Özel Dosya: İdam Cezası Tartışmaları

Türkiye’de idam cezasının geçmişi

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşundan, ölüm cezasının fiilen kaldırıldığı 1984 yılına kadarki 64 yıllık dönemde 712 ölüm cezası kararı onaylanarak infaz edildi. TBMM kayıtlarına göre 1960 yılından, idam cezasının kaldırıldığı 2004 yılına kadar 390 kişi hakkında idam cezası verildi. İdama çarptırılanlardan 261’inin idam dosyası TBMM’den geçmezken 129’unun cezasının infazı için yasa çıkarıldı.

İstiklal Mahkemeleri ise Meclis’i devre dışı bırakarak iki bine yakın idam kararına imza attı.

Türkiye Cumhuriyeti’nde son idam cezası infazı 25 Ekim 1984 tarihinde gerçekleştirildi. Yasalarımızda olmasına rağmen o tarihten itibaren idam cezalarının hiçbiri yerine getirilmedi; 12 Nisan 1991 tarihinde dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından çıkarılan ve “Özal affı” olarak da adlandırılan “Terörle Mücadele Kanunu’nun geçici 4. maddesi uyarınca öngörülen şartla salıverme” kararıyla 500’e yakın ölüm cezası dosyası 10 yıl ağır hapse dönüştürüldü. 

TBMM’nin 1960 – 1984 yılları arasında idam cezasını onayladığı kişilerin sayısı

765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ölüm cezası öngörülen suçlar:

  • 125. madde Devletin ülkesi ve egemenliğine karşı cürümler
  • 126. madde Vatandaşın devlete karşı harbe katılması
  • 127. madde Yabancı devletin Türkiye aleyhine harp açmasını tahrik
  • 128. madde Asker toplama ve hasmane hareketlerde bulunma
  • 131. madde Askeri tesisleri tahrip
  • 132. madde Devletin emniyetine ilişkin evrakı tahrip
  • 133. madde Devlet güvenliğine karşı casusluk
  • 136. madde Devletin güvenliğine ilişkin bilgiyi açıklama
  • 137. madde Savaş zamanında yayım ve açıklanması yasaklanan bilgilerin açıklanması
  • 138. madde Devletin güvenliği için gizli kalması gereken keşif, ihtira ve yenilikleri açıklamak
  • 141. madde Devlet düzenini sınıf esasına dayandırmak amacıyla örgütlenme
  • 146. madde Anayasaya karşı işlenen suçlar
  • 147. madde Bakanlar Kurulu’nun görev yapmasını zorla engelleyen ya da buna teşvik edenler
  • 149. madde Hükümet’e yönelik silahlı isyan, halkı birbirine karşı silahlandırmaya teşvik suçu
  • 152. madde
  • 156. madde Cumhurbaşkanı’na suikast
  • 403, 406, 407. maddeler Uyuşturucu ticareti (1990 yılında “müebbet ağır hapis cezası”na çevrilmiştir.)
  • 418. madde Mevsuf ırza geçmeler (1990 yılında “müebbet ağır hapis cezası”na çevrilmiştir.)
  • 439. madde Mevsuf kız kaçırmalar (1990 yılında “müebbet ağır hapis cezası”na çevrilmiştir.)
  • 450. madde Adam öldürme
  • 499. madde Adam kaldırma

Türk Ceza Kanunu (TCK), Askeri Ceza Kanunu, Orman Kanunu, Uyuşturucu Madde Kaçakçılığı ile Mücadele Kanunu olmak üzere 4 yasada 41 ayrı madde ile düzenlenen idam cezasının, tamamen kaldırıldığı 2004 yılına kadarki seyri şu şekilde:

  • 1984 yılından itibaren fiilen uygulanmayan idam cezası ilk kez, Prof.Dr. Hikmet Sami Türk’ün Adalet Bakanı olduğu dönemde 3 Ekim 2001 tarihli 4709 sayılı Kanunla “Savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışındaki suçlar” için mevzuatımızdan kaldırıldı. 
  • DSP-MHP-ANAP’ın kurduğu 57. hükûmet döneminde 3 Ağustos 2002 tarihli 4771 sayılı Kanun ile “Savaş ve çok yakın savaş tehdidi hâllerinde işlenmiş suçlar hariç” koşulu ile düzenlemeye gidilerek tüm idam cezası kararları ömür boyu hapse dönüştürüldü. 
  • 15 Ocak 2003 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Ek “barış zamanında” Ölüm Cezalarının Kaldırılmasına İlişkin 6 No’lu Protokolü imzalandı, ardından “Ölüm Cezasının Her Koşulda Kaldırılmasına İlişkin” 13 No’lu Protokol’ü onaylanarak yürürlüğe girdi.
  • 7 Mayıs 2004 tarihli 5170 sayılı Kanun ile, Anayasa’dan idam cezalarıyla ilgili maddeler çıkarıldı.
  • Ölüm cezası, 14 Temmuz 2004 tarihli 5218 sayılı Kanun ile tamamen Türk Ceza Kanunu’ndan kaldırıldı.

