Adalet Bakanı Tunç: Cezayı İyileştirme Süreci Olarak Görüyoruz

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 27 Ekim’de Adalet Bakanlığı Türkiye Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün ev sahipliğinde “Ceza İnfaz Sistemlerinde Refah: Personel, Sistemler ve Toplum Odaklı Yaklaşımlar” temasıyla düzenlenen Uluslararası Islah ve Ceza İnfaz Kurumları Birliği’nin (ICPA) 27. Yıllık Konferansı’nın açılışında önemli açıklamalarda bulundu.

70 Bin Hükümlüye Üretim ve Meslek Eğitimi Fırsatı

Bakan Tunç, Türkiye’deki ceza infaz kurumlarındaki işyurtları faaliyetlerine dikkat çekerek, ülkenin ceza infaz sisteminin topluma kazandırma misyonunu vurguladı. Tunç, “Türkiye genelinde 403 ceza ve infaz kurumumuzda 377 iş yurdu müdürlüğünde 3 binden fazla atölye ve tesisimiz bulunuyor. Her yıl bu tesislerde ortalama 70 bin hükümlü üretim faaliyetlerine katılıyor. 200’den fazla meslek dalında da işbaşı meslek eğitimi veriliyor” dedi.

Ceza İnfaz Kurumu Personeli Güçlendirildi

Personel sayısındaki artışı da dile getiren Bakan Tunç, “2002 yılında 25 bin 407 olan Ceza İnfaz Kurumu personelimizin sayısını bugün 84 bin 343’e çıkardık” bilgisini paylaştı. Ayrıca, personelin özverili emeğini görünür kılmak amacıyla 6 Haziran tarihinin “Cezaevi Personeli Günü” olarak ilan edildiğini hatırlattı.


“Gazze Açık Hava Hapishanesi’nde Katliam Yaşanıyor”

Konuşmasında uluslararası insan hakları yaklaşımındaki çifte standarda da sert tepki gösteren Bakan Tunç, Gazze’deki duruma dikkat çekti. Tunç, “Dünyada çocuk haklarını, kadın haklarını savunan sivil toplum kuruluşları, dernekler var. Gazze, Gazze’nin çocukları söz konusu olunca hiç kimsenin aklına kadın, çocuk hakları gelmedi. Bu, dünyanın insan hakları ve insan onuru konusunda nasıl çifte standart içinde olduğunu gösteriyor. Biz, burada kapalı hapishanelerde suç işleyenlerin insan haklarından bahsederken ‘Gazze Açık Hava Hapishanesi’nde dünyanın gözü önünde insanlar, çocuklar, bebekler katledildi” ifadelerini kullandı.

“Cezayı Yalnızca Bir Yaptırım Olarak Değil, İyileştirme Süreci Olarak Görüyoruz”

Adalet Bakanı, Türkiye’nin ceza infaz felsefesini şu sözlerle özetledi: “Cezayı yalnızca bir yaptırım olarak değil, topluma, insana ve geleceğe yönelen bir iyileştirme süreci olarak görüyoruz. Her bir adımıyla insana dokunan, her kararıyla güven veren, her uygulamasıyla medeniyetimizin vicdanını yansıtan bir infaz sistemi için çalışıyoruz. Bugün, bu konferansta cezayı değil dönüşümü, kaybetmeyi değil kazanmayı, korkuyu değil umudu konuşacağız. Adaletin, merhametle disiplinin, insanlıkla güvenliğin, refahla buluştuğu bir gelecek vizyonunu hep birlikte inşa edeceğiz.”

Kaynak