Otomotiv Hukuku Kapsamında Ayıplı Bir Mala Karşı Tüketicinin Seçimlik Hakları ve Misliye Değişim Prosedürü

Elif AYDIN

Bu yazımızda otomotiv hukuku ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca tüketicinin satın aldığı otomobilinde üretimden kaynaklanan bir ayıbın olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları ve bunlardan belki de en önemlisi aracın misliye değişimi prosedürünü inceledik.

Öncelikle belirtilmelidir ki Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 11. maddesinde ayıplı bir maldan dolayı tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Buna göre aracında bir ayıbın mevcut olması durumunda tüketici:

  • Satılanı üreticiye geri vererek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi
  • Ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme
  • Aşırı bir masraf gerekmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme
  • İmkân varsa satılanın misliye değiştirilmesini talep etme hakkında sahiptir. 

Yani tüketici aracında meydana gelen ayıp neticesinde mahkemeden yukarıda belirtilen bu dört seçimlik haktan birini kullanarak uğramış olduğu ayıba karşı kendini güvence altına alabilmektedir. Lakin bazen pratikte tüketicilerin halihazırdaki ayıp karşısında hangi seçimlik hakkı kullanmalarının gerekli olduğu noktasında ihtilafa düştükleri görülmektedir.

Seçimlik haklardan hangisinin kullanılması gerektiği hususu Yargıtay içtihatları ile düzenlenmiş olup bu içtihatlar tüketiciye yol gösterici olmuştur. Yargıtay içtihatlarına göre araçta meydana gelen ayıp tüketiciyi büyük ve ağır bir zarara uğratmaktan ziyade örneğin basit bir tamiratla giderilebiliyorsa, tamiratla giderildiği takdirde aracın değerinde büyük ölçüde bir kayıp olmuyorsa yani araçtaki mevcut ayıp tabiri caizse tolere edilebilir bir ayıp ise orantılılık ve hakkaniyet ilkesine göre Yargıtay burada misliyle değişim veya sözleşmeden dönerek bedel iadesinin istenemeyeceği, bu durumda ayıp oranında bedelden indirim isteme veya ücretsiz onarım isteme haklarının kullanılması gerektiğini belirtmiştir. 

Peki acaba hangi durumlarda tüketici araçta bedel iadesi veya aracın misliyle değişimi seçimlik haklarını kullanabilecektir?

Bu noktada yine Yargıtay içtihatlarından yararlanmakta fayda vardır. İçtihatlara göre somut olayımıza dair birkaç örnek vermek gerekirse:

Örneğin, aracınızın tavan boyasında sorun olduğunu, araçtaki boyanın belirlenen standartların (ki bu 75-130 mikron kalınlığıdır.) üzerinde veya altında olduğunu düşünelim. Tüketicinin aracında böyle bir durumunda araç sıfır olsa bile boya hatası yüzünden sanki takla attığı veya kazalı olduğu gibi bir sonuç çıkar ki bu durum araca büyük ölçüde değer kaybettir. Aracının değer kaybetmesi de haliyle tüketici nezdinde ağır zararların doğmasına yol açar. Yargıtay da aynı şekilde araçta mevcut bulunan boya hatalarını (özellikle tavan boyasındaki hataları) tolere edilemez ayıp olarak değerlendirerek tüketicinin bedelin iadesi veya misliye değişim seçimlik haklarını kullanabileceğini ifade etmiştir.

Bir diğer örnekte ise aracınızın motor aksamında veya direksiyon sisteminde bir sorun olduğunu, aracınızı defalarca servise götürmenize rağmen sorunun hiçbir şekilde düzelmediğini, aracın sizi sürekli yolda bırakarak mağduriyetinize yol açtığını farz edelim. Yargıtay burada da özellikle defalarca servise götürülmesine rağmen sorunun çözülemediği motor aksamı, direksiyon sistemi arızaları gibi aracın ana unsurlarındaki arızalara karşı da tüketicinin misliyle değişim veya bedelin iadesi yollarına başvurabileceğini belirtmiştir. 

Nitekim görüldüğü üzere tüketicinin ağır ölçüde mağduriyetine sebebiyet verecek, tüketicinin aracında telafi edilemez değer kayıplarına yol açabilecek olan ayıplarda bedel iadesi ve misliyle değişim talep edilebilecektir.

Somut olaya dair örnekler verildikten sonra bu noktada misliye değişim ile bedel iadesi seçimlik haklarının da karşılaştırılması ve hangisinin tüketicinin daha lehine olacağını belirlemekte fayda vardır. Aracın satıcıya verilmesiyle beraber bedel iadesi talep edildiğinde tüketici hangi yılda araca ne kadar bir bedel ödediyse tüketiciye aynı bedel iade edilir. Lakin tüketici aracın misliyle değişimini talep ederse, davanın sonuçlandığı senede aynı özellikteki bir aracın güncel değeri ne kadar ise tüketiciye güncel bedel ödenir. Bu bilgilerle beraber ülkemizde bulunan mahkemelerdeki iş yükü, açılan bir davanın 2-3 senede sonuçlandığı, her geçen gün artan enflasyon da birlikte düşünüldüğünde aracın satıcıya verilerek bedel iadesi talep etmek tüketicinin büyük ölçüde mağduriyetine yol açacak tüketici güncel bedelden faydalanamayarak örneğin iki sene önce aracı hangi bedele aldıysa kendisine o bedel iade edilecektir. Hal böyle iken şayet aracınızda misliyle değişimi veya bedel iadesini haklı kılacak bir ayıp mevcut ise misliyle değişim talep etmeniz sizi her geçen gün artan enflasyondan da koruyarak mağdur olmamanızı sağlayacaktır. 

Son olarak misliyle değişim sürecinden de bahsetmek gerekmektedir. Tüketici olarak aracınızda tolere edilemeyecek bir ayıbın olduğunu, bu sebepten dava açtığınızı ve mahkemenin sizi haklı bularak misliyle değişim kararı verdiğini farz edelim. Lakin davanın üzerinden de üç sene geçmiş ve davaya konu aracın sıfırı hiçbir yerde bulunamamakta olsun. Örnek olayda izlenilmesi gereken icrai prosedür şöyledir: Aracın kıymet takdiri belirlenirken mahkemenin bağlı bulunduğu yerin Ticaret Odası’na veya Ticaret Odası niteliğindeki bir kuruma yazı yazılır ve davaya konu araçla birebir aynı özellikte bir araç günümüzde üretilseydi bu aracın güncel değerinin ne olacağı sorulur. Ticaret odasından gelen yanıtta piyasa bedeli ne kadar yazıyor ise tüketiciye bu güncel bedel ödenerek bu icrai sorun çözülmüş olur.

Yukarıda detaylıca değinildiği üzere tüketici aracında üretimden kaynaklanan bir ayıpla karşılaşırsa halin şartlarına göre kanunda belirtilen seçimlik haklardan birini doğru şekilde kullanarak mağduriyetini giderebilecek ve kendini koruma altına alabilecektir.


Elif Aydın Hakkında: 1999 Konya doğumlu. 2018 yılında Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazanmasıyla birlikte çeşitli çalıştay ve kariyer günlerinde görev yaptı, öğrenciliği süresince hukuk bürosunda staj eğitimi aldı. Temmuz 2022’den itibaren Konya Barosu’na kayıtlı olarak avukatlık stajını sürdürmekte.