Av. Mustafa Tırtır / İstanbul Barosu Avukatı
Gazete sayfalarında, hapis cezaları ve para cezaları gibi kararlara sıklıkla rastlanmaktadır. Bu haberlerde, bazen tanınan bir bankacıya 10 yıl ya da daha fazla hapis cezası verildiğini gördüğümüz gibi, bazen de futbol müsabakalarına gitmekten yasaklanma, içkili yarlara girememe gibi amacı suçlunun topluma kazandırılması olan tedbir niteliğinde kararlara da rastlamaktayız. Bu kararlar, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren yasalarımızda daha çok yer bulmuştur.
1)5237 sayılı TCK’da yer alan hükümler:
Yeni Türk Ceza Kanunu yürürlüğe girdikten sonra hükümlüler, denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmakta, topluma yeniden kazandırılmaya çalışılmaktadır. Dönmezer – Erman’a göre Denetimli Serbestlik Kurumu, özel şekilde seçilmiş suçlular hakkında kamu davasının açılmasının veya duruşma yapılmasının ya da cezanın hükmedilmesinin şartlı olarak geri bırakılmasını ve serbest bırakılan suçlu hakkında onun kişiliğini hedef tutan bir kontrol, yöneltme ve idare sisteminin uygulanmasını belirleyen bir tedbirdir. Bu tedbirin amacının suçluluğu azaltmak ve suçluyu iyileştirmek olduğu, bu hali ile tedbir niteliğinde ve hapis cezalarının alternatifi olduğu ifade edilmiştir (2).
Denetimli Serbestlik, ilk kez İngiltere’de 1842 yılında hafif suç işlemiş olan kişiler hakkında uygulanmış, ilk düzenleme 1869 yılında ABD’de yapılmıştır. 1869 yılında ABD’nin Massachussets eyaletinde 17 yaşından küçükler hakkında uygulanan denetimli serbestlik, 1878 yılında yetişkinler hakkında da uygulanmış, 1880 yılında çıkarılan bir yasa ile kurumun bütün ülkeye uygulanması sağlanmıştır.
a) 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesi:
5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinin 1. fıkrasında yer alan şartların gerçekleşmesi halinde kısa süreli hapis cezası, aynı fıkranın a,b,c,d,e,f bentlerinde kısa süreli hapis cezalarına seçenek yaptırımlara çevrilebilecektir.
Bu şartları, suçlunun kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlık ve suçun işlenmesindeki özellikler şeklinde belirtmek mümkündür. Mahkeme öncelikle sanık hakkında hapis cezasına hükmedecek, hapis cezasını seçenek yaptırımlardan birine çevirecektir. Burada dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi de yargılama sürecinde sanığın pişmanlık duyup duymadığı tespit edildikten sonra aşağıda ayrıntılı olarak açıkladığımız seçenek yaptırımlara çevrilebilecektir.
aa)Eğitim programına devam etme yükümlülüğü:
Mahkeme, hapis cezasına karar verdikten, kararı ertelemeden, sanığın bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna 2 yıl süre ile devam etmesine karar verebilecektir.
Okul çağında olan ve suça sürüklenen küçüğün, suç işlemesi halinde, onu cezaevine göndermektense meslek ve sanat edinmeyi sağlamak amacıyla eğitim kurumuna devam ederek onun meslek sahibi olması amaçlanmıştır.
Sanık hakkında bu yönde verilen karar Denetimli Serbestlik Merkezi Şube Müdürlüğü’ne (3) gönderilecek ve Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Yönetmeliği’nin4 32. maddesine göre infaz edilecektir.
bb)Belirli yerlere gitmekten ve belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma:
YTCK’nın 50/1-d maddesi gereğince mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya karar verilebilecektir.
Yönetmeliğin 33. maddesine göre Belirli yerler ve etkinlikler; hükümlünün suç işlemesinde, suça yönelmesinde ya da kötü alışkanlıklar kazanmasında veya bağımlılık yapan maddeler kullanmasında; çevresel, psikolojik, sosyal veya ekonomik etkisi bulunan ya da onun yeniden suç işlemesine yol açan etkenleri güçlendirecek yerler veya etkinlikler olarak tanımlanmıştır.
Belirli yerlere girmekten men kararında seyahat özgürlüğü ihlal edilmemelidir. İstanbul iline girmekten men, İstanbul dışına çıkamama gibi seyahat özgürlüğünü ihlal edici niteliktedir (4).
