1. İstinaf nedir?
Sözlük anlamı ‘bir işe yeniden başlamak’ olan istinaf (berufung, appel) hukuk terimi olarak ‘alınmış bir kararın hem maddi hem de hukuki yönden yeniden incelenmesi’ anlamına gelir. İstinaf Mahkemesi, maddi vakıanın, sübutun ikinci kes tartışılması imkanını sağlayan bir kurumdur.
2. İstinaf Mahkemesi’nin Temyiz Mahkemesi’nden farkı nedir?
İstinafın temyizden en önemli farkı, son kararlara karşı kabul edilmiş olmasıdır. İstinaf mahkemeleri, delillerin takdirini (sübutunu), temyiz mahkemesi ise alınan kararın kanunlara uygunluğunu inceler.
İstinaf Mahkemelerinin başka ülkelerde örneği var mı?
Bugün 192 devlette ilk derece (bidayet) mahkemeleri üzerinde itirazları inceleyen üst mahkemeler mevcut. Üst mahkemeler bazı ülkelerde tek kademeli, bazı gelişmiş ülkelerde ise istinaf ve temyiz olmak üzere iki kademelidir. Bu iki kademe ayrımı, istinaf mahkemelerinin delillerin takdirini (olayın sübutunu), temyiz mahkemesinin ise verilen kararın kanuna ve hukuka uygunluğunu incelemesinden kaynaklanır.
4. İstinaf Mahkemeleri Türkiye’de daha önceden var mıydı?
Türkiye’de istinaf mahkemeleri ilk defa Fransa adalet sistemi örnek alınarak 5 Haziran 1879 yılında yürürlüğe konulan “Mehakim-i Nizamiye’nin Teşkilat Kanunu Muvakkatı” ile yargı dünyasındaki yerini aldı. İstinaf mahkemeleri, bugünkü adı Yargıtay olan Divan-ı Ahkam-ı Adliye ile bidayet mahkemeleri arasında ikinci kademe mahkemesi olarak kuruldu.
45 yıl görev yapan İstinaf Mahkemeleri, “faydası yok, işleri uzatıyor” 1924 yılında çıkarılan 469 sayılı “Mehakim-i şer’iyenin İlgasına ve Mehakimin Teşkilatına Ait Ahkamı Muaddil Kanun” ile kaldırıldı. Böylece onların görevleri ağır ceza ve asliye mahkemelerine verildi.