Avukat Hakları Grubu’nun çevrim içi yayınında mesleğe yeni başlayan genç avukatlar konuştu. Av. Gülay Koçak ve Av. Beşir Ekinci mesleğe adım attıklarında yaşadıkları sorunlar ve karşılaştıkları zorluklar hakkında deneyimlerini aktardılar.
Özgüveni Eksik Avukatlar Olarak Mesleğe Başlıyoruz
Stajını tamamladıktan sonra serbest olarak avukatlık yapmaya başladığını belirten Av. Beşir Ekinci, avukatlık ruhsatı aldıktan sonra boşluğa düştüğünü ifade etti. “Elimizde avukat olduğumuza dair kimlik haricinde ne var? Ben baro binasından dışarı çıktıktan sonra avukat olduğumu özgüvenle söyleyebilecek miyim? Bana bu özgüveni veren bir kurum var mı? Bu eksiklikle mesleğe başlıyoruz.” dedi.
Yetersiz Şartları Mecburen Kabul Edenler Var
Ekinci, ruhsat aldıktan sonra hukuk bürolarında çalışmak için araştırmalar yaptığını fakat pek çok hukuk bürosunun önerdiği ekonomik ve sosyal şartların yetersiz olduğunun altını çizdi. Ekinci “ Bir avukata teklif edilen miktar 3 bin ila 3 bin 500 lira civarında. İstanbul Üniversitesi Hukuk mezunu arkadaşlarla konuştuğumuzda ‘Biz de kendi ofisimizi açalım’ diyorlar. Çünkü bir ay boyunca 3 bin 500 lira kazanmak için uğraşıyorlar. Bunun dışında uğradıkları mobbing, mesai saatleri, sağlık