AB YÖNERGESİ VE BAZI YABANCI DÜZENLEMELERİN IŞIĞINDA TÜRK HUKUKUNA İLİŞKİN DÜŞÜNCELER
Prof.Dr. Ergun ÖZSUNAY / LL.M. (Harvard) / İstanbul Ü. Hukuk Fak. (Em.) / İstanbul Kültür Ü. Hukuk Fak.
A. AB’DE “ÜRÜN SORUMLULUĞU”NA İLİŞKİN ÇÖZÜMLER
I. AB’de “Ürün Sorumluluğu” Yönergesi
1. Genel olarak
AB’de (ürün sorumluluğu), 25 Temmuz 1985 tarihli ve bozuk ürünlerin neden oldukları neden oldukları zararlar için sorumluluk 85/374/EEC sayılı Konsey Yönergesiyle düzenlenmiştir. (1)
Yönerge, uzun çalışmalar sonucunda, 25 Temmuz 1985 tarihinde kabul edilmiş; Üye Devletler hukuklarının Yönerge çözümleriyle uyumlaştırılması için 3 yıllık bir süre öngörülmüştür (m. 19.1). (2)
85/374/EEC sayılı Yönerge, daha sonra 1999/34/EC sayılı Yönergeyle bazı değişikliklere uğramıştır. Bu Yönerge “ürün” kavramı bakımından “taşınır” (movable) kavramını geliştirmiş; başka bir taşınır veya taşınmazla birleştirilmiş olsa bile tüm “taşınırlar”ın “ürün” sayılacağını belirtmiş; ayrıca 1985 tarihli Yönergenin m. 15(1) a hükmünü de ilga etmiştir. (3)
Üye Devletler, bazı ülkelerde özel kanunlar çıkarmak suretiyle; bazı ülkelerde de Medeni Kanun ya da tüketicilerin korunmasına ilişkin kanunlarına Yönerge hükümlerinin aktarılması suretiyle ulusal hukuklarını Yönergeyle özdeş duruma getirmişlerdir. (4)
Ürün sorumluluğu bakımından diğer önemli bir düzenleme de, 1977 tarihinde kabul edilen “Yaralanma ve Ölüm Hallerinde Ürün Sorumluluğuna İlişkin Avrupa Antlaşması”dır. (5)
2. AB Üyesi Devletlerde ürün sorumluluğu
a) Yönerge’yi özel bir kanunla iç hukuka aktaran Üye Devletler
Yönergeyi, özel bir kanun çıkarmak suretiyle benimseyen ülkeler şunlardır: Almanya: (Gesetz über die Haftung für fehlerhafte Produkte, 15 Aralık 1989); Belçika: (Loi relative à la responsabilité du fait des produits défectueux, 25 Şubat 1991); Danimarka: (Lov Nr. 371 om Produktansvar, 7 Haziran 1989); İtalya: (Decreto del Presidente della Repubblica 24 Maggio 1998 No. 224); Lüksemburg: (Loi relative à la responsabilité du fait des produits défectueux, 21 Nisan 1989); Portekiz: (Decreto-Lei [KHK] No. 383/89, 6 Kasım 1989); Avusturya: (Bundesgesetz über die Haftung für ein fehlerhaftes Produkt, 21 Ocak 1988); Finlandiya: (Tuotevastuulaki Annetu Helsingissa, Product Liability Act, 17 Ağustos 1990, 8 Ocak 1993 değişikliği ile birlikte); İsveç: (Produktansvarslag SFS 1992:18 SFS 1992:1137 [Product Liability Act]). (6)
b) Yönerge’yi Medeni Kanunlarına aktaran Üye Devletler
Hollanda ve Fransa’nın Yönergeyi Medeni Kanun’larına dahil etmek suretiyle kabul ettikleri gözlemlenmektedir: Hollanda: (Produktenaansprakelijkheid, Nieuw Burgelijk Wetboek, 6, Titel 3, Afd. 3, Art. 185-193)(Yeni Hollanda Medeni Kanunu); Fransa: (Code civil, Titre IV bis: De la responsabilité des produits défectueux, Article 1386-1’den Article 1386-18, 21 Mayıs 1998). (7)
c) Yönergeyi Tüketicinin Korunması Kanunları’na aktaran Üye Devletler
Bazı Üye Devletler ise, Yönergeyi tüketicinin korunması kanunlarına dahil ederek benimsemişlerdir: Birleşik Krallık: (Consumer Protection Act 1987, Chapter 43); Yunanistan: (Act No. 1961 of 3 September 1991 on Consumer Protection and Other Provisions as amended by Act No. 2000 of 24 December 1991). (8)
3. AB üyesi olmayan ülkelerde “ürün sorumluluğu” bakımından 85/374/EEC sayılı Yönergenin etkisi
85/374/EEC sayılı Yönerge, AB üyesi olmayan başka hukuk düzenlerini de etkilemiştir. Örneğin 18.6.1993 tarihli İsviçre “Ürün Sorumluluğu Kanunu” (Loi fédérale relative à la responsabilité du fait des produits défectueux; Bundesgesetz über die Produkte Haftpflicht) (PrHG) AB hukukuna paralel çözümler benimsemiştir. (9)
AB üyesi olmayan Norveç’te de, bozuk ürünlerin neden oldukları zararlardan dolayı sorumluluk 23 Aralık 1988 tarihli “Ürün Sorumluluğu Kanunu”yla (Lov Om Produktansvar, LoP) düzenlenmiştir. Bu kanunun da, ürün sorumluluğuna ilişkin çözümler bakımından 1985 tarihli Yönerge’den esinlendiği belirtilmelidir. (10)
Bunun gibi AB üyesi olmayan aday ülke Türkiye’de “ürün sorumluluğu” alanındaki düzenlemelerin de, Kopenhag Ölçütleri çerçevesinde 85/374 sayılı Yönergeyle uyumlu olmasına çalışılmıştır. (11)
1985 tarihli Yönerge’nin etkileri Avrupa kıtası dışında bulunan ülkeler hukuklarını da etkilemiştir. Örneğin, Japonya’da bozuk ürünlerin neden oldukları zararların tazminine ilişkin 1.7.1998 tarihli “Ürün Sorumluluğu Kanunu”nun da (Product Liability Act) önemli ölçüde 85/374 sayılı Yönergeden esinlenmiş olduğu görülmektedir. (12)
Aynı durum 11.9.1990 tarihli Brezilya kanunu bakımından da söz konusudur. Ürün sorumluluğu Brezilya’da “Tüketicinin Korunması Kanunu”nda (Codigo de defesa do Consumidor) yer almaktadır. (13)
II. “Ürün sorumluluğu” bakımından Yönerge’de öngörülen düzenleme
1. Sorumluluk ilkesi
Yönerge, bozuk ürünlerin neden oldukları zararlardan dolayı üreticinin sorumluluğunu, bir kusursuz sorumluluk (tehlike sorumluluğu, strict liability, Gefaehrdungshaftung) durumu olarak düzenlemiştir (m. 4). (14)
2. Sorumlu kişi
a) Üretici/Yapımcı
Yönerge’ye göre, bir üründeki bozukluğun neden olduğu zararlardan dolayı zararı tazmin yükümlüsü (sorumlu kişi) o ürünün üreticisidir (yapımcı, imalatçı, producer, producteur, Hersteller). (15)
“Üretici” kavramının kapsamında aşağıdaki kişiler yer almaktadır:
– nihai (bitirilmiş) ürünün üreticisi ya da yapımcısı (producer of a finished product, le fabricant d’un produit fini, Hersteller des Endprodukts);
– ham madde üreticileri;
– yan parça yapımcıları (component parts);
– ürünün üzerine adını, ticaret markasını veya ayırt edici bir işaret koyarak kendisini üretici gibi gösteren kişiler (m. 3.1). (16)
b) Üretici gibi sorumlu olanlar
Yönerge’ye göre bazı kimseler de, üreticinin/yapımcının sorumluluğu saklı kalmak üzere, bozuk ürünün neden olduğu zararlardan üretici gibi sorumlu (Anscheinsproduzent, Quasi-Hersteller, Als-ob-Hersteller) tutulmuşlardır.
Bu grupta, mesleki faaliyeti içinde,
– bir ürünü satış amacıyla veya
– kiralama, finansal kiralama ya da diğer bir dağıtım şekliyle Topluluğa ithal edenler (importer, Importeure)
yer alırlar (m. 3.2).
Ürünün gerçek üreticisinin belirlenemediği durumlarda, makul bir süre içinde üreticiyi ya da ürünü kendisine sağlayan kişinin kim olduğunu bildirmediği takdirde, ürün için tedarikte bulunan her sağlayıcı da üretici gibi zararı tazminle yükümlü tutulmuştur. (18)
İthal edilen ürünlerde, üründe ithalatçının kimliğinin belirtilmediği durumlarda, üreticinin adı belirtilmiş bile olsa, ürünün tedarikçisi olan her sağlayıcı da (each supplier, jeder Lieferant) üretici gibi sorumlu olmaktadır (m. 3.3). (19)
c) Birlikte ve zincirleme sorumluluk
Yönerge’ye göre, iki ya da daha fazla kişi üründeki bozukluktan kaynaklanan zararı tazminle yükümlü oldukları takdirde, -ulusal hukuklardaki rücu hakları saklı olmak üzere-, bunların tümü, birlikte ve zincirleme sorumlu (liable jointly and severally, gesamtschuldnerisch) olacaklardır (m. 5). (20)
3. Ürün
a) Genel olarak
Yönerge’de “ürün” (product, produit, Produkt) kavramı çok geniş bir içerikle düzenlenmiştir. (21)
“Ürün” kavramı,
– tüm taşınırları;
– taşınır veya taşınmazlarla birleştirilmiş taşınırları ve
– elektriği
içerir (m. 2).
