Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), Filistinlilerin sığındığı Gazze’deki Nusayrat, El-Bureyc ve El-Megazi mülteci kamplarına yönelik İsrail’in havadan ve karadan gerçekleştirdiği son saldırılarla ilgili basın açıklaması yayımladı. Açıklamada, İsrail’in Gazze’de sivil halka yönelik sistematik ve yaygın biçimde soykırım ve savaş suçu işlediğinin altı bir kez daha çizilerek, gerekli adımların atılması için uluslararası toplumun tüm aktörlerine aksiyon alınması çağrısında bulunuldu.
TİHEK tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
İsrail’in zorla yerlerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Gazze’de bulunan Nusayrat, El-Bureyc ve El-Megazi mülteci kamplarına yönelik havadan ve karadan saldırı düzenlediği yazılı ve görsel medyada yer almıştır. Saldırılarda yüzlerce Filistinlinin hayatını kaybettiği ve yaralandığı belirtilmiştir. İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 517’si çocuk, 10 bin 279’u kadın olmak üzere 37 bin 84 Filistinlinin öldürüldüğü, 84 bin 494 Filistinlinin ise yaralandığı kaydedilmiştir.
İsrail, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana tüm dünyanın gözleri önünde Gazze’deki sivil halka yönelik savaş ve soykırım suçu işlemeye devam etmektedir. Gazze’de insanların en temel ihtiyaçlarına ulaşamamasına, hastanelerin, ibadet yerlerinin, sivil yerleşim alanlarının dahi bombalanmasına ve temel hak ve özgürlükler ile insancıl hukukun en temel ilkelerinin ihlal edilmesine tanıklık edilmektedir. Uluslararası toplumun ve uluslararası yargı mekanizmalarının tüm tepkilerine rağmen İsrail’in Gazze’de devam eden bombardımanı ve topyekûn ablukası, insani krizi daha da derinleştirerek tam anlamıyla vahşete dönüşmüştür. İsrail’in Gazze’ye giriş ve çıkışları kapatması, gıda ve ilaç gibi insani ihtiyaçların temininin ve seyahat özgürlüğünün kısıtlanması nedeniyle Gazze halkı haksız ve kapsayıcı bir ‘cezalandırıcılığa’ maruz bırakılmıştır. Bugün tüm dünyanın gözü önünde Filistinliler kitlesel etnik temizlik tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır.
12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri gereğince koruma altındaki sivillerin bulunduğu yerlere askeri saldırı düzenlenmesi açıkça uluslararası silahlı çatışmalar hukukuna aykırıdır. Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsünün 8. maddesine göre ise; çatışmalarda doğrudan yer almayan sivil nüfusa kasten saldırı düzenlenmesi, askeri maksatlı olmayan sevil hedeflere karşı kasten saldırı gerçekleştirilmesi ve Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne göre, barış gücü ya da insani yardıma tahsis edilmiş görevli personel, tesis, malzeme, birlik veya araçlara kasten saldırı yöneltilmesi savaş suçu teşkil etmektedir. İsrail 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana uluslararası hukuku ve silahlı çatışmalar hukukunu ihlal ederek sivil mülteci kamplarına ve insani yardım konvoylarına yönelik saldırılar düzenleyerek savaş suçu işlemeye devam etmektedir.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu olarak, İsrail’in Gazze’deki sivil halka yönelik sistematik ve yaygın biçimde gerçekleştirdiği soykırım ve savaş suçu teşkil eden saldırılarını bir kez daha telin ediyor, bu vahşetin sona erdirilmesi ve bölgede kalıcı barışın sağlanması amacıyla gerekli adımların atılması için uluslararası toplumun tüm aktörlerini aksiyon almaya davet ediyor, İsrail’in aleyhinde verilecek olan uluslararası yargı kararlarının uygulanmasının ve uluslararası hukuka riayet edilmesinin gereğini hatırlatıyoruz.