Burada açıkça belirtmek gerekir ki, işlenen suçla bağlantılı ve orantılı olabilin, uygulanması ve kontrolü mümkün olan, uygulanmakla amaca ulaşılabilen tedbir kararları verilmelidir. Köyde meyhane olmadığı halde hintkeneviri ektiği için 5 ay süre ile içkili yerlere girmeme (6) tedbiri uygulanabilirlikten uzaktır. Burada Orantılılık ilkesi dikkate alınmalıdır. Uygulanacak tedbir ile failin işlediği fiil, daha sonra işlemesi muhtemel fiil arasında orantılılık olmalıdır. Bu ilkenin kapsamına faydalılık, zorunluluk, ölçülülük ve öngörülebilirlik ilkeleri de girmektedir (7). Kooperatif genel kurulunun zamanında toplanmaması sebebiyle içkili yerlere girmeme tedbiri yerine Türkiye Kooperatifler Birliği’nde belirli etkinlikleri gerçekleştirmek daha ya da kitap okumaya ilişkin tedbir kararı vermek faydalı olacaktır. Kooperatifler Kanunu’na muhalefetten görülen davada veriler kitap okuma tedbiri Yargıtay tarafından onanmıştır (8).
Hakaret ve tehdit suçundan görülen davada kahveye gitmeme tedbiri (9), trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan dolayı Kayserispor maçlarına gitmekten yasaklanma (10), hırsızlık suçundan dolayı kontrolü çok zor olan sanığın ahıra girmemesine ve geceleri dışarı çıkmamasına (11) ilişkin kararlar suçla bağlantısı olmayan, uygulanması zor olan ve amaca ulaşması güç olan kararlardır.
cc)Ehliyet ve ruhsatnamenin geri alınması:
YTCK’nın 50/1-e maddesi gereğince sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya karar verilebilecektir.
dd)Kamuya Yararlı bir işte çalıştırma:
50. maddenin f bendinde yer alan kamuya yararlı bir işte çalıştırma tedbirinin diğer tedbirlere oranla önemli olduğu düşünülmektedir. Bu maddeye göre mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya karar verilebilecektir. Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105. maddesine göre denetimli serbestlik merkezleri hizmet listelerini hazırlayarak mahkemelere gönderirler. Mahkemeler, bu listelerden uygun gördüğü hizmeti ve süresini hükümlüye önerir ve bunu reddetme hakkına sahip olduğunu hatırlatır.
Kamuya yararlı bir işte çalıştırma tedbirine karar verilirken, hükümlünün kişiliği, çalışma şartları dikkate alınmalı ve hükümlünün yaşam koşulları olumsuz etkilenmemelidir.
Ancak 50. maddenin 3. fıkrası gereğince daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, otuz gün ve daha az süreli hapis cezasına mahkumiyet hali ile fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, seçenek yaptırımlardan birine çevrilir…” hükmü gereğince zorunlu olarak tedbire hükmedilecektir.
YTCK’nın 50/6. maddesi gereğince Denetimli Serbestlik Merkezleri tarafından uygulanan programa uyulmaması halinde, asıl mahkumiyet kararını veren mahkeme tarafından, hükmolunan hapis cezasının infazına tamamen ya da kısmen karar verilebilecektir. 50/7. maddede ise, hükümlünün kişiliğine göre tedbirin değiştirilebileceğini, tedbirlerin infazının Denetimli Serbestlik Merkezleri tarafından yapılacağını ve infazın yapıldığına dair raporların zaman içerisinde mahkemeye verileceği hususu yer almaktadır.
b)5237 sayılı TCK’nın 51. maddesi:
YTCK’nın 51.maddesi’ne göre; işlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilecektir. Fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş olan kişilere verilen üç yıla kadar hapis cezasının da ertelenebilmesi mümkündür.
