20 Temmuz’da başlayan adli tatil 31 Ağustos Pazartesi gününe kadar devam edecek. Adliyelerde görev yapacak nöbetçi mahkemeler, tutuklusu olan ve acil nitelik taşıyan davaları görüşmeye devam ederken diğer tüm davalar yeni adli yıla kadar görüşülmeyecek. Her yıl adli kadronun toplu olarak 1 ay izin kullandığı Adli tatille ilgili bugüne kadar en ilginç değerlendirme Mersin Barosu Başkanı Av. Alpay Antmen’den geldi. Antmen, Mersin Barosu’nun resmi internet sitesinden yaptığı yazılı açıklamada adli tatilin çağa uymadığını ve kaldırılmasının Türk yargısı için daha iyi olacağını savundu.
Antmen’in konuyla ilgili açıklamaları şu şekilde:
“Usul Yasalarımıza göre Adli tatil, her yıl yirmi temmuzda başlar, otuz bir ağustosta sona erer ve yeni adli yıl bir eylülde başlar.
Adli tatilde adliyeler ve avukatlar tatil yapmaz
Zannedilmesin ki adli tatilde Adliye kapanır, Avukatlar çalışmaz , tatile gider… Adli tatilde ne hukuk ve adliye ne de avukatlar tatil yapar.
Adli tatilde İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delillerin tespiti gibi geçici hukuki koruma, deniz raporlarının alınması ve dispeçci atanması talepleri ile bunlara karşı yapılacak itirazlar ve diğer başvurular hakkında karar verilmesi ; Her çeşit nafaka davaları ile soybağı, velayet ve vesayete ilişkin dava ya da işler; Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi işleri ve davaları; Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar; Ticari defterlerin kaybından dolayı kayıp belgesi verilmesi talepleri ile kıymetli evrakın kaybından doğan iptal işleri ; İflas ve konkordato ile sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin işler ve davalar ;Adli tatilde yapılmasına karar verilen keşifler ; Tahkim hükümlerine göre, mahkemenin görev alanına giren dava ve işler ; Çekişmesiz yargı işleri ; Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler görülmeye devam edilir. Adli tatilde, bu işler dışında kalan dava ve işlerle ilgili olarak verilen dava, karşı dava, istinaf ve temyiz dilekçeleri ile bunlara karşı verilen cevap dilekçelerinin ve dosyası işlemden kaldırılan davaları yenileme dilekçelerinin alınması, ilam verilmesi, her türlü tebligat, dosyanın başka bir mahkemeye, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya gönderilmesi işlemleri de yapılır. Ancak , bunun işler dışındaki ve özel Kanun’larında bahsedilenler dışındaki işler için süreler işlemez.
Usul hukuku bu şekilde adli tatili tanımlarken Avukatlar ise bırakın keyifli bir tatil yapmayı ; hem kişisel , hem mesleksel ve hem de ülkemiz açısından kaygılar ile bu süreci karşılıyorlar.
Avukatlık mesleğinin sorunları dağ gibi artmakta
Yıllardır defalarca bahsedilen, talep edilen, üzerinde ısrarla durulan Avukatlık mesleğinin hiçbir sorunu çözülmemekte, Avukatlık sınavının halen getirilmemesi ile (bu durum Anayasa Mahkemesi iptal kararları üzerine 6 ay içinde yeni düzenleme yapılması gerektiğine amir Anayasal kuralın da ihlalidir) mesleki bozulma, mesleki değer kaybı gün geçtikçe artmakta ve mesleğin sorunları dağ gibi artmaktadır.
Adli tatil tarım toplumu için öngörülmüştür
Adli tatil adı altında öncesini ve sonrasını da kapsayacak şekilde aylarca tam verimli olarak iş yapılmaması , adli tatilde adli tatil nöbetçilerinin görevlerini tam anlamı ile yapmamaları, adli tatil adı altında iş ve işlemlerin sürüncemede bırakılması hukuk adına, adalet adına ve hak arama adına büyük zaman kaybına neden olmaktadır. Bu bağlamda çağa uymayan, tarım toplumu için öngörülmüş adli tatilin kaldırılması Türkiye Yargısı için çok daha iyi olacaktır.
Türkiye çok vakit kaybediyor
Mesleğimizin çözülmeyen sorunları, Avukatlık Kanunu’nun Türkiye Barolar Birliği, Barolar ve Avukatların istediği yönde günümüze uygun hale getirilmesi gereği, ülkemizin çözülmeyen ve çözülemeyen sorunları hakkında bu gün tatil başladı diye görüşlerimizi aktarmayalım ama Ülkemiz çok vakit kaybediyor, bunu da unutmayalım…”