İdam cezası yeniden nasıl ve kimler tarafından gündeme getirildi?

İdam cezası, 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişimi ardından sıklıkla dile getirilmeye başladı. Eylül ayında ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarıyla yeniden gündeme geldi. Bahçeli, “çocukların cinsel istismarı” başta olmak üzere “cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar” ile “cebir ve şiddet kullanarak anayasanın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya çalışmak” suçları için idam cezasının tekrar gündeme getirilmesi önerilerinde bulundu:

“Milliyetçi Hareket Partisi iç yaralayıcı gelişmeleri endişeyle takip etmektedir. Kalıcı ve köklü önlemleri almak ertelenemez bir mecburiyettir. İlk başta akla gelen ve makul bir şekilde tartışılmasında fayda bulunan cezai yaptırımların arttırılması, derinlikli ve tesirli hale getirilmesidir. Bu konuda “İdam Cezası”nın hukuk mevzuatımıza tekrar alınması iğrenç ve ilkel suçların işlenmesini caydırabilecektir. 

Çocukları, kadınları, masum ve mazlumları en aşağılık yöntemlerle hedef alan canilerin, katillerin, insanlık düşmanlarının fiillerine karşılık gelen cezaların adil ve orantılı tespiti milli birlik ve dayanışma şuurunun istikbali açısından zorunluluktur.

Türk Ceza Kanunu’nun 103’üncü maddesinde düzenlenen “Çocukların Cinsel İstismarı” başta olmak üzere, yine aynı Kanunu’nun 6’ıncı bölümünde yer alan “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar” ile 309’uncu maddede düzenlenen “Cebir ve Şiddet Kullanarak Anayasa’nın Öngördüğü Düzeni Ortadan Kaldırmaya Çalışmak” suçları hakkında İdam Cezası getirilmesi önyargısız şekilde değerlendirilmelidir.

…Türkiye’nin toplumsal dirliği, insan hak ve güvenliği, ilaveten hukuksal istikrar açısından İdam Cezası mutlaka gündeme alınmalıdır.

İdam Cezasının uygulanmasında ölçülülük ilkesine bağlı kalarak, verilen cezanın işlenen suç ile denge ve orantısı kurulacak, şiddet ve dehşet selinin önü alınmış olacaktır.”

İdam cezası yeniden geçerli olur mu? Bunun için hangi yasal değişikliklerin yapılması gerekir?

Türkiye’de idam cezasının yeniden mümkün olabilmesi için Anayasa’nın 175’inci maddesine göre ölüm cezasına ilişkin Anayasa değişikliği referanduma sunulabilmekte. Buna göre eğer Meclis’te 360 oya ulaşılırsa söz konusu değişiklik referanduma götürülebilecek. Meclis’te 400 oyun üzerine çıkıldığında referanduma gerek kalmadan idam cezasıyla ilgili Anayasa değişikliği yapılabilecek.

Ancak, Anayasa’nın 90’ıncı maddesinin 5’inci fıkrasına göre Türkiye’nin bağlı olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve ek protokolleri kanunların üzerinde. Buna bağlı olarak Türkiye’nin idam cezasıyla ilgili Anayasa değişikliğini yapabilmesi için, 2004 yılında kabul edilen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) 6’ncı madde ve 13 ek protokollerinden de vazgeçmesi gerekmekte.

Öyle ki idam cezasının geri getirilmesi tartışmalarıyla ilgili Meclis Başkanı Mustafa Şentop da 4 Eylül 2020 tarihinde “Bu konuda cezanın gelebilmesi için bir Türkiye içerisinde anayasa değişikliğine ihtiyaç var, bir de Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde ek protokoller var bunlarla ilgili de değerlendirilme yapılması gerekir, bu konuda takdir parlamentomuzun, görüşülüp, tartışılması gereken bir konu.” açıklamasında bulundu.


İdam Cezası Tartışmaları Özel Dosyamız kapsamında görüş bildiren hukukçular: