İcra Memuru İcra Emrini Göndermezse

Özgür TÜRKEŞ

Köklü hukuk fakültelerinde sınavlar asla test olmadığı gibi, tanım sorarak da olmaz. Size bir olay verirler, bu olayla ilgili yorumlarınızı isterler. Bazen kahraman olarak siz avukatsınızdır, bazen de hâkim olarak çözmeniz istenir. Karışık olayımızda da bol bol tuzaklar vardır ya da def’i vardır, sizlerin onu görüp göremediğini öğrenmek ister kürsü. İşte başlığımız sanki böyle bir hukuk sorusu gibi. Öyle ya, böyle bir şey mümkün olabilir mi, icra emri bu, ödeme emri değil ki, ne demek memurun göndermemesi? İlamlı icra takibi, mahkemenin hükmü bu, icra memurunun göndermeme şansı yok ki…

Tamam da ülkede her şey kitabına uygun gidiyor da ilamlı icranın mı gönderilmeme imkânı olmayacak? Üstelik, artık takipler UYAP üzerinden açılıyor, icra dairesini gitmiyorsun ki. Hele bir de pandemi zamanıysa, vekillerin kesinlikle daireye girmeleri yasaksa…(şimdi o köklü hukuk fakültelerini bitirip yeni uygulayıcı olmuşların demeleri lazım burada bir oksimoron var diye. Öyle ya, madem artık her şey UYAP üzerinden açılıyor, ben neden daireye gideyim ki? Zaten bütün sorun buradan başlıyor. Sadece takip dosyası açılıyor uzaktan, geri kalan her şey sizin daireye gidip o işi memura yaptırtmanız üzerine kurulu)

Evet, biz sorumuza geri dönelim. Açtınız takibi, daireye de gitmeniz yasak (ya da boş verin yasağı, ben mecbur muyum o daireye gitmeye? O zaman UYAP’ın ne anlamı var?), 1 hafta bekliyorsunuz, 10 gün bekliyorsunuz, İİK m. 61 niçin var, hani 3 gün içinde gönderilecekti diye düşünüyorsunuz, bir daha talepte bulunuyorsunuz. Gene ses seda yok. En sonunda bir ihtar daha, bu sefer de ödeme emri gönderilmezse icra mahkemesine memuru şikâyette bulunacağınızı yazıyorsunuz. Ve evet, gene gönderilmiyor.

İcra mahkemesine şikâyette bulunuyorsunuz, uğradığınız ve uğrayacağınız zararların, mahkeme masraflarının ve tabii ki ücret-i vekaleti (lütfen vekalet ücreti kimin adlı yazımıza bakınız), özünde tüm bunları yargılama masrafları adı altında tarafınıza ödenmesini istiyorsunuz. İcra dairesinin aksine, mahkeme hemen işleme geçiyor, daireye bir yazı gönderip dosyayı istetiyor. Oh, güzel, yargı çalışıyor.

Güzel, güzel de hafta geçiyor, haftalar geçiyor, daireden tık yok. Aylar geçiyor, gene ses seda yok (biz bu arada pandemi filan dinlemedik, daireye gittik, o emri gönderttik de hukuki olarak da bu işin takibindeyiz). İcra mahkemesine gene bir yazı, ancak icra takibinin yapılmasından 6 ay sonra daireye icra emrinin gönderilmesini hükmeden bir ilam çıkıyor. Çıkıyor, çıkmasına da yapılan tüm masraflar da, haklı olmamıza, ve bu haklılığımız da ilamla sabit olmasına rağmen bize yükleniyor.

Yani tamam, özünde bu bir şikâyet, davalı davacı tarafı yok, usulen oralarda davacı diye geçiyor da açıkçası bu adalet duygumuzu çok yaralayan bir hüküm. İcra memuru görevini yapmayacak kanunun açık hükmüne rağmen, buna karşı başvurulabileceğimiz tek hukuki yol acil sorunumuzu 6 ay sonra çözecek (o da kâğıt üzerinde tabii) ve yaptığımız tüm masrafları bize yükleyecek. Hal böyleyse tabii ki memur yapması gerekeni yapmaz ki. Hem ucunda müeyyide yok hem de yaptırıma başvurana çıkıyor tüm masraflar.

Bölge Adliye Mahkemesine istinafta bulunduk. Daha önceden tecrübeliyiz, ilk derece mahkemesi kesinlik sınırının altında kalmasına rağmen istinaf yolu açık olarak hükme bağladığı dosyaların BAM tarafından usulden reddedilmesine, bu duruma karşılık AYM İnta Mühendislik (kanunda açıkça yazsa dahi derece mahkemesi başvurucu lehine süre uzatmışsa üst mahkemenin bu usul-ü müktesebe uyması gerektiği) kararını göstererek istinafta bulunuyoruz. Ve evet, tahmin ettiğimiz sonuç, istinaf kesinlik sınırının altında diye reddediyor.

Adil Yargılanma Hakkı ve Mahkemeye Erişim Hakkı ihlalleri sebebiyle AYM başvurusunda bulunuyoruz. AYM Tufan Şahin Başvurusunu göstererek, özetle sen 2 dereceli bir yargılama sistemi istiyorsun ama senin durumuna baktığımızda, anayasal açıdan bu durum önemsizdir diyor, başvuruyu reddediyor. Yani bu demek oluyor ki, icra memuru icra emrini göndermediğinde, kanun emri olan 3 gün içinde göndermemesinin uygulamada hiçbir değeri olmadığının AYM tarafından tasdikidir.

Bu Kafkaesk hukuk sarmalının kurmaca olduğunu düşünenler için, buyurun efendim, dosyamız İstanbul 5. İcra Dairesi 2020/26739, derece mahkememiz İstanbul 16. İcra Mahkemesi 2020/1486 E. 2021/507 K. 25/05/2021, Bölge Adliye Mahkememiz İstanbul BAM 22. Hukuk Dairesi 2021/3779 E. 2021/3099 K. 23/11/2021AYM 2022/6882 29/07/2022.

Yani efendim ne oluyormuş icra memuru icra emrini göndermezse, alıyorsunuz çikolatanızı, paşa paşa gönlünü alıyorsunuz, malum, işleri çok yoğun.


Özgür Türkeş Hakkında: 1978 İstanbul doğumlu. Ön lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Adalet, lisans eğitimlerini Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim ile Anadolu Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi, yüksek lisans eğitimini BİST Spor Mali Durum ve Hisse Hareketleri Analizi adlı teziyle Beykent Üniversitesi İşletme Yönetimi’nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde eğitimine devam eden Türkeş, Teknik Öğretmen olarak görev aldığı MEB’de Flekso Baskıda Maliyet ders kitabı modülünü hazırladı; Eğitim Kurumları Yöneticisi olarak çalıştı. Görevine Şubat 2023’ten itibaren Adalet Öğretmeni olarak devam eden Türkeş, Fransızca ve İngilizce biliyor.