Türkiye Hukuk Platformu (THP), İstanbul 2 Nolu Barosu iş birliği, T.C. İçişleri Bakanlığı destekleri ve İstanbul Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Darbeler Mücadele Sempozyumu 6, 11-12 Eylül 2021 tarihlerinde İstanbul Üniversitesi Doktora Salonunda gerçekleştirildi. Sempozyumun açılış konuşmaları sırasıyla THP Genel Sekreteri Av. Ahmet Akcan, İstanbul 2 Nolu Baro Başkanı Av. Yasin Şamlı, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ve T.C. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından yapıldı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan THP Genel Sekreteri Av. Ahmet Akcan, Darbelerle Mücadele Yöntemleri Sempozyumlarının ilk adımının; o dönem Türkiye’de 12 Eylül ve 28 Şubat darbecilerine karşı açılmış ve sürmekte olan dava süreçlerine destek vermek, dünyada yapılan darbe yargılamaları tecrübesini ülkemize taşımak amacıyla; İlk olarak 28 Şubat 2016 tarihinde Türkiye’de ve Dünyada Darbe Yargılamaları Uluslararası Sempozyumu ile atıldığını hatırlattı. Söz konusu sempozyumdan tam 4,5 ay sonra 15 Temmuz darbe ve işgal girişiminin yaşandığına dikkat çeken Akcan, ülkemizde demokrasi ve millet iradesine saygı bilincine katkı sunmak ve millî hafızanın güçlendirilmesine destek vermek amacıyla darbe odaklı sempozyumlar serisinin çok önemli olduğunun altını çizdi.
Millet ve devlet olarak yaşanan geçmiş acı tecrübelerde gerekli derslerin çıkarıldığının 17-25 Aralık süreci sonrasında yapılan seçim sonuçları ve 14-15 Temmuz’da yaşanan darbe ve işgal girişimine karşı verilen mücadelede çok net görüldüğüne işaret eden Akcan, “Bu iki girişim karşısında millet olarak ortaya koyduğumuz mücadele, zamanla oluşmuş olan bir millî hafıza refleksiydi. Bundan dolayı, millî hafızanın güçlendirilmesi için bu ve benzeri faaliyetlerin gerçekleştirilmesine ehemmiyet vermeli, bu alanda yapılan çalışmaları kurumsal yapılarda muhafaza ederek gelecek nesillere taşımalıyız.” ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sempozyum konuşmasında demokrasi vurgusu yaptı. “Kimse kusura bakmasın, demokrasiyi korumakla, darbe yapanların hatırını korumak arasında tercih yapacaksak, bizim tercihimiz demokrasiyi korumak olmalıdır. Toplumun hangi kesiminden olursa olsun, darbecilere sırtını dayayıp milletin iradesine parmak sallamanın, tehdit etmenin, demokrasi dışı imalarla ayar vermenin de elbette bir karşılığı olmalıdır.” ifadelerini kullanan Soylu, darbe ve darbe girişimleri başarısız olsa bile odaklanılması gereken asıl meselenin darbelerin sürekli tekrar eden yapısı olduğuna dikkat çekti:
“Toplamda başarısız olsalar bile esasen burada bizim açımızdan odaklanılması gereken bir sorun alanı var; o da darbe girişimlerinin tekrarlanmasıdır. Çünkü başarısız olsa da tamamlanıp ama sonrasında seçimi kaybetse de her darbe girişiminin ülkemize, milletimize, insanımıza, hatta coğrafyamıza büyük bir maliyeti olmuştur ve olmaktadır. Çünkü güçlü Türkiye, coğrafyasına da huzur ve istikrar veren bir ülkedir. Güçlü Türkiye, etrafındaki coğrafyanın sorunlara da sırtını dönmeyen, onunla meşgul olan bir ülkedir. Ayaklarını yere sağlam basan bir güçlü Türkiye, dünyaya ve haksızlıklara meydan okuma kabiliyeti olan bir ülkedir, vicdanlı bir ülkedir. Her darbenin ve darbe girişiminin bu ülkeye ciddi maliyetleri olmuştur. Ekonomik maliyetleri vardır, demokratik maliyetleri vardır, kalkınma maliyetleri vardır, refah maliyeti vardır, hak ve özgürlükler maliyeti vardır ve bu ülkenin bu zorlu coğrafyada ayakta kalabilmesini temin edebilecek gücü üzerinde bir çok maliyeti söz konusudur.”