b) Çeşitli “ürünler”
Kural olarak, maddi varlığı bulunan tüm “taşınırlar”, “ürün” kavramının içinde yer alırlar. Kan nakillerinde kullanılan “insan kanı”da, kan bağışçısından alınıp işleme tabi tutulduktan sonra “ürün” olarak kabul edilir. (22)
“İnsan organları” da, organ bağışında bulunandan ayrıldıktan sonra bir “taşınır” olarak “ürün” (Produkt) sayılmakta; ancak organ bağışında bulunan “üretici” olarak nitelenmemektedir. (23)
Elektrik, Yönergede “ürün” olarak nitelenmiştir. (24)
Elektrikte alçak ve yüksek gerilimlerin çeşitli ev, endüstri ve tıp aletlerine verdiği zararların tazmini “ürün sorumluluğu” kurallarına tabidir. Elektrik üreten teşebbüslerin, bu zararları “ürün sorumluluğu kuralları”na göre tazmin etmeleri gerekir. (25)
Aynı şekilde “gaz” da bir ürün olarak kabul edilmektedir. (26)
Baskı yanlışlıkları (Druckfehler) nedeniyle kitapların (Bücher) ve yanlış bilgisayar programlarının (falsche Computer-Programme) neden oldukları zararlardan dolayı sorumluluk da “ürün sorumluluğu” kurallarına tabidir. (27)
c) “Ürün” kavramının kapsamının genişletilmesi
1985 tarihli Yönerge’de, temel tarım ürünleri (primary agricultural products, matières premières agricoles, landwirtschaftliche Naturprodukte) ile av hayvanları (game, produits de la chasse, Jagderzuegnisse)Yönerge kapsamı dışında tutulmuş iken, “Deli Dana” (mad cow) olayından sonra, 1999 tarihinde çıkarılan bir Yönerge’yle (Directive1999/34/EC) bunlar da Yönerge’nin kapsamına alınmışlardır. Bu gelişime, işlenmemiş hayvansal ve tarımsal ürünlerin gen teknolojisi yöntemleriyle değiştirilmesi olgusu da katkıda bulunmuştur. (28)
Temel tarım ürünleriyle, ilk işlemden geçmemiş olan toprak ürünleri, hayvan ürünleri ve balıkçılıkla elde edilen ürünler (products of soil, of stock-farming and of fisheries; les produits du sol, de l’élevage et de la pêcherie) anlaşılmaktadır.
d) Kazüistik
Üye Devlerdeki kazüistik, aşağıdaki olaylarda “ürün” kavramını belirlemeye çalışmıştır: bir otomobilde frenin tutmaması (Almanya), direksiyon kilitlenmesi (İngiltere), bisiklet pedalının kırılması (Hollanda), ekmeğin içindeki taş parçası (İngiltere), embriyoların deformasyonuna neden olan bir sakinleştirici (Thalidomid) (İngiltere), tifüs basili içeren içme suyu (İngiltere), içinde salyangoz parçaları bulunan bir serinletici (İngiltere), bozuk propangazı tüpünden kaynaklanan yangın (Belçika), bir makine parçasının kırılması (Belçika), bira şişesinin ve maden suyu şişesinin patlaması (Fransa), bir limonata şişesinin patlaması (Hollanda), güvenlik sistemi olmayan otomatik mektup açacağı (İtalya), deri alerjisine neden olan saç boyası (Fransa), bir yangın söndürme gerecinin ve elektrik bataryasının infilak etmesi (Fransa), içinde yabancı cisimler bulunan bisküvi (Fransa) vb.
4. Üründeki bozukluk
a) Genel olarak
Yönerge’ye göre, bir ürün, tüm hal ve şartlarda, bir kimsenin bu üründen beklemeye haklı olduğu “güvenlik ve güvenilirlik”i (safety, Sicherheit, sécurité) sağlayamamakta ise, o ürün “bozuk” (ayıplı, defective, Fehler, défaut) olarak kabul edilir.
“Ürünün güvenliği” belirlenirken, (i) “ürünün sunumu”; (ii) ürünün kullanımı bakımından “makul kullanım” ve (iii) “ürünün piyasaya sunulduğu an” göz önüne alınır (m. 6.1). (30)
Bir ürünün piyasaya sunulmasından sonra, sırf daha iyi bir ürünün piyasaya çıkarılmış olması, o ürünün “bozuk sayılmasını gerektirmez (m. 6.2).
b) Bozukluk türleri
Üründeki bozukluklar, tasarım bozuklukları (design defects, Konstruktionsfehler); üretim (yapım, fabrikasyon imalat) bozuklukları (manufacturing defect, Fabrikationsfehler); uyarı, aydınlatma ve bilgilendirme eksiklikleri (failure to warn, Instruktionsfehler) şekillerinde ortaya çıkabilir.
“Tasarım bozuklukları”, tüm üretim serisini etkileyen bozukluklardır. Buna karşı, “üretim bozuklukları”nda ise, nihai ürün için kullanılan parçalardan birinde bir bozukluk ya da “üretim sürecinin kontrolü”ndeki bir savsama nedeniyle bir veya birkaç üründe bozukluk söz konusudur. (32)
Ayrıca, üreticinin, ürünün piyasaya sunulmasından sonra, ürünü izleme yükümlülüğünden de (Produktbeobahtungspflicht) söz edilmektedir. Ürünün izlenmesiyle zarar doğurabilecek bir bozukluğun saptanması halinde, üreticiden “ürünü geri çekmesi” (Rückruf) beklenir. (33)
Üründeki bozukluklar, hangi şekilde ortaya çıkmış olursa olsun, üretici veya üretici gibi sorumlu tutulanlar zararı giderimle yükümlüdür.
c) Kazüistik
Yukarıda “ürün” kavramıyla ilgili olarak yollamada bulunduğumuz Üye Devletlerdeki kazüistik, “bozukluk” (defect, défaut, Fehler) kavramının çeşitli görünümlerini de belirlemiştir.
aa- “Üretim (imalat) bozuklukları” (Produktionsfehler, Fabrikationsfehler) için şu kararlar belirtilebilir: içinde bakteri bulunan aşı (Almanya), tıbbi bir diyagramda baskı hatası (Almanya), sığırların ölümüne neden olan yem (Almanya), araç direksiyonunun kilitlenmesi (Fransa), maden suyu şişesinin patlaması (Fransa), klor şişesinin infilak etmesi (Fransa), yangına neden olan bozuk propangazı tüpü (Belçika). (34)
bb- “Tasarım bozuklukları” da (Konstruktionsfehler) bazı kararlarda incelenmiştir: Örneğin frenin her zaman güvenilir şekilde çalışmaması (Almanya), bir elektrik bataryasının ve yangın söndürücünün infilak etmesi (Fransa), elektrik süpürgesinde elektrik kaçağı (İngiltere), tutunma yeri olmayan bir otobüs platformu (İngiltere), bozuk ısıtma cihazı (İngiltere), güvenlik vidası olmayan otomatik bir mektup açacağı (İtalya), bir makine parçasının kırılması (Belçika), bir otomobilin direksiyonundaki bozukluk (Hollanda). (35)
cc- “Kullanma talimatlarındaki eksiklikler”e (Instruktionsfehler) ilişkin olarak aşağıdaki durumlar belirtilebilir: bir yer halısı yapıştırıcısının yangın tehlikesi doğurabileceği konusunda yeterli olmayan uyarı (Almanya), böcek öldürücü bir ilaçla ilgili olarak bilgilendirme talimatının eksiklik ya da yetersizliği (Fransa ve Avusturya), bir saç boyasında dermatitise neden olabileceğine ilişkin uyarı bulunmaması (İngiltere) vb. (36)
5. Zarar
a) Maddi zararlar
Ürün sorumluluğunda zarar (damage, dommage,Schaden),
– ölüm veya bedensel zararlar (yaralanma) ile
– bozuk ürüne gelen zarar hariç, her hangi bir şeyin yok olması ya da zarara uğraması gibi mala gelen zararları (property damage, dommage causé à une chose))
kapsar. (37)
Ölüm halinde, “ölüm” olgusu hemen vuku bulmuş ise, üreticiye karşı “üçöüncü kişilerin talepleri” söz konusudur. Buna karşı, ölüm olgusu, “yaralanma”dan sonra gerçekleşirse, zararın kapsamı, tedavi giderleri ile ölenin yoksun kaldığı kazancı da içerir. (38)
Mala gelen zararlarda, zararın belirli bir bölümü tazminatın kapsamı dışında tutulmuştur (500 ECU). Ayrıca, mala gelen zararlarda, malın, (i) olağan olarak özel kullanım veya tüketime özgülenmiş şeylerden olması ve (ii) zarar gören tarafından da bizzat kendi özel kullanımı ya da tüketimi için kullanılmış olması öngörülmüştür (m. 9). (39)
Maddi zararlar kategorisinde, nükleer zararlar, Yönerge kapsamı dışında bırakılmıştır (m. 14). (40)
b) Maddi olmayan zarar
Yönergenin 9. maddesinin son paragrafı maddi olmayan zararın giderimini (manevi zarar, non-material damage) Yönergenin kapsamı dışında bırakmaktadır. Manevi zararın giderimine ilişkin istemler ulusal hukuklara tabidir. (41)
6. Sorumluluğun kurulması: İspat yükü
Üreticinin sorumluluğunun kurulabilmesi için, zarar görenin, (i) zararı; (ii) üründeki bozukluğu ve (iii) bozukluk ile zarar arasındaki nedensellik bağını kanıtlaması yeterlidir (m. 4). Ürünün bozukluğunda “üreticinin kusuru”nun kanıtlanmasına gerek yoktur. (42)
7. Sorumluluktan kurtuluş nedenleri
Yönerge’ye göre, “üretici”nin zararı tazmin yükümlülüğünden kurtulabilmesi için aşağıdaki “sorumluluktan kurtuluş nedenleri”nden (Haftungsausschlussgründe) birini kanıtlaması gerekir (m. 7). (43)
Üretici,
– zarara neden olan ürünü piyasaya sunmamış olduğunu;
– hal ve şartlar göz önüne alındığında, zarara neden olan üründe üretici tarafından piyasaya sunulduğu anda herhangi bir “bozukluk” bulunmadığını veya;
– üründeki bozukluğun sonradan ortaya çıkmış olduğu olasılığını;
– ürünün, söz konusu üretici tarafından satış amacı veya herhangi bir dağıtım şekliyle piyasaya sunulmak üzere ekonomik bir amaç için üretilmiş olmadığını veya;
– ürünün, üreticinin mesleki faaliyeti içinde dağıtıma sunulmuş bulunmadığını;
– üründeki bozukluğun, ürünün, kamusal makamlarca öngörülen emredici düzenlemelere uygun olarak üretilmesinden ileri gelmiş olduğunu;
– ürünün piyasaya sunulduğu andaki bilim ve tekniğin durumunun (state of the scientific and technical knowledge, state of art, Stand der Wissenschaft und Technik) üründeki bozukluğun varlığını ortaya çıkaracak bir düzeyde bulunmadığını (sigaranın kansere neden olmasına ilişkin olaylar) (44)
– yan parça üreticisi/yapımcısı bakımından, bozukluğun yan parçanın uyarlandığı tasarımdan ileri geldiğini ya da ürünün üreticisin/yapımcısının kendisine verdiği talimatlardan kaynaklandığını
kanıtladığı takdirde sorumluluktan kurtulur. (45)
Ürünün “piyasaya sürülmesi” (put into circulation, Inverkehrbringen), ürünün üretilmesinden sonra, ekonomik anlamda, bir dağıtım zinciri içinde piyasaya sunulmuş olması anlamına gelir. (46)
8. Sorumluluğun azaltılması veya kaldırılması: zarar görenin kusuru
a) Zararın, bir “üçüncü kişinin kusuru” (eylem veya ihmal) ile “üründeki bir bozukluk”tan ileri gelmiş bulunması durumu, Yönerge’ye göre, ulusal hukuklardaki rücu hakları saklı olmak üzere, üreticinin sorumluluğunu etkilemez (m. 8.1). (47)
b) Zararın, “üründeki bozukluk” ile “zarar görenin kusuru”ndan ya da “eyleminden zarar görenin sorumlu tutulduğu bir kişinin kusuru”ndan ileri gelmiş olması halinde ise, üreticinin, sorumluluğu, hal ve şartlara göre azaltılacağı gibi; tamamen de kaldırılabilir (m. 8.2). (48)
9. Zamanaşımı
Yönerge’de, ürün sorumluluğu bakımından zamanaşımı süresi 3 yıl olarak öngörülmüştür.