YTCK’nın 51. maddesi gereğince cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenecek, Mahkeme, hükümlünün kişiliğini ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak, denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden geçirilmesine de karar verebilir. Denetim süresi belirlenmişse bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.
aa) Bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına devam etmesine,
Meslek ve sanat sahibi olmayan hükümlünün eğitim kurumuna devam etmesi ile ilgili olan bu tedbir, YTCK’nın 50/1-c maddesinde yer alan tedbire benzemektedir. Ancak burada 2 yıllık süre zorunluluğu yoktur. Kişinin gönüllü olup olmamasının da önemi yoktur. Cezası ertelenen hükümlü hakkında bu tedbire hükmetme konusunda mahkemenin takdir hakkı mevcuttur. Bu tedbire hükmedildiği takdirde kişiye her hangi bir ücret ödenmemektedir. Yönetmeliğin 32. maddesinin e bendi gereğince denetimli Serbestlik Merkezleri, Milli Eğitim Müdürlükleri ile irtibata geçerek örgün ve yaygın eğitim kurslarının ve listelerini oluşturmak ve mahkemelere vermekle yükümlüdür.
Mahkemeler genellikle belli süre ile kitap okuma kararlarını bu hükme dayanarak vermektedirler. Kitap okumaya ilişkin kararlar (12), eline hiç kitap almayan kişilerin kitap okumasını sağladığı gibi (13), görme ve işitme engelli olan kişilere verilen kitap okumaya ilişkin tedbirler uygulanması mümkün olmayan nitelikte tedbirlerdir. Kitap okumaya ilişkin kararlar genellikle infazı mümkün olan ve her halde faydalı olacak bir tedbirdir. Nitekim tedbir kararı verildikten sonra 30 kitap okuyan kişi için faydalı olmuştur (14).
bb) Bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün ücret karşılığında çalıştırılması:
YTCK’nın 51/4-b bendi gereğince, meslek sahibi hükümlünün bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılması tedbiri yer almaktadır. Ücret karşılığında çalıştıracak olan kurum, Denetimli Serbestlik Merkezleri tarafından belirlenmektedir. Bu tedbire hükmedilirken kişinin çalışma şartları göz önünde bulundurulacak, gerektiği takdirde mevcut işini aksatmaması için tedbire hafta sonu dahi devam edilebilecektir. Belirtmek gerekir ki, işsizlik oranının yüksek olduğu ülkemizde, ücret karşılığı iş temininin güçlüğü karşısında, tedbirin uygulanmayacağı belirtilmektedir.
cc) Onsekiz yaşından küçük olan hükümlülerin eğitim kurumuna devam etmesi:
YTCK’nın 51/4-c maddesinde yer alan bu tedbir, 18 yaşından küçük hükümlünün meslek ve sanat edinmesini sağlamak amacıyla gerektiğinde barınma imkanı sağlanarak eğitim kurumuna devam etmesi sağlanacaktır. Bu tedbirde de YTCK’nın 50/1-c maddesindeki 2 yıllık süre ve hükümlünün gönüllü olması şartı aranmamaktadır.
Eğitim kurumuna devam etme tedbirine hükmedildiğinde, suça sürüklenen çocuk, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından her yıl aralık ayında belirlenen meslek liselerinde iki yıl süre ile eğitim görecek ve meslek sahibi olacaktır.
dd)Yükümlülüklere uymamanın müeyyidesi:
Verilen cezanın ertelenmesi neticesinde hükümlünün bazı yükümlülüklere uyması ve belirlenen denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlememesi gerekmektedir. Denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işleyen veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar eden hükümlünün ertelenen cezasının kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilecektir. Denetim süresinde kasıtlı bir suç işlenmediği ve belirlenen yükümlülüklere uygun veya iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılacaktır.
c) YTCK’nın 191.maddesinde yer alan denetimli serbestlik tedbiri:
YTCK’nın 191/2. maddesinin birinci fıkrasına göre kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır.
İkinci fıkra gereğince bu suçtan dolayı açılan davada mahkeme, diğer tedbirlerden farklı olarak birinci fıkraya göre hüküm vermeden önce uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında, tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine; kullanmamakla birlikte, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında, denetimli serbestlik tedbirine karar verebilir. Buna göre açılan davalarda hükümlülük kararı verilmeden önce, ara kararla tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilecek, sanık denetimli serbestlik merkezine gönderilecektir.
Hakkında tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilen sanık, 10 gün içinde denetimli serbestlik merkezine müracaat ederek, öncelikle tedavinin uygulandığı AMATEM’e gönderilecek, orada doktorlar kontrolünde uyuşturucu kullanıp kullanmadığı belirli sürelerle kontrol edilecektir.
