alamam, yoksa o mu adamlarının işini paslamıştır, bilemeyiz ama unutmayalım her zaman su testisi su yolunda kırılır. Evet, herkesin savunulmaya hakkı vardır fakat unutmayalım ki eski bir Macar atasözünün dediği gibi, “ayıyı dansa kaldırdıysan o istemediği sürece valsi bitiremezsin”.
Efendim madem konumuz evcil hayvanlardan açıldı evet, kimse ayrılmak için evlenmiyor ama özellikle günümüzün gerçeği; korkunç bir boşanma oranı var. Kanun mal rejimini çok detaylı olarak açıklamış, iyi bir avukatınız varsa maddi zarara uğramadan boşanırsınız. Çocuğun velayeti konusunda, bırakın iyi bir avukatı, avukata dahi ihtiyacınız yok; çocuğun üstün yararı konusunda hâkim, aile mahkemesi hâkimi, tercihen 30 yaş üstü, evli, çocuklu, bu konuda ihtisas yapmış kişi, res’en kararı verecektir. Peki ya çocuğunuz gibi gördüğünüz ev hayvanınızın velayeti ne olacak? Kimde kalacak ayrılık sonrası yavrunuz? Bir sonraki yazımızda “Boşanma sonrası ev hayvanının hukuki durumu” mes’elesini inceleyelim, hatta biraz daha ileri gidelim, madem imam nikahlı eşe dahi nafaka ödeniyor, resmî evlilik olmasa dahi köpeğin velayeti kimde kalacak, ona bakalım. E neden sadece köpek, kedi sizin ev arkadaşınız sonuçta, o eski evde kalacak olan.