Zararı tazmininde zamanaşımı süresinin başlangıcı, davacının, (i) zararı; (ii) üründeki bozukluğu ve (iii) üreticinin kimliğini öğrendiği ya da makul olarak öğrenmesi gerektiği andan başlar (m.10.1). (49)
Yönerge’de, zamanaşımına ilişkin çözümlerin, Üye Devletlerde, zararın durması veya kesilmesine ilişkin düzenlemeleri etkilemeyeceği belirtilmektedir (m.10. 2). (50)
Zamanaşımının azami süresi ise, zarara neden olan ürünün üretici tarafından piyasaya sunulduğu andan başlamak üzere 10 yıldır (m. 11). (51)
10. Sorumsuzluk anlaşmaları
Yönerge, ürün sorumluluğunda, üreticiyi sorumluluktan kurtaran (Ausschluss von Freizeichnungsklauseln) ya da sorumluluğu azaltan anlaşmaların geçersiz olduğunu kabul etmiştir (m. 12). (52)
11. Ürün sorumluluğu sigortası
Üye Devletler, ölüm ve yaralanmadan doğan ve aynı bozukluğu taşıyan özdeş ürünlerin (identical items) neden oldukları zararlar için üreticinin sorumluluğunu 70 milyon Avro (Euro)’dan daha az olmayacak bir miktarla sınırlayabilirler (m. 16.1). (53)
Üye Devletlerde, ürün sorumluluğunu kapsamak üzere genel olarak bir sorumluluk sigortası (Haftpflichtversicherung) yaptırıldığı görülmektedir. (54)
12. Diğer hükümler
Yönerge, Komisyonun önerisi üzerine Konsey’in her 5 yılda bir Yönergeyi incelemesini ve Topluluktaki ekonomik ve parasal trendlerin ışığında Yönerge’de belirtilen miktarların gözden geçirilmesini öngörmektedir (m. 18.2). (55)
13. Komisyonun Yönerge’yle ilgili olarak Konsey’e sunduğu raporlar
Komisyon, Yönerge’yle ilgili olarak bugüne kadar Konseye aşağıdaki raporları sunmuş bulunmaktadır:
a) Komisyonun Birinci Raporu 13 Aralık 1995 tarihlidir. Rapor, Üye Devletlerin Yönergeyi ulusal hukuklarına ithal etmelerine ilişkin durumu değerlendirmektedir. Daha sonra, 28 Temmuz 1999 tarihinde bir Yeşil Rapor hazırlanmış ve durum değerlendirmesi yapılmıştır.
b) Komisyonun İkinci Raporu, 31 Ocak 2001 tarihlidir. İkinci Rapor’da Yeşil Rapor’un değerlendirilmesi yapılmaktadır. 19 Aralık 2002 tarihli Konsey kararında ise, üreticinin belirlenemediği durumlarda ürünün sağlayıcısının (supplier) sorumlu tutulması üzerinde durulmuştur. 14 Eylül 2006 tarihli Komisyon Raporunda da, Yönerge’de değişiklik yapılmasına gerek olmadığı; bu alandaki uyumlaştırmaların Avrupa Adalet Divanı kararları ve çalışma gruplarının çalışmalarıyla geliştirilmesinin yerinde olacağı ifade edilmiştir.
14. Ürün sorumluluğunda uluslararası özel hukuka ilişkin bazı sorunlar
a) Genel olarak
Ürün sorumluluğundan doğan uyuşmazlıklarda “uygulanacak hukuk”, 11 Temmuz 2007 tarihli ve 864/2007 sayılı “Sözleşmesel olmayan borçlara uygulanacak hukuk hakkında AP ve Konsey Tüzüğü”yle ile düzenlenmektedir. Kısaca “Roma II” olarak anılan Tüzük
11 Ocak 2009 tarihinde yürürlüğe girmiştir (m. 32). (55)
b) Haksız fiillere uygulanacak hukuk
Roma II, 4. maddesinde “haksız eylemler bakımından uygulanacak hukuk”a (torts/delicts) ilişkin çözümler getirmektedir.
Roma II, haksız eylemden kaynaklanan bir “sözleşmesel olmayan borç ilişkisi”ne uygulanacak hukukun zararın vuku bulduğu yer hukuku olacağını belirtmektedir. Zararı doğuran olayın o ülkede vuku bulmuş olup olmaması ya da olayın dolaylı sonuçlarının söz konusu ülke veya ülkelerde ortaya çıkmış olması önem taşımamaktadır (m. 4.1).
Bununla beraber, sorumlu olduğu ileri sürülen kimse ile zarar gören kişinin mutad meskenleri zararın vuku bulduğu anda aynı ülkede ise, o ülkenin hukuku uygulanacaktır (m.5.2).
c) “Ürün sorumluluğu” bakımından “uygulanacak hukuk”
“Ürün sorumluluğu”nda, Roma II m. 5’e göre, bir ürünün zarara neden olması halinde, sözleşmesel olmayan borca uygulanacak hukuk, ürün o ülkede piyasaya sunulmuş ise, zararın vuku bulduğu anda, zarar gören kişinin mutad meskenin bulunduğu ülkenin hukukudur (habitual residence, gewöhnlicher Aufenthalt) hukukudur(m. 5.1(a)).
Böyle bir durumun söz konusu olmaması halinde, ürün o ülkede piyasaya sunulmuş ise, ürünün iktisap edildiği ülkenin hukuku uygulanır (m. 5.2 (a)).
Bu gibi bir durumun da söz konusu olmaması halinde, ürün o ülkede piyasaya sunulmuş ise, zararın vuku bulduğu ülke hukukunun uygulanması kabul edilmiştir (m.5.1(c)).
Bununla beraber, sorumlu kişi, ürünün ya da aynı tür bir ürünün, hukukunun uygulanacağı yukarıda (a), (b) veya (c)’de belirtilen bir ülkede piyasaya sunulacağını makul olarak bilemeyecek durumda bulunuyorsa, uygulanacak hukuk, sorumlu kişinin mutad meskeninin bulunduğu ülkenin hukuku olacaktır (m. 5.1 son).
Olayın hal ve şartlarından, haksız eylemin (tort/delict) yukarıda paragraf 1’de belirtilen bir ülkenin hukukundan başka bir ülke ile daha yakın ilişki içinde olduğu apaçık bulunuyorsa, uygulanacak hukuk, bu ülkenin hukukudur (m. 5.2). Başka bir ülkeyle apaçık daha yakın ilişki (a manifestly closer connection with a country), özellikle, taraflar arasında daha önce mevcut olup somut haksız eylemle yakın bağlantısı bulunan önceki bir ilişkiye (örneğin bir sözleşmesel ilişki) dayanabilir (m. 5.2). (56)
B. TÜRK HUKUKUNDA “ÜRÜN SORUMLULUĞU”
I. Ürün sorumluluğu
1. Genel olarak
Türk hukukunda ürün sorumluluğu, 23 Şubat 1995 tarihli ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKK), ilk önce 6 Mart 2003 tarihli ve 4822 sayılı Kanunla; daha sonra da 21 Şubat 2007 tarihli ve 5582 sayılı Kanunla değiştirilmiş 4. maddesinde düzenlenmiştir. (57)
TKK m. 4, aynı zamanda “ayıplı mallar için garanti yükümlülüğü” de ilişkin bulunduğundan, yapılan düzenlemenin “amaca uygun olmadığı”; kavramların birbirlerine karıştırıldığı ve bozuk ürünlerin (ayıplı mallar) neden oldukları zararın tazmini için öngörülen çözümlerin de AB hukukuyla bağdaşmadığı görülmektedir.
2. “Ayıplı mallar için sorumluluk” – “ayıplı malın neden olduğu zararlar” için sorumluluk
a) 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun
TKK’nun, “ayıplı mallar”da tüketicinin korunmasına ilişkin çözümleri ile “ayıplı malın neden olduğu zararlar”da zararın tazminine ilişkin çözümlerini irdelemek için ilk olarak bazı kavramların açığa kavuşturulması amaca uygun olur.
aa- “Ürün sorumluluğu” bakımından önemli kavramlar: “tüketici”, “satıcı” ve diğerleri
TKK m. 3 hükümlerinde, “tüketici”, “satıcı”, “sağlayıcı”, “imalatçı-üretici” ve “ithalatçı” kavramları tanımlanmıştır.
TKK’ya göre, “tüketici, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişidir” (m. 3/e).
“Satıcı” ise, “kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek ve tüzel kişiler”i ifade etmektedir (m. 3/f).
TKK, “kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek ve tüzel kişiler”i “sağlayıcı” olarak tanımlamış (m. 3/g); “kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal veya hizmetleri ya da bu mal veya hizmetlerin ham maddelerini yahut ara mallarını üretenler ile mal üzerine kendi ayırt edici işaretini, ticari markasını veya unvanını koyarak satışa sunanları” da “imalatçı-üretici” olarak nitelemiştir (m. 3/ı).
“Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal veya hizmetleri ya da bu mal veya hizmetlerin ham maddelerini yahut ara mallarını yurt dışından getirerek satışa sunan gerçek veya tüzel kişiler” ise, “ithalatçı” olarak tanımlanmıştır (m. 3/j). (58)
bb- “Ürün sorumluluğu” bakımından “ürün” ve “ayıp” (bozukluk) kavramı
(i) TKK, “ürün sorumluluğu”na ilişkin çözümler öngörmesine karşın, “ürün” (product, Produkt) kavramını kullanmamış; “mal” kavramını tanımlamakla yetinmiştir. TKK’ya göre, “mal, alış verişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayrı maddi malları” içerir (m. 3/c). (59)
(ii) “Ürün sorumluluğu”nda önemli bir kavram olan “ayıp” (bozukluk, defect, défaut de la chose, Fehler, bozukluk) kavramı, TKK m. 4/I’de tanımlanmaktadır. (60)
TKK’nun 06.03.2003 tarihli ve 4822 sayılı Kanunla değişik m. 4/I hükümlerine göre,
“ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis ve kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir”.