Sanık, tedavi olduktan sonra hakkında ayrıca denetimli serbestlik tedbiri uygulanacaktır. Maddenin 4. fıkrasında yer alan hükme göre tedavi süresince denetimli serbestlik tedbiri devam edecek, tedavi sona erdikten sonra bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri devam edecektir. Denetimli serbestlik tedbirinin süresinin 3 yıla kadar uzatılmasına karar verilebilir.
Tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranan kişi hakkında açılan davada düşme kararı verilir. Aksi takdirde, davaya devam olunarak hüküm verilir. Maddenin 6. fıkrası gereğince hapis cezasına mahkumiyet halinde de tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulabilir. Bu durumda, hükmolunan cezanın infazı ertelenir. Ancak, bunun için kişi hakkında bu suç nedeniyle önceden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmemiş olması gerekir.
d) YTCK’nın 221. maddesinde yer alan denetimli serbestlik:
YTCK’nın 221. maddesinin ilk dört fıkrasında örgütlü suçlarla ilgili sayılan şartları gerçekleştiren örgütün kurucusu ya da üyesine etkin pişmanlık halinden faydalanma imkanı tanınmıştır. Bu maddenin tatbik edilmesi halinde, zorunlu olarak 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine hükmolunacak, bu süre mahkemenin takdirine bağlı olarak 3 yıla kadar uzatılabilecektir. Bu tedbirin infazı, Yönetmeliğin 41. maddesi gereğince Denetimli Serbestlik Merkezleri tarafından gerçekleştirilmektedir.
Sonuç :
İnceleme konumuz olan seçenek yaptırımlar ve tedbirler, suçlunun ıslahı ve topluma yeniden kazandırılması için önem taşımaktadır. Ayrıca hürriyeti bağlayıcı cezaların olumsuz yönlerini ortadan kaldırıcı bir özelliğe sahiptir. Bu sebeple verilen kararların hapis cezaları gibi özgürlüğü tamamen ortadan kaldırıcı olmaması gerekmektedir. Hükmedilen tedbir faydalı olmadığı takdirde, rehber tarafından düzenlenecek olan raporlara tedbirin değiştirilmesi gerektiği belirtilmelidir. Mevzuatımızda yer alan hükümlere göre uygulanacak tedbirin belirlenmesinde hakime geniş bir takdir yetkisi verilmiştir. Dolayısıyla hükümlünün ve işlenen suçun özellikleri dikkate alınarak karar verilmeli, aynı nitelikteki tedbir tüm sanıklara uygulanmamalıdır. Denetimli serbestlik merkezlerine yeterli bütçenin sağlanması neticesinde hükmedilen tedbirlerin başarıya ulaşacağı bir gerçektir.
*Bu makale, Av. Mustafa Tırtır’ın izniyle yayımlanmıştır.
(1) Dönmezer, Sulhi – Erman, Sahir, Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku, c. III, İstanbul 1994, sh. 3-5
(2) 3.7.2005 tarih ve 5402 sayılı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanunu’na dayanılarak kurulmuştur. Bundan sonraki bölümlerde Denetimli Serbestlik Merkezi olarak belirtilecektir.
(3) 20.12.2005 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bundan sonraki bölümlerde Yönetmelik olarak zikredilecektir.
(4) Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin, 30.11.2001 tarih ve 16696 – 18748 sayılı kararında Diyarbakır dışına çıkmasının yasaklanmasına” şeklinde verilen karar, Anayasa’nın 23. maddesinde yer alan Seyahat Özgürlüğü’nü engelleyici bir karar olarak değerlendirilmiştir. Bkz. Ali Parlar, Hukuki ve cezai sorumluluk Açısından Kooperatifler Hukuku, Ankara 2004, sh. 140-141.
(5) http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=186456
(6) Ayrıntılı bilgi için Bkz. Nuhoğlu, Ayşe, Ceza Hukukunda Emniyet Tedbirleri, Doktora Tezi, Ankara, 1997.
(7) http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=135568
(8) http://haber.mynet.com/detail_news/?type=Life&id=A0107B4A&date=22Subat2007
(9) http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=267634
(10) http://www.yenibursa.com/index.php?mod=Polemik&Polemik=377
(11) http://www.kanalb.com.tr/haber.php?id=12874
(12) http://www.kenthaber.com/Arsiv/Haberler/2006/Ekim/20/Haber_175749.aspx
(13) http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=182214