Darbe yapanların, emekli olup itibar gördüğü günlerin geride kaldığının altını çizen Bakan Soylu, darbe ve vesayetin en önemli panzehrinin demokrasi, hukuk devleti ve istikrar olduğunu vurguladı: Tüm bunların oluşturduğu da güvendir. Darbe ve vesayet, bataklık gibidir. İstikrarsızlığı gördüğü an üzerindeki her şeyi yutar. Türkiye’nin, yakın geçmişte özellikle 1990-2002 arasında yaşadıkları tam da bu halin kendisidir.
Darbelerle Mücadele Yöntemleri Sempozyumu 6’nın ilk oturumunda Darbeyle Mücadele Medyanın Rolü masaya yatırıldı. Doç. Dr. Hüseyin Yayman’ın oturum başkanlığını yürüttüğü oturumda Prof. Dr. Ruhi Ersoy Dijitalleşme Süreci ve Milli İrade Bağlamında Darbe Kavramını Yeniden Düşünmek, Doç. Dr. Mücahit Küçükyılmaz Darbeye Karşı Medya ve Teknoloji, Nedim Şener 15 Temmuz Sonrası FETÖ’nün Sosyal Medya Taktikleri ve Yalçın Arı Teknolojinin İşgali Altındaki İnsanlık: Seçim Hakları Demokratik Şekilde Gasp Edilmiş Bireyler başlıklarında görüşlerini aktardı.
Darbeyle Mücadelede Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Rolü başlıklı ikinci oturumun başkanlığını Dr. Murat Yılmaz yönetti. Oturumda Av. Cahit Özkan ve Av. Levent Bülbül, Darbelere Karşı Siyasi Partilerin Mücadele Yöntemleri üzerine görüşlerini aktardı.
Sempozyumun öğleden sonra gerçekleştirilen Darbeyle Mücadelede Siyasi Partilerin Rolü başlıklı üçüncü oturumunu Dr. Murat Yılmaz yönetti. Oturumda konuşmacı olarak yer alan Dr. Ufuk Uras Darbelere Karşı Siyasi Mücadele üzerine bir sunum yaptı.
Prof. Dr. Ahmet Gökce’nin oturum başkanlığını yaptığı dördüncü oturumda Darbeyle Mücadelede Hukukun Rolü ele alındı. Prof. Dr. Murat Balcı Darbelerle Mücadelede Ceza Hukukun Rolü, Dr. Serdar Korucu Darbelere Karşı Mücadele Sürecinde Yeni Anayasa Çalışmalarının Metodolojisi, Dr. Ramazan Arıtürk Darbeyle Mücadelede Yargının Rolü ve Av. Mehmet Uçum Darbeciliğe Yönelimde Hukukun Kolaylaştırıcı veya Zorlaştırıcı Rolü üzerine görüşlerini aktardı.
Sempozyumunun son oturumu Doç. Dr. Nebi Miş başkanlığında gerçekleştirildi. Darbeyle Mücadelede Sivil Toplumun Rolü başlıklı oturumda Dr. Levent Korkut Darbeyle Mücadelede Sivil Toplumun Rolü, Dr. İsrafil Kuralay Darbeyle Mücadelede İş Dünyasının Rolü, Av. Hüseyin Öz Darbeyle Mücadelede Sendikaların Rolü ve İdris Kardaş Vesayet Kurumu Aracı Olarak STK’lar üzerine sunum gerçekleştirdi.
Sempozyumun ikinci gününde İstanbul Üniversitesi Doktora Salonunda özel bir forum düzenlendi.
Darbelerle Mücadele Yöntemleri Sempozyumu 6’nın tüm oturumlarını YouTube kanalımızdaki canlı yayınlardan seyredebilirsiniz.