Görüldüğü gibi, m. 4/I’de yapılan tanım, satım sözleşmesinde “satım konusu mallara ilişkin ayıp”lar bakımından yerinde ise de, yukarıda açıkladığımız “Ürün Sorumluluğu”na ilişkin AB Yönergesi’ndeki “bozukluk” (defectiveness, défaut, Fehler) kavramını karşılamaktan çok uzaktır.
cc- Ayıplı mallarda tüketicinin korunması
“Ayıplı mallarda tüketicinin korunması” bakımından tüketicinin sahip olduğu seçimlik haklar m. 4/II’de belirlenmiştir. Madde 4/II, ayıplı mallarda tüketiciye tanınan seçimlik hakları (satım bedelinin geri verilmesi, malın ayıpsız bir malla değiştirilmesi, ayıp oranında satım bedelinde indirim yapılması, bedel ödenmeksizin onarım) saydıktan sonra, tüketicinin, ayıplı (bozuk) malın neden olduğu zararlara karşı korunması konusunda da şöyle bir çözüm öngörmüştür:
“Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte, ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımındaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde, imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.”
dd- “Birlikte ve zincirleme sorumluluk”
21.02.2007 tarihli ve 5582 sayılı Kanunla değişik m. 4/III ayıplı mallarda, “birlikte ve zincirleme sorumluluk”a ilişkindir. Bu fıkraya göre,
“İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acenta, ithalatçı ve 10. maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddelerde yer alan seçimlik haklarından müteselsilen sorumludurlar……….Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde, bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz”. (62)
ee- Zamanaşımı
TKK m. 4/IV’te zamanaşımı sürelerine ilişkin hükümler öngörülmüştür. Burada da, satılan ayıplı malda garanti borcuna ilişkin zamanaşımı süresi ile ayıplı (bozuk) malların neden oldukları zarardan dolayı sorumluluğa ilişkin zamanaşımı süreleri bir arada düzenlenmiştir.
Madde 4/IV’e göre, ayıplı maldan sorumluluk 2 yıllık zamanaşımına tabi kılınmış; bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıl olarak belirlenmiştir. (63)
Madde 4/IV’te ayrıca, ayıplı malların neden oldukları zararlara (ürün sorumluluğu) ilişkin zamanaşımı süreleri de belirlenmiştir:
“Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler, zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz”.
b) “Ayıplı Malın Neden Olduğu Zararlardan Sorumluluk Hakkında Yönetmelik”
4822 sayılı Kanundan sonra, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından, “Ayıplı Malın Neden Olduğu Zararlardan Sorumluluk Hakkında Yönetmelik” çıkarılmıştır (RG 13 Haziran 2003; Sayı: 25137). Yönetmelik, TKK m. 4’den farklı olarak, büyük ölçüde 1985 tarihli Topluluk Yönergesi’nden esinlenmiştir. 14 Haziran 2003 tarihinde yürürlüğe giren Yönetmelikle, TKK’da yetersiz bir şekilde düzenlenmiş olan “ürün sorumluluğu”na ilişkin çağdaş çözümlerin Türk hukukuna getirilmesi amaçlanmıştır. (64)
aa- Sorumluluk ilkesi
TKK m. 4’te, bozuk ürünlerin neden oldukları zararlardan sorumlulukta, sorumluluk ilkesi belirtilmiş değildir. Oysa,“Yönetmelik” buradaki sorumluluğun bir “kusursuz sorumluluk” olduğunu belirtmiştir. Yönetmeliğin m. 6/I hükümlerine göre,
“ayıplı bir malın, bir kişinin ölümüne veya yaralanmasına veya bir malın zarar görmesine sebep olması halinde imalatçı/üretici doğan zararı, kusuru aranmaksızın tazmin etmekle yükümlüdür” (65)
bb- Sorumlu kişi
“Sorumlu kişi”yle ilgili olarak, Yönetmeliğin 4. maddesinde, TKK m. 1 ve 4’deki tanımlar tekrarlanmıştır. Yönetmelik, bozuk ürünün neden olduğu zararlardan dolayı sorumlu olacak kişileri, Topluluk Yönergesinin çözümlerini kısmen yansıtacak şekilde belirlemektedir.
cc- Üründeki bozukluk (ayıp)
“Ürün sorumluluğu”nun temel kavramlarından biri olan “bozukluk” (ayıp,defect) kavramı da, Topluluk Yönergesine benzer bir şekilde Yönetmelik’te tanımlanmıştır. Yönetmeliğin 5. maddesine göre,
“malın piyasaya sunum tarzı, makul kullanım şekli ve piyasaya sürüldüğü an ve benzeri diğer hususlar göz önüne alınarak, bir kimsenin o maldan haklı olarak bekleyebileceği güvenliği sağlamayan mal ayıplı sayılır”
Yönetmeliğe göre, “bir mal, sırf sonradan piyasaya daha iyi bir malın sürülmesi sebebiyle ayıplı sayılmaz” (m. 5/II). (67)
Bu çözümün Yönergeden aktarıldığı görülmektedir. Yönergeye göre de, “bir ürünün piyasaya sunulmasından sonra, sırf daha iyi bir ürünün piyasaya çıkarılmış olması nedeniyle, o ürün bozuk sayılamaz” (m. 6.2). (68)
dd- Sorumluluğun kuruluşu: ispat yükü
Yönetmelik, Topluluk Yönerge’sine uygun bir çözümle, zarar görenin “ispat yükü”ne ilişkin hususları da belirtmektedir:
“imalatçının/üreticinin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, malın ayıbını, uğradığı zararı ve ayıp ile zarar arasındaki nedensellik bağını ispat etmesi gerekir” (m. 6/II). (69)
ee- Birden çok kişinin sorumluluğu
Yönetmelik, birden fazla kişinin sorumlu olması halinde, bunların “birlikte ve zincirleme” (müteselsilen) sorumlu olduklarını belirtmektedir (m.6/III). Bu çözüm, Yönerge hükümleriyle uyumludur. (70)
ff- Sorumluluktan kuruluş olanakları
Yönetmeliğe göre,
“imalatçı/üretici” aşağıdaki durumlardan birini kanıtladığı takdirde bozuk ürünün neden olduğu zararlardan sorumlu tutulamaz:
– ürünü/malı piyasaya sürmemiş olması;
– ürünün/malın satılmak amacıyla ve ticari faaliyetlerin seyri sırasında üretilmemiş olması;
– tüm hal ve şartlar göz önüne alındığında, zarara neden olan bozukluğun (ayıp), ürün piyasaya sürüldüğünde mevcut olmaması;
– “malın teknik düzenlemesi”nin bozukluğa neden olması;
– ürün piyasaya sürüldüğünde mevcut bilimsel ve teknolojik bilgilerin, bozukluğun (ayıp) varlığının bilinmesine imkan vermemesi.
Yönetmelikte “sorumluluktan kurtuluş olanakları” bakımından öngörülen çözümler büyük ölçüde Topluluk Yönergesi’nden (m. 7) aktarılmıştır.
Ancak son kurtuluş olanağı bakımından, Yönetmelikte öngörülen çözüm, Yönerge’den farklıdır.
Yönetmeliğe göre,
“bilim ve teknolojide ulaşılan düzeyin, malın piyasaya sürülmesinden sonraki on yıl içinde ayıplı olduğunun tespit edilmesine imkan tanıması halinde, imalatçı/üretici, bu ayıbın olası zararlı sonuçlarını ortadan kaldırmak için azami çabayı sarf etmediği” ,
takdirde sorumluluktan kurtulma nedenini ileri süremeyecektir (m. 7/II).
gg- Sorumsuzluk anlaşmaları
Yönetmelik, Yönerge’nin 12. maddesinden esinlenmek suretiyle, sorumsuzluk anlaşmaları bakımından aşağıdaki çözümü öngörmektedir:
“sözleşme metninde veya müstakil herhangi bir belgede tüketicinin bu Yönetmelikte yer alan haklarını kullanmaktan feragat ettiğine dair veya imalatçının/üreticinin bu Yönetmelikten kaynaklanan yükümlülüklerini sınırlayan veya ortadan kaldıran kayıtlar geçersizdir” (m. 8).
hh- Zarar görenin kusuru
Yönetmelik, zararın doğumuna, zarar görenin ya da eylemlerinden zarar görenin sorumlu tutulduğu bir üçüncü kişinin kusuruyla neden olunması durumunda, imalatçı/üreticinin sorumluluğunun azaltılabileceğini ya da kaldırılabileceğini belirtmektedir (m. 6/III). Yönetmeliğin bu hükmü (m. 6/III), Yönergenin m. 8.2 hükmünden aktarılmış ise de, bir noktanın gözden kaçırıldığı görülmektedir. Yönerge’de, böyle bir sonucun söz konusu olabilmesi için, zararın, hem “üründeki bir bozukluk”tan ileri gelmesi; hem de “zarar görenin kusurunun ya da eylemlerinden sorumlu olduğu bir üçüncü kişinin kusuru”nun zararın doğumuna katkıda bulunması gerekir. (71)
ıı- Zamanaşımı
Yönetmelikte, zarar görenin tazminat istemine ilişkin zamanaşımı süreleri (üç ve on yıllık süreler) (m. 9-10), TKK’nun m. 4/III ile Yönerge’nin 11. maddeleri hükümlerini yansıtmaktadır. (72)
Yönergeden farklı olarak, Yönetmelik’teki on yıllık süre, zaman aşımında azami bir süre olarak değil, fakat bir “hak düşümü süresi” olarak öngörülmüştür.
3. “Ürün sorumluluğu”nda kanunlar ihtilafı
Yabancılık unsurunun söz konusu olduğu “ürün sorumluluğu”nda “uygulanacak hukuk”la ilgili çözümler, 27 Kasım 2007 tarihli ve 5718 sayılı “Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun”la (MÖHUK) düzenlenmiştir. (73)
MÖHUK m. 36, “imalatçının sözleşme dışı sorumluluğu” başlığını taşımakta ve aşağıdaki çözümü benimsemiş bulunmaktadır:
“imal edilen şeylerin sebep oldukları zarardan doğan sorumluluğa, zarar görenin seçimine göre, “zarar verenin mutad meskeni veya işyeri hukuku” ya da “imal edilen şeyin iktisap edildiği ülke hukuku” uygulanır. İktisap yeri hukukunun uygulanabilmesi için zarar verenin, mamulün o ülkeye rızası dışında sokulduğunu ispat edememiş olması gerekir”.
II. “Olması gereken hukuk”umuz bakımından (de lege ferenda) bir çözüm önerisi
1. Yürürlükteki hukuk
Görüldüğü gibi, TKK m. 4, bozuk ürünlerin neden oldukları zararlardan dolayı üreticinin sorumluluğuna ilişkin çözümleri Yönerge çözümlerinden ve diğer çağdaş çözümlerden farklıdır. Bu durumun, 13 Haziran 2003 tarihli “Ayıplı Malın Neden Olduğu Zararlardan Sorumluluk Hakkında Yönetmelik” hükümleriyle giderilmesine çalışılmıştır. Ancak kanunda öngörülmeyen çözümlerin Yönetmelikle düzenlenmesi “hukuk ilkeleri”ne ters düşmektedir.
2. Çözüm önerileri
Bu bakımdan, Türk hukukunu Yönerge çözümleri ve diğer çağdaş düzenlemelerle uyumlaştırabilmek içim kanımca iki çözüm yolundan biri seçilebilir.
a) Birinci çözüm, bozuk ürünlerin neden oldukları zararlar nedeniyle üreticinin sorumluluğunun özel bir kanunla düzenlenmesidir. Böyle bir kanun için, 1985 tarihli Yönerge ya da bu Yönerge’ye uygun olarak hazırlanmış bulunan Alman “Ürün Sorumluluğu Kanunu” (ProdHaftG) veya Yönerge’yle bağdaşık durumda bulunan 18 Haziran 1993 tarihli İsviçre “Ürün Sorumluluğu Kanunu” (Bundesgesetz über die Produktehaftpflicht) model alınabilir. (74)
b) İkinci çözüm ise, Birleşik Krallık ve Yunanistan hukuklarında olduğu gibi, yukarıdaki modellere uygun olarak hazırlanacak bir metnin, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Kanunu’na, bir “Bölüm” olarak “Bozuk Malların Neden Olduğu Zararlardan Sorumluluk” başlığı altında yerleştirilmesidir.
Pozitif hukukumuzda, “ürün sorumluluğu”na ilişkin çözümler, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da ele alındığından, kanımca, “ürün sorumluluğu”nun, AB “Ürün Sorumluluğu” Yönergesiyle tam bir uyum sağlayacak şekilde, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun içinde (bir bölüm olarak) yeniden düzenlenmesi amaca uygun olacaktır. Bu amaçla, Adalet Bakanlığına sunmuş bulunduğum ve daha sonra, yeni düzenlemelerin ışığında bazı değişiklik ve eklemeler yapmış olduğum Tasarının, kanun hazırlama çalışmalarında yararlı olacağını düşünmekteyim. Aşağıda EK olarak sunmuş olduğum Tasarıda sonradan yapılmış eklemeler ve değişiklikler italik harflerle gösterilmiştir.
EK
BOZUK ÜRÜNLERİN SEBEP OLDUKLARI ZARARLARDAN DOLAYI ÜRETİCİNİN SORUMLULUĞU HAKKINDA KANUN (TASARISI)
Sorumluluk ilkesi
Madde 1: Bir üründeki bozukluğun, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına (kişiye gelen zarar) ya da bir malın yok olması veya zarara uğramasına (şeye gelen zarar) sebep olması halinde, o ürünün üreticisi/imalatçısı, zarar gören kişinin zararını tazminle yükümlüdür.
Nükleer kazalar nedeniyle kişiye ve mala gelen zararlardan dolayı sorumluluk, bu kanunun hükümlerine tabi değildir. Nükleer zararlara ilişkin milletlerarası sözleşmelerin hükümleri saklıdır.
Üretici/İmalatçı
Madde 2: Bu kanun bakımından aşağıdaki kişiler üretici/imalatçı sayılır:
– nihai ürünü, ham maddeleri veya ara malları üreten kişiler;
– ürünün üzerine adını, ticaret unvanını veya başka bir ayırt edici işaretini koyarak kendisini üretici/imalatçı olarak gösteren kimseler;
– ticari faaliyeti çerçevesinde satım, kiralama, finansal kiralama veya başkaca bir dağıtım amacı için bir ürünü ithal eden kişiler.
Milletlerarası sözleşmelerin hükümleri saklıdır.
Zarar veren ürünün üreticisinin kim olduğunun belirlenemediği durumlarda, zarar görene ürünü sağlayan her kişi, zarar görenin tazminat isteminden itibaren makul bir süre içinde, üreticinin ya da ayıplı malı kendisine sağlayan kimsenin kimliğini zarar görene açıklamadığı takdirde, üretici/imalatçı sayılır.
Üreticinin adı belirtilmiş olsa bile, ürünü ithal edenin kim olduğunun belirlenemediği durumlarda da, yukarıdaki fıkra hükümleri uygulanır.
Ürün
Madde 3: Bu kanun bakımından, aşağıdaki mallar ürün sayılır:
– başka bir taşınır veya taşınmazla birleştirilmiş olsun olmasın tüm taşınır mallar;
– elektrik.
Tarımsal ürünler ile çiftlik hayvanları, balıklar ve av ürünleri, ancak ilk işlenmeden sonra ürün sayılırlar.
Bozukluk/ayıp
Madde 4: Ürünün kamuya sunum tarzı, makul olarak umulan kullanım şekli ve piyasaya çıkartıldığı an gibi durumlar göz önüne alınarak, bir kimsenin üründen bekleyebileceği güvenilirliği sağlamayan ürün, bozuk sayılır.
Bir ürün, sonradan sırf daha iyi bir ürünün piyasaya sunulması sebeniyle bozuk ürün sayılamaz.
Zarar
Madde 5: Bu Kanun anlamında üretici tarafından tazmini gereken zarar, ölüm veya yaralanma şeklindeki kişiye gelen zararlar ile bir şeyin yok olması ya da zarara uğraması şeklindeki mala gelen zararlardır.
Mala gelen zararlarda, sorumluluk, bir şeyin bozuk üründen zarar görmesi; zarara uğrayan şeyin, niteliği gereği, münhasıran kişisel kullanım veya tüketim için üretilmiş bulunması ve zarar gören tarafından da özellikle bu amaçla kullanılmakta olması halinde söz konusudur.
Üretici, bozuk ürüne gelen zarardan dolayı sorumlu değildir.
Malvarlıksal nitelikte olmayan zararlar (manevi zarar) için de, uygun bir tazminat istenebilir.
Sorumluluğun kurulması
Madde 6: Üreticinin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, zararı, ürünün bozukluğunu ve bozukluk ile zarar arasındaki nedensellik bağını ispat etmesi gerekir.
Sorumluluktan kurtulma
Madde 7: Aşağıdaki durumlardan birinin ispatı halinde, üretici/imalatçı ürünün sebep olduğu zarardan sorumlu tutulamaz:
– ürünün piyasaya sunulmadığının ispat edilmesi halinde;
– hal ve şartlara göre, zarara sebep olan bozukluğun, ürünün piyasaya sürüldüğü anda muhtemelen mevcut olmadığının ispatı halinde;
– ürünün, üretici tarafından iktisadi bir amaçla satılmadığının veya herhangi bir şekilde dağıtılmadığının ya da ticari faaliyeti çerçevesinde üretilmediği veya dağıtılmadığının ispat edilmesi halinde;
– üründeki bozukluğun, yetkili makamlarca öngörülen riayeti mecburi hükümlere uyulma nedeniyle ortaya çıktığının ispat edilmesi halinde;
– ürünün piyasaya sürüldüğü anda bilim ve tekniğin durumuna göre bozukluğun bilinmesine imkan olmadığının ispat edilmesi halinde.
Bir ham maddenin veya yan parçanın üreticisi, üründeki bozukluğun, ham madde veya yan parçanın kullanılmış olduğu ürünün tasarımı veya ürünün üreticisinin talimatı sebebiyle meydana geldiği ispat ederse, sorumlu tutulmaz.
Tazminat miktarının üst sınırı
Madde 8: Kişiye gelen zararların, bir üründeki bozukluktan veya aynı bozukluğu bulunan benzer ürünlerdeki bozukluktan meydana gelmesi halinde, üretic/imalatçı, sadece………………………………………….liraya kadar tazminat ödemekle sorumlu tutulur.
Tazminat miktarının üst sınırı, her yıl Bakanlar Kurulu tarafından belirlenir.
Zarar gören tarafından istenemeyecek maddi zarar tutarı
Madde 9: Bozuk ürünün sebep olduğu zarardan dolayı, zarar gören, …………………….liraya kadar olan maddi zarar için üreticiden tazminat isteyemez.
Zarar gören tarafından istenemeyen zarar tutarı, her yıl Bakanlar Kurulu tarafından belirlenir.
Birlikte ve zincirleme sorumluluk
Madde 10: Bozuk ürünün sebep olduğu zararlardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde, bunlar birlikte ve zincirleme sorumlu tutulurlar.
Zarara birlikte sebep olma halinde sorumluluğun azaltılması
Madde 11: Zararın, üründeki bozukluk ile zarar görenin veya eyleminden sorumlu tutulduğu herhangi bir kişinin kusurundan ileri gelmesi halinde, tüm hal ve şartlar göz önüne alınarak üreticinin sorumluluğu azaltılabilir veya tamamen kaldırılabilir.
Zararın, üründeki bozukluk ile bir üçüncü kişinin eyleminden ileri gelmesi halinde, üreticinin sorumluluğu azalmaz. Üreticinin, üçüncü kişiye karşı rücu hakkı saklıdır.
Sorumluluktan kurtuluş kaydı yasağı
Madde 12: Bozuk ürünün sebep olduğu zarardan dolayı üreticinin/imalatçının sorumluluğu önceden kaldırılamaz veya sınırlandırılamaz. Söz konusu sorumluluğun kaldırılması veya sınırlanmasına ilişkin olup, önceden yapılan anlaşmalar geçersizdir.
Zamanaşımı
Madde 13: Bozuk ürünün sebep olduğu zararlara ilişkin istemler, zarar görenin, zararı, bozukluğu ve üreticinin kim olduğunu öğrendiği veya öğrenmesi gerektiği günden başlayarak üç yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Hak düşümü
Madde 14: Bozuk ürünün sebep olduğu zarardan dolayı üreticinin sorumluluğuna ilişkin istemler, zarara sebep olan ürünün, üretici tarafından piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar.
Ürün sorumluluğu sigortası
Madde 15: Üreticiler, üretici gibi sorumlu tutulan kişiler ve ithalatçılar, bozuk ürünün sebep olduğu zararlardan dolayı sorumluluğun güvence altına alınması amacıyla güvenilir bir sigorta şirketiyle bir ürün sorumluluğu sigortası sözleşmesi yapmakla yükümlüdür.
Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması
Madde 16: Bu kanunda, başka bir düzenleme öngörülmeyen hallerde, üreticinin sorumluluğu bakımından Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.
Sorumluluğa ilişkin diğer hükümler saklıdır.
Yürürlük
Madde 17: Bu kanun, ……………………………….tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 18: Bu kanun hükümlerini……………………….Bakanlığı [Bakanlar Kurulu] yürütür.
GEÇİCİ MADDE 1: Bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce piyasaya sürülmüş olan ürünlerdeki bozukluğun sebep olduğu zararlardan sorumluluğa, bu kanun hükümleri uygulanmaz.
