Türk Demokrasi Tarihinin Kara Lekesi: 27 Mayıs Darbesi

Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak yazılan 27 Mayıs 1960 darbesinin üzerinden altmış dört yıl geçti. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde meşru hükûmete karşı yapılan ilk gayrimeşru kalkışma olan 27 Mayıs darbesi, silahlı kuvvetlerin demokrasiye müdahalesini sonraki yıllar için alışkanlık hâline de getiren ilk adım oldu.

Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, “Yargı ve 27 Mayıs 1960 Darbesi” başlıklı makalesinde 27 Mayıs darbesi için “…darbelerin ilkidir ve darbe geleneğinin kapısını açmıştır. ‘Darbeler yapılabilir ve bu işi başarabilirsiniz.’ mesajını vermiştir. 27 Mayıs’la hesaplaşılabilseydi belki darbe yapmayı planlayanlar bundan ders alırdı.” ifadelerini kullanır.

Adım Adım 27 Mayıs 1960 Darbesi

1946

Adnan Menderes, Celal Bayar, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan 7 Ocak 1946 tarihinde Demokrat Partiyi (DP) kurdu.

1950

DP, 14 Mayıs 1950 tarihinde yapılan seçimde oyların yüzde 53’ünü alarak 416 milletvekiliyle Meclis’e girerek on yıl sürecek iktidarının ilk adımını attı. Cumhuriyet Halk Partisinin 1932 yılında getirdiği Türkçe ezan uygulamasına Haziran 1950’de son verildi.

1954

2 Mayıs 1954 tarihinde yapılan seçimde oyların yüzde 58.4’ünün alan DP, cumhuriyet tarihinin en yüksek oy oranıyla iktidardaki yerini sağlamlaştırdı.

1955

Atatürk’ün Selanik’teki evinin bombalandığı iddialarının hızla yayılması üzerine İstanbul, Ankara ve İzmir’de 6-7 Eylül olayları yaşandı; halk sokağa döküldü.

1957

27 Ekim 1957’de cumhuriyet tarihinin ilk kez erken seçimi yapıldı. Oy oranı düşse de DP, yine iktidar olmayı başardı. Seçimlerin hemen ardından 9 Subay olayı patlak verdi. Ordu içindeki bir kısım subay, hükûmete komplo hazırlığında olduğu iddiasıyla yargılandı.

1959

Muhalefet partisi CHP’nin Genel Başkanı İsmet İnönü’nün “Büyük Taaruz” adıyla 29 Nisan 1959 tarihinde başlattığı yurt gezilerinin engellendiği hatta bazı gezilerde saldırıya uğradığı iddiaları yayılmaya başladı.

1960

İstanbul Üniversitesi önünde Beyazıt Meydanında toplanan öğrenciler, hükûmetin baskıcı tutumunu ve Tahkikat Komisyonu’nu protesto etmek amacıyla 28-29 Nisan’da gösterilere başladı. Ankara’ya da yayılan ve 1960 darbesinin kilometre taşı kabul edilen öğrenci olayları sırasında üniversite öğrencisi Turan Emeksiz’in seken kurşunla hayatını kaybetmesi üzerine büyüyen olaylar sonucunda Ankara ve İstanbul’da sıkıyönetim ilan edildi.

5 Mayıs’ta Ankara’daki üniversite öğrencilerinden oluşan bir grup 555K koduyla protesto gösterisi gerçekleştirdi. Harp okulu öğrencileri 21 Mayıs’ta sokağa çıkarak Zafer Anıtı’na kadar sessiz yürüyüş gerçekleştirdi.

“DP’nin ülkeyi gitgide bir baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğü”nü ileri süren 38 kişilik Milli Birlik Komitesi, 27 Mayıs 1960 tarihinde yönetime el koydu. TBMM’yi ve Anayasa’yı fesheden Komite, tüm siyasi faaliyetleri de askıya aldığını duyurdu.

Aralarında Başbakan Adnan Menderes’in de bulunduğu 592 sanık, 14 Ekim 1960’ta Yassıada’da yargılanmaya başladı. 15 Eylül 1961’de sona eren Yassıada yargılamaları sonucu aralarında Adnan Menderes, Celal Bayar, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’nun da yer aldığı 15 sanık idam cezasına çarptırıldı.

17 Eylül 1961 tarihinde Adnan Menderes, Yassıada’da idam edildi.