Uludağ Üniversitesi Akademik Yıl Açılış Töreni’ne katılan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Yeni anayasa konusunun Türkiye’nin değişmez gündemi olduğunu, Meclis’teki her siyasi partinin programında ve seçim beyannamesinde yeni anayasanın mutlaka yer aldığı örneği üzerinden vurgulayan Bozdağ; bunun, yeni anayasanın Türk milletinin ortak talebi ve ihtiyacı olduğunun göstergesi olduğunu ifade etti.
Bozdağ’ın açılış konuşmasında yeni anayasa çalışmalarına dair sözleri şunlar oldu:
Atatürk’ün yaptığı ilk şey yeni anayasadır
Türkiye, eninde sonunda yeni bir anayasayı yapacaktır. Üzüntümüz, bunun gecikmesindedir. Gecikmesi, hem milletimize hem ülkemize kaybettirmektedir. Unutmamak gerekir ki yeni anayasa olmadan yeni Türkiye de olmaz, büyük Türkiye de olmaz. Büyük Türkiye’nin ve yeni Türkiye’nin en önemli anahtarı yeni anayasadır. Bu kapıyı yeni anayasayla açacağız. Cumhuriyet’in ilanından sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı ilk şey yeni anayasadır. 1924 Anayasası’dır. Şimdi Cumhuriyet’in 2. yüzyılına girerken Türkiye’nin Türkiye yüzyılını inşa ederken yeni bir anayasayla yola çıkması milletimizin de, devletimizin de her bir insanımızın da ortak çıkarınadır.
Olağan dönemde yeni bir anayasa yapmaya ihtiyaç var
Türkiye’de herkesin ve her kesimin kendini hür hissettiği ve katkı verdiği demokratik bir ortamda ve olağan bir dönemde yeni bir anayasa yapmaya ihtiyacı vardır. Bizim olağan dönemde anayasa yapma irademizi ortaya koymamız ve bu iradeyi hayata geçirmemiz, bizim gücümüze çok büyük güç katıyor. 1982 Anayasa’sı yürürlüğe girdiği tarihten bugüne kadar en çok değişikliğe uğrayan anayasa unvanını kazanmış durumda.
İç bütünlüğü yerinde yeni bir anayasa acil ihtiyaçtır
Anayasa’nın içindeki maddelerin, fıkraların, hükümlerin, cümlelerin bile isimlerinin birbirinden çok farklı olduğu ve isimlerin adeta yarışa girdiği bir yerde elbette ki dil birliğini ve insicamı bu Anayasa’nın muhafaza ettiğini söylemek mümkün değildir. O yüzden dil birliği olan, insicamı olan, iç bütünlüğü yerinde olan yeni bir Anayasa Türkiye’nin acil ihtiyacıdır.
1982 Anayasası millete, yasamaya, yürütmeye, yargıya güvenmemekte
1982 Anayasası esasında güvensizlik üzerine kurulmuş bir Anayasa’dır. Kimseye güvenmeyen bir Anayasa’dır. Korkularının gerçekleşmemesi, endişelerinin oluşmaması için sürekli müteyakkız halinde olan hükümleri içermektedir. Anayasaların korkular, endişeler üzerine değil güven üzerine bina edilmesi toplumsal sözleşmeye destek veren ve evet diyen herkesin güvenini kazanması anayasanın gücü olduğu gibi milletin ve devletin de gücüdür. Hem yasamaya güvenmiyor bu Anayasa, hem yürütmeye güvenmiyor, hem yargıya güvenmiyor daha da kötüsü millete güvenmeyen bir Anayasa.
1982 Anayasası, Türkiye’yi taşıyamıyor
Değiştire değiştire biz bu anayasayı anayasadaki darbe ruhunu ve darbeci vasfını yok edemeyiz. Bu nedenle Türkiye’nin artık değiştirmekten, madde, fıkra değiştirmesinden vazgeçip yepyeni bir anayasa yapmaya ihtiyacı vardır. Çünkü artık 1982 anayasası Türkiye’yi taşıyamıyor. Yeni hükümet sistemi çerçevesinde de anayasanın yeniden ele alınmasında fayda vardır. Bizim anayasa için 40 yamalı bohça ifadesini kullanıyorlar ama benim tabirim bizim bu bohçanın yaması 40’tan daha fazla, bizim anayasamız 223 yama taşıyan bir bohçadır. Sizin saygınlığınızı bu yamalar, bu yamalı bohçaya bürünmüş kıyafetler ne kadar olumlu ya da olumsuz etkiler? Onun için Türkiye’nin artık 223 yamalı bohçaya dönmüş, Türkiye’yi taşımaz hale gelmiş, anayasadan kurtulma vakti geldi de geçmektedir.
Yeni Anayasa, Türkiye’nin açılış kapısıdır
Hiç kimse yeni anayasayı Türkiye’nin yapamamasının sorumluluğunu Türk halkına yükleyemez. Bunun sorumluluğu maalesef siyaset kurumundadır. Siyasetçilerdedir. Artık Türkiye’nin siyasetçileri ve siyaset kurumu yeni anayasa ihtiyacını daha fazla geciktirmemelidir.
Yeni anayasa, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu en büyük değişim, kalkınma projesidir. Yeni anayasa projesini hayata geçirmeden bizim büyük Türkiye’yi inşa etmemiz kolay kolay mümkün gözükmemektedir. Yeni anayasa, büyük Türkiye’nin de güçlü Türkiye’nin de açılış kapısıdır.