SEÇİLMİŞ KAYNAKÇA
AB “Ürün Sorumluluğu Yönergesi” ve Üye Devletler Hukukları
Christian von Bar, Principles of European Law, Study Group on a European Civil Code, Non-Contractual Liability Arising out of Damage Caused to Another (PEL Liab. Dam.), Article 3:2004: Accountability for damage caused by defective products, Sellier European Law Publishers/Bruylant/Staempfli Publishers Ltd. Berne, 2009; Thierry Bourgoignie, The 1985 Council Directive on Product Liability and Its Implementation in the Member States of the European Union, “Le Directives 85/374/CEE relatives a la responsabilité du fait des produits: Dix ans pres, Luvain-La-Neuve, 1996, s. 23-35; Nadia Coggiola, The Development of Product Liability in Italy, “The Development of Product Liability” (Ed. Simon Whittake), Cambridge University Press, 2010, s. 192 vd.; John Cooke, Law of Tort, 8th Edition, 2007, s. 249 vd.; Fitz/Grau/Reindl, PHG-Produkthaftungsgesetz, Manz Kommentar, 2. Auflage, Wien, 2004; Hans-Joachim Hess, Kommentar zum Produktehaftungpflichtgestetz (PrHG), 2. Auflage, Haupt, 1996; W.C. Hoffman/Susanne-Hill-Arning, Guide to Product Liability in Europe, The Cologne Re., Kluwer Law and Taxation Publishers, 1994; Heinrich Honsell, Produkthaftungsgesetz und Allgemeine Deliktshaftung, JuS 1995, 211 vd.; Martin Illmer, The New European Private International Law of Product Liability – Steering through Troubled Waters, RabelsZ 73 (2009), s. 269 vd.; Martin Illmer, Product Liability, Rome II Regulation Pocket Commentary (Ed. Peter Huber), Sellier, European law publishers, 2011, s. 113 vd.; Richard Kidner, Casebook on Torts, 9th Edition, Oxford University Pres, 2006, s. 240 vd.; Helmut Koziol, Grundfragen der Produktehaftung, Signum Verlag, 1980; Karl Larenz/Claus-Wilhelm Canaris, Lehrbuch des Schuldrechts, Zweiter Band, Besonderer Teil, 2. Halbband, 13. völlig neuverfasste Auflage, München, 1994; Werner Lorenz, Die Haftung des Warenherstellers, Arbeiten zur Rechtsvergleichung, Band 28, Frankfurt/M, 1966; Mark Lunney/Ken Oliphant, Tort Law, Text and Materials, 3rd. Edition, Oxford University Pres, 2008, s. 259 vd.; 580 vd.; John Murphy, Street on Torts, 12th Edition, Oxford University Pres, 2007, s. 409 vd.; Peter Schlechtriem, Angleichung der Produkthaftung in der EG – Zur Richtlinie des Rates der Europaeischen Gemeinschaften vom 25. Juli 1985, VersR 1986, s.1033 vd.; Jenny Steele, Tort Law, Text, Cases and Materials, Oxford University Pres, 2007, s. 847 vd.;
Hans Claudius Taschner, Produkthaftung, Verlag C.H. Beck München, 1986; Taschner/Frietsch, Produkthaftungsgesetz und EG-Produkthaftungsrichtlinie, 1990; Franz Werro/Thomas Probst, Le droit suisse de la responsabilité du fait des produits face au droit européen, “Le droit privé suisse face au droit communautaire européen: Questions actuelles en droit de la responsabilité civile et en droit suisse des contrats”, Berne 2004, s. 45-74; Rudolf Welser, Produkt-Haftungsgesetz, Kurzkommentar, Wien, 1988; Catherine Weniger, La responsabilité du fait des produits pour les dommage causé à un tiers au sein de la Communauté Européenne, Genève, 1994; Pierre Wessner, La responsabilité du fait des produits, un droit venu d’ailleurs: La transposition “volontaire” de la directive de l’Union Européenne sur la responsabilité du fait des produits en Suisse et en Turquie, “İsviçre Medeni Kanununun İktibasının 80. Yıldönümü”, Galatasaray Üniversitesi, 19 Nisan 2006, İstanbul, 2006, s. 11-24;
Türk Hukuku
Yahya Derhal, Tüketici Hukuku, Ankara, 2004; Ayşe Havutçu, Türk Hukukunda Örtülü Bir Boşluk: Üreticinin Sorumluluğu, Seçkin, Ankara, 2005; Tuba Akçura Karaman, Üreticinin Ayıplı Ürünün Sebep Olduğu Zararlar Nedeniyle Üçüncü Kişilere Karşı Sorumluluğu, İstanbul, 2008; Çiğdem Kırca, Ürün Sorumluluğu, Ankara, 2007; Çağlar Özel, Tüketicinin Korunması Anlamında Ayıplı Maldan Doğan Sorumluluk Kapsamında Yapımcının Sorumluluğu Sorunu, “Prof. Dr. Kemal Oğuzman’ın Anısına Armağan”, İstanbul, 2000, s. 771-819; Ergun Özsunay, Yapımcının Sorumluluğu Sorunlar/Çözümler/Yönelimler), “Teori ve Uygulama Açısından Mesuliyet Sigortaları, III. Sigorta Semineri”, İstanbul, 4-7 Nisan 1977, Ankara, 1977, s. 205-301; Ergun Özsunay, Türk Hukukunda Gerçek Bir Boşluk: Yapımcının Sorumluluğu: Amerikan ve Alman Çözümleri ile “Strasbourg Sözleşmesi” ve “AET Yönerge Önerisi”nin Işığında Türk Hukukuna İlişkin Düşünceler ve “Oluşacak Hukukumuz”un Yönlendirilmesine İlişkin Öneriler, BATİDER, Haziran 1979, C.X, Sayı: 1, Ankara, s. 97-158; Ergun Özsunay, Avrupa Konseyinde ve AET’de Yapımcının Sorumluluğuna İlişkin Gelişmeler: “Yapımcının Sorumluluğuna İlişkin Avrupa Sözleşmesi ve AET Yönerge Önerisi” Üzerine Bazı Düşünceler, İ.Ü. Hukuk Fakültesi, AHAEM, İkinci Avrupa Hukuku Haftası, 1980, s.127-157; Ergun Özsunay, Produzentenhaftung im türkischen Recht (Probleme/Lösungen/Tendenzen), “Türkisch-Schweizerische Juristenwoche 1980 in Zürich und Bern”, Die Verantwortlichkeit im Recht, Band 1, Schulthess Polygraphischer Verlag, Zürich, 1981, s. 63-109; Ergun Özsunay, The Liability of Producer in Turkish Law, MHAUM, “I. Avusturya/Türk Hukuk Haftası –
Austrian/Turkish Lawyers Week”, İstanbul, 1983, s.67-84; Bilge Öztan, İmalatçının Sorumluluğu, Ankara, 1982; Aydın Zevkliler/Murat Aydoğdu, Tüketicinin Korunması Hukuku, Açıklamalı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 3. Bası, Ankara, 2004.
Kısaltmalar
AP: Avrupa Parlamentosu; Art.: Article, article, Artikel (madde); Ed.: Editor; Hrsg: Herausgeber (Yayıncı); JuS: Juristische Schulung; Karş.: Karşılaştırınız; m.: Madde; PHG: Produkthaftungsgesetz (Avusturya Ürün Sorumluluğu Kanunu); PrHG: Produktehaftpflichtgesetz (İsviçre Ürün Sorumluluğu Kanunu); ProdHaftG: Gesetz über die Haftung für fehlerhafte Produkte (Alman Ürün Sorumluluğu Kanunu); RabelsZ: Rabels Zeitschrift für auslaendisches und internationales Privatrect; Rn: Randnummer (Kenar Sayısı); s.: sayfa; TKK: 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun; VerS:Versicherungsrecht; Yönerge: Bozuk ürünlerin neden oldukları zararlar için sorumlulukla ilgili 25 Temmuz 1985 tarihli ve 85/374/ECC sayılı Konsey Yönergesi.
*Bu metin, 24-25 Kasım 2011 tarihinde gerçekleştirilen Uluslararası Tüketici Hukuku Sempozyumu‘nun 2 . Gün 1. Oturumunda İstanbul Ü. Hukuk Fak. Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergun Özsunay tarafından sunulmuştur.
(1) * Bu çalışma değerli arkadaşım İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku (emekli) öğretim Üyesi “Prof. Dr. Ersin Çamoğlu’na Armağan” için yapılmış olup, 24-25.Kasım.2011 tarihlerinde İKÜ Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen “Uluslararası Tüketici Hukuku Sempozyumu”na tebliğ olarak sunulmuştur.
Bkz.Council Directive on the approximation of the laws, regulations and administrative provisions of the memberStates concerning liability for defective products, 85/374/EC. Yönergenin oluşturulmasına ilişkin aşamalar hakkına bkz. Taschner, Produkthaftung, Einführung, Rn. 1-14. Ayrıca bkz. Weniger, La responsabilité du fait des produits pour les dommage causé à un tiers au sein de la Communauté Européenne, s. 3 vd.
(2) Yönergenin oluşum tarihçesi için bkz. Taschner, Produkthaftung, Einführung, Rn. 1-8, özellikle Rn. 9 vd.; Kırca, s. 57 vd. Ayrıca bkz. Schlechtriem, Angleichung der Produkthaftung in der EG – Zur Richtlinie des Rates der Europaeischen Gemeinschaften vom 25. Juli 1985, VersR 1986, s.1033 vd.
(3) Bkz. Directive 1999/34/EC of the European Parliament and of the Council of 10 May 1999 amending Council Directive 85/374 concerning liability for defective products.
(4) Bkz. aşağıda 2 a-c
(5) Bkz. European Convention on Products Liability in Regard to Personal Injury and Death/Conventioan européenne sur la responsabilité du fait des produits en cas de lésions corporelles ou de décès, European Treaty Series, No. 91. Ayrıntı için bkz. Ergun Özsunay, Avrupa Konseyinde ve AET’de Yapımcının Sorumluluğuna İlişkin Gelişmeler: “Yapımcının Sorumluluğuna İlişkin Avrupa Sözleşmesi ve AET Yönerge Önerisi” Üzerine Bazı Düşünceler, AHAEM, İkinci Avrupa Hukuku Haftası, 1980, s.127-157.
(6) AB üyesi olan ülkelerde “ürün sorumluluğu”na ilişkin düzenlemeler için bkz.Fitz/Grau/Reindl, §1 Produkthaftung, Rn. 26. Alman hukuku için bkz. Larenz/ Canaris, Lehrbuch des Schuldrechts, II/2, § 84; İtalyan hukukuna ilişkin ayrıntı için bkz. Nadia Coggiola, The Development of Product Liability in Italy, “The Development of Product Liability” (Ed. Simon Whittake), Cambridge University Press, 2010, s. 192 vd.; özellikle 218 vd.
(7) AB üyesi olan ülkelerde “ürün sorumluluğu”na ilişkin düzenlemeler için bkz. Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, §1 Rn. 26.
(8) AB üyesi olan ülkelerde “ürün sorumluluğu”na ilişkin düzenlemeler için bkz. Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, §1 Rn. 26. Ayrıca bkz. Mark Lunney/Ken Oliphant, Tort Law, Text and Materials, 3rd. Edition, Oxford University Pres, 2008, s. 259 vd.; 580 vd.; John Cooke, Law of Tort, 8th Edition, 2007, s. 249 vd.; Jenny Steele, Tort Law, Text, Cases and Materials, Oxford University Pres, 2007, s. 847 vd.; özellikle s. 851 vd.; John Murphy, Street on Torts, 12th Edition, Oxford University Pres, 2007, s. 409 vd.; Richard Kidner, Casebook on Torts, 9th Edition, Oxford University Pres, 2006, s. 240 vd.
(9) Ayrıntı için bkz. Werro/Probst, Le droit suisse de la responsabilité du fait des produits face au droit européen, s. 45 vd.; Wessner, La responsabilité du fait des produits, un droit venu d’ailleurs: La transposition “volontaire” de la directive de l’Union Européenne sur la responsabilité du fait des produits en Suisse et en Turquie, s. 11 vd.; Kırca, s. 113 vd.
(10) AB üyesi olmayan ülkeler ile Avrupa Kıtası dışında bulunan ülkelerde “ürün sorumluluğu”na ilişkin düzenlemeler için bkz. Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, §1 Rn. 26.
(11) Bkz. aşağıda B I vd.
(12) Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, §1 Rn. 26
(13) Bkz. Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, §1 Rn. 26.
(14) Taschner, Produkthaftung, Art. 1, Rn. 1; Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, §1 Rn. 9.
(15) Kan veya organ bağışçıları, “üretici” olarak kabul edilmemişlerdir. Zira bunlar, bir ürünü üreten değil, fakat “veren” (bağışlayan) kimselerdir. Bkz. Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 3 Rn. 9.
(16) Ayrıntı için bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 3, Rn.1; Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 3 Rn. 5 vd.
(17) Ayrıntı için bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 3, Rn.14; Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 3 Rn. 32 vd
(18) Ayrıntı için bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 3, Rn.1; Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 3 Rn. 5 vd.
(19) Ayrıntı için bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 3, Rn.1; Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 3 Rn. 5 vd.
(20) Ayrıntı için bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 5, Rn.1; Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 10 Rn. 1 vd.
(21) Ayrıntı için bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 2, Rn.1 vd.; Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 4 Rn. 2 vd.
(22) Bu nedenle, “kan bankaları”nın “bozuk kan nakilleri”nden doğan sorumluluğu da “ürün sorumluluğu” olarak nitelenmektedir. Bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 2, Rn. 4. Fransız Danıştayı’nın M. Stéphane A c. Etablissement Français du Sang/EFS olayına ilişkin 15 Şubat 2008 tarihli ve 303863 sayılı kararı. İngiliz uygulaması için bkz. John Cooke, Law of Tort, s. 249 vd. (A v. National Blood Authority [2001]).
(23) Ayrıntı için bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 2, Rn. 5; Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 3 Rn. 9; § 4 Rn. 35. Ayrıca bkz. Havutçu, s. 69; Kırca, s. 187-188.
(24) Ürün” olarak “elektrik” kavramı içibn bkz. Kırca, s. 186-187; Havutçu, s. 69-70.
(25) Bu nedenle, elektrik üreten teşebbüslerin, abonman sözleşmelerinde öngördükleri “sorumluluktan kurtuluş kayıtları” geçersizdir. Ayrıntı için bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 6, Rn.27.
(26) Ayrıntı için bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 2, Rn. 3.
(27) Ayrıntı için bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 6, Rn.28.
(28) Ayrıntı için bkz. Kırca, s. 189.
(29) Ayrıntı için bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 6, Anhang; Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 4 Rn. 15 vd.; John Murphy, Streeet on Torts, s. 411.
(30) Ayrıntı için bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 6, Rn. 1-2. Avusturya hukukunda PHG § 5’de; Alman hukukunda ProdHaftG §3’de ve Fransız hukukunda Code civil Art. 2386-4’de de aynı tanım yer almaktadır. Avusturya hukukuna ilişkin ayrıntı için bkz. Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 5 Rn. 2 vd. İsviçre hukukunda PrHG de (Art. 4) aynı tanımı benimsemiştir.
(31) Bozukluk kategorileri için bkz. Lorenz, Die Haftung des Warenherstellers, s. 7 vd.; 47 vd. Ayrıca bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 6, Rn.10 vd.; Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 3 Rn. 144 vd.; Kırca, s. 150 vd.
(32) Kırca, s. 151; Taschner, Produkthaftung, Art. 6, Rn.10 vd.; Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 5 Rn. 146,147. Üretici, “kalite kontrolünden kaçan bir ürün”ün (Ausreiser) neden olduğu zarardan da sorumludur. Bkz. Honsell, JuS 1995, 212.
(33) Avusturya hukukuna ilişkin ayrıntı için bkz. Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 5 Rn. 153 vd.
(34) Bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 6, Anhang, A. Fabrikationsfehler. Avusturya hukuku için bkz. Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 5 Rn. 151.
(35) Bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 6, Anhang, B. Konstruktionsfehler. Avusturya hukuku için bkz. Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 6 Rn. 146.
(36) Bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 6, Anhang, C. Instruktionsfehler.
(37) “Yönerge”, “zarar” kavramına ilişkin bir tanım yapmamış; sadece “zarar” kavramının kapsamını belirlemekle yetinmiştir. Zarar kavramının tanımı üye devletlere bırakılmıştır. Ayrıntı için bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 9, Rn. 1. Avusturya hukuku için bkz. Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 1 Rn. 15 vd.
(38) Ayrıntı için bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 9, Rn. 6-7.
(39) Bozuk ürünün uğradığı zarar, ürün sorumluluğunun dışında bırakılmıştır. Bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 9, Rn.18. Mala gelen zararlarla ilgili ayrıntı için bkz. Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 1 Rn. 20 vd.
(40) Taschner, Produkthaftung, Art. 9, Rn.18. Avusturya hukukunda mala gelen zararlarla ilgili ayrıntı için bkz. Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 1 Rn. 20 vd.
(41) Manevi zararın tazmini, Yönergenin kapsamı dışında bırakılmıştır. Ayrıntı için bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 9, Rn. 20. Alman hukukunda, ProdHaftG § 8’e, 2002 yılında yapılan eklemeyle malvarlıksal nitelikte olmayan zararlar (manevi zarar) için de tazminat istenebilmesi kabul edilmiştir.
(42) Yönerge’yle ilgili olarak bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 9, Rn.18; Kırca, s. 164-165. Yönergenin 9. maddesi bazı üye devletlerin hukukuna olduğu gibi aktarılmıştır. Örneğin Fransız hukuku için bkz. Code civil, Art. 1386-9. Avusturya hukukunda “nedensellik bağı”na ilişkin olarak bkz. Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 1 Rn. 30-32. PHG’de, ayrıca “ispat yüküne yer değiştirme”yle ilgili bir paragraf da yer almaktadır. Bkz. Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 7 Rn. 1-3.
(43) Ayrıntı için bkz. Kırca, s. 165 vd.
(44) “Gelişim risklerinden dolayı sorumluluk” (liability for development risks, Haftung für Entwicklungsrisiken) bir Amerikan hukuku kavramı olup, oradan Topluluk hukukuna aktarılmıştır. Bilim ve teknolojideki yeni gelişmeler sonucunda, piyasaya sürülmüş bir ürünün bozuk olduğu ortaya çıkarsa, üretici ya da üretici gibi sorumlu tutulanlar, bu durumu ileri sürerek sorumluluktan kurtulabilmektedir: “state of the art-defense”. Ayrıntı için bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 7, Rn.36-37; John Murphy, Street on Torts, s. 415-416. Ayrıca bkz. İsmail Kırca/Ramazan Aydın, İnkişaf Riski-İmalatçının/Üreticinin Sorumluluğu, Fikret Eren’e Armağan, Ankara, 2006, s. 679 vd.
(45) Yönerge için bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 7, Rn.5 vd. Avusturya hukuku için bkz. Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 8 Rn. 5 vd. Fransız hukuku için bkz. Code civil, Art. 1386-11. İsviçre hukukunda PrHG Art. 5 de, “sorumluluktan istisnalar” (Ausnahmen der Haftung) başlığı altında benzer bir çözüm içermektedir.
(46) Avrupa Antlaşmasında ise, dar anlamda bir tanım verilmiş; m. 2/d’de, “ürünün piyasaya sürülmesi”, “üreticinin ürünü başka bir kimseye vermesi” olarak tanımlamıştır. Ürünün bozukluğu bakımından göz önüne alınacak an, üreticinin, “ürünü piyasaya sürmüş olduğu” andır. Bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 7, Rn. 5 ve 11. Somut durumda, üründeki bozukluk, “ürünün piyasaya sunulduğu an” göz önüne alınarak belirlenir (Art.7, Rn. 41). “Ürünün piyasaya sürülmesi”, Avusturya hukukunda da, PHG’nin “anahtar kavramları”ndan (Schlüsselbegriff) bir olarak kabul edilir. “Ürünün piyasaya sürülmüş olması”, ürün sorumluluğunun “onsuz olmaz” koşullarından biridir. Ayrıntı için bkz. Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 6 Rn. 1, 10.
(47) Yönerge’yle ilgili olarak bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 8, Rn. 2 vd. Fransız hukuku için bkz Code civil, Art. 1386-14. Avusturya hukukuna ilişkin ayrıntı için bkz. Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 11 Rn. 4 vd.
(48) Yönerge’le ilgili olarak bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 8, Rn.10. Fransız hukuku için bkz. Code civil, Art. 1386-13.
(49) Karş. Avrupa Antlaşması, m. 7. Avusturya hukuku için bkz. Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 13 Rn. 4. Fransız hukuku için bkz. Code civil, Art. 1386-17
(50) Taschner, Produkthaftung, Art. 10, Rn.1 vd.
(51) Taschner, Produkthaftung, Art. 11, Rn.1. Avusturya hukuku için bkz. Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 13 Rn. 2.
(52) Taschner, Produkthaftung, Art. 12, Rn.1. Sonradan yapılacak anlaşmalar için bkz. Rn. 7. Avusturya hukukunda da, ürün sorumluluğunun, “önceden” (im Voraus) kaldırılması ya da sınırlanması yasaklanmıştır. Ayrıntı için bkz. Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 9 Rn. 4; Koziol, Grundfragen der Produktehaftung, s. 21 vd.; Fransız hukukunun çözümü de aynıdır. Bkz. Code civil, art. 1386-15.Avrupa Anlaşması (m 8) ile İsviçre hukukunda da aynı çözüm benimsenmiştir. Bkz. PrHG Art. 8: “Bu kanuna göre, zarar görene karşı sorumluluğu sınırlayan veya kaldıran anlaşmalar hükümsüzdür”.
(53) Taschner, Produkthaftung, Art. 16, Rn.1. Avusturya hukuku için bkz. Fitz/Grau/Reindl, Produkthaftung, § 16 Rn. 2.
(54) Avrupa Antlaşmasında ise, yaralanma veya ölüm durumları bakımından zararın tazmini için bir “garanti fonu” veya “başka bir kolektif garanti şekli” öngörülmüştür (m. 11)).
(55) Regulation (EC) No. 864/2007 of the European Parliament and of the Council on the law applicable on contractual obligations. Roma II’yle ilgili ayrıntı için bkz. Illmer, The New European Private International Law of Product Liability – Steering through Troubled Waters, RabelsZ 73 (2009), 269 vd.; Illmer, Product Liability, Rome II Regulation Pocket Commentary (Ed. Peter Huber), s. 113 vd. Ayrıca bkz. Helmut Koziol/Peter Bydlinski/Raimund Bollenberger (Hrsg), ABGB-Allgemeines Bürgerliches Gesetzbuch, Kommentar, 3., überarbeitete und erweiterte Auflage, Springer Wien-New York, 2010, s. 2201-2204.
(56) Ayrıntı için bkz. Illmer, Product Liability, Rome II Regulation Pocket Commentary (Ed. Peter Huber), s. 127 vd
(57) Çağlar Özel, Tüketicinin Korunması Anlamında Ayıplı Maldan Doğan Sorumluluk Kapsamında Yapımcının Sorumluluğu Sorunu, “Prof. Dr. Kemal Oğuzman’ın Anısına Armağan”, İstanbul, 2000, s. 771-819.
(58) “Tüketici”, “satıcı”, “sağlayıcı”, “imalatçı/üretici” ve “ithalatçı” kavramlarına ilişkin ayrıntı için bkz. Zevkliler/Aydoğdu, s. 81-91.
(59) Aynı tanım 13.06.2003 tarihli “Ayıplı Malın Neden Olduğu Zararlardan Sorumluluk Hakkında Yönetmelik” tarafından da benimsenmiştir (m. 4/c). Bkz. Kırca, s. 183. “Ürün sorumluluğu”na ilişkin çözümler öngören Yönetmelikte “ürün” (product, Produkt) kavramı yerine “mal”dan söz edilmesi, kanımca, amaca uygun değildir.
(60) “Ayıp” kavramına ilişkin ayrıntı için bkz. Zevkliler/Aydoğdu, s. 104 vd.
(61) “Seçimlik haklar”a ilişkin ayrıntı için bkz. Zevkliler/Aydoğdu, s. 125 vd.
(62) Ayrıntı için bkz. Zevkliler/Aydoğdu, s. 141 vd.; Kırca, s.226 vd.
(63) Ayrıntı için bkz. Kırca, s. 246
(64) Hukuk kuralları hiyerarşisinde daha alt düzeydeki Yönetmelik hükümleriyle, kanunda öngörülmeyen çözümler getirilmesi son on yılların “hukuk anlayışı”nı yansıtmaktadır. Türk hukuk düzenindeki ciddi bir hastalığı ortaya koyan bu durum, hukuka saygısız politikacılar ile onlara yol gösteren hukukçu ve bürokratların eseridir.
(65) Karş. Yönerge, m. 1.
(66) Bu tanımın eleştirisi için bkz. Zevkliler/Aydoğdu, s. 105. Karş. Yönerge, m. 6.
(67) Bkz. Zevkliler/Aydoğdu, s. 105.
(68) Yönerge m. 6.2’yle ilgili ayrıntı için bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 6, Rn. 31 vd.
(69) Karş. Yönerge, m. 4.
(70) Karş. Yönerge, m. 5.
(71) Bkz. Taschner, Produkthaftung, Art. 8, Rn. 2 vd. “Zarar görenin zararın doğumuna katkısı” (zarara birlikte neden olma, Mitverursachung), “kast” düzeyinde bir kusur olabileceği gibi, “ağır ya da hafif ihmal” şeklinde bir kusur da olabilir (Rn. 10).
(72) Ayrıntı için bkz. Zevkliler/Aydoğdu, s. 147 vd.
(73) Bkz. RG 12 Aralık 2007; Sayı: 26728.
(74)2003 yılında çıkarılan Yönetmelikle ilgili çalışmalar sırasında tarafımdan o dönemin Adalet Bakanı olan değerli meslektaşım Prof. Dr. Hikmet Sami Türk’e 05.04.2002 tarihinde bir mektup gönderilmiş ve mektup ekinde de, “Bozuk Ürünlerin Sebep Oldukları Zararlardan Dolayı Üreticinin Sorumluluğu Hakkında Kanun” tasarısı sunulmuştur. “Ürün sorumluluğu”na ilişkin çalışmaları ve ulaşılan çözümleri yansıtması bakımından mektubun ve Tasarının metni aşağıda aynen sunulmuştur:
Sayın
Prof. Dr. Hikmet Sami Türk
Adalet Bakanı
AnkaraSayın Bakan, değerli meslektaşım,
23.02.1995 tarihli ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da (TKK) bazı değişiklik ve yenilemeler yapıldığı ve hazırlanan tasarının, kanunlaşma aşamasına ulaştığı malumunuzdur.
Bu yazı ile, sözkonusu tasarıyla ilgili olarak, 4077 sayılı Kanun’un 4. maddesinin 2. fıkrası bakımından bazı görüşlerimi iletmek istemekteyim.
Dikkatle okunduğunda, 4077 sayılı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrasında, iki kavramın birbirine karıştırılmış olduğu görülecektir.
Bunlardan biri, “satılandaki ayıplar için tekeffül/garanti” (Gewaehrleistung wegen Maengel, la garantie des défauts); diğeri ise, “bozuk [ayıplı] ürünün sebep olduğu zarardan dolayı sorumluluk”tur (product liability, liability for defective products; Produzentenhaftung, Produkthaftpflicht; responsabilité du fait des produits défectuex, responsabilita del produtore).
Belirttiğim “kavram karışıklığı”, TKK’un 1995 tarihli ilk metnindeki 4. maddede olduğu gibi; değişiklik tasarısında da yer almaktadır.
2. Sözü geçen kavram kargaşasından ve yanlış çözümlerden kurtulabilmek için, kanımca, TKK m. 4, sadece “ayıba [bozukluklar] karşı tekeffül/garanti” yükümlülüğüne hasredilmeli; “ayıplı/bozuk ürünün sebep olduğu zarardan sorumluluk”la ilgili hükümler kaldırılarak (ilga), bu konu için ayrı bir düzenleme yapılmalıdır.
AB hukukuna uyum bakımından yapılacak düzenlemede, “Bozuk Ürünlerden Dolayı Sorumluluk”a ilişkin 25.07.1985 tarihli Konsey Yönergesi’nin (Council Directive concerning Liability for Defective Products) örnek alınması tavsiye olunacaktır.
Almanya’da ve “International Academy of Comparative Law”daki çalışmalarım nedeniyle, 1980’li yıllardan bu yana oluşum aşamalarını çok yakından izlemek imkanını bulduğum Yönerge hükümleri şu anda AB üyesi tüm Devletlerin iç hukuk kuralları haline dönüştürülmüştür. Bu amaçla, bazı üye Devletlerde özel kanunlar (Almanya, Avusturya, Lüksemburg, Belçika, Danimarka); bazı üye devletlerde, Kanun Hükmünde Kararnameler (Portekiz) çıkartılmış; bazı üye devletler, söz konusu hükümleri Medeni Kanunlarının içine almış (Hollanda, Fransa), bazı üye devletlerde ise yönerge hükümleri “tüketicinin korunması kanunları”na dahil edilmişlerdir (Yunanistan, İngiltere).
3. Bugün, Türkiye’de “bozuk ürünün sebep olduğu zararlardan dolayı üreticinin sorumluluğu”na ilişkin TKK m. 4/f.2’deki çözümün de, Tasarıyla yapılan yenilemenin de, 25. Temmuz.1985 tarihli Yönerge ve AB hukukuyla organik bir ilgisi bulunmamaktadır.
Bu sorunu, bugüne kadar bir çok toplantıda (seminer, sempozyum, kolokyum vb.) dilegetirmeme ve bir kaç yıl İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde lisans üstü çalışma konusu olarak art arta “bozuk ürünlerin sebep olduğu zararlardan sorumluluk”la ilgili gelişmeleri ele almama rağmen, durumda hiç bir değişiklik olmamıştır.
Bu alanda, gerçekten AB hukuku ve üye devletler hukuklarıyla uyumlu bir düzenleme yapılması istenmekte ise,
– ya m. 4/f.2 sadece “ayıplı ürün nedeniyle garanti yükümlülüğü”ne hasredilerek, “bozuk ürünün sebep olduğu zararlardan dolayı sorumluluk”la ilgili özel bir kanun çıkarılmalı;
– ya da bu hükümler, ayrı bir bölüm olarak “Tüketicinin Korunması Kanunu”na dahil edilmelidir.
TKK’nun yenilendiği bir dönemde, bu ikinci yolun amaca daha uygun göründüğünü düşünmekteyim.
Alman meslektaşım Prof. Dr. Taschner’in, AT görevlisi olarak söz konusu Yönergeyi hazırladığı günlerden bugüne kadar, ürün sorumluluğu alanındaki gelişmeleri mesleki çalışmalarım nedeniyle çok yakından izlediğim için Bozuk/ayıplı ürünlerin sebep oldukları zarardan sorumlulukla ilgili olarak hazırladığım AB hukuku ve üye devletler hukuklarıyla uyumlu bir Tasarı metnini ilişikte bilginize sunmaktayım.
Saygılarımla (Prof. Dr. Ergun Özsunay)
Söz konusu Tasarı, italik harflerle gösterilen bazı eklemelerle ve değişikliklerle bu araştırmanın sonunda yer almaktadır.
Adalet Bakanlığına gönderdiğim yazı ve tasarıyla ilgili olarak, Kanunlar Genel Müdürlüğü, 05.06.2002 tarihli ve B.03.0.KGM.0.00.00.01-800 sayılı yazısıyla cevap vermiş; görüş ve önerilerimin ilgisi nedeniyle Sanayi ve Ticaret bakanlığına gönderilmiş olduğunu bildirmiştir. Hazırlamış olduğum tasarı, Yönetmelik çalışmaları üzerinde muhtemelen bir ölçüde etkili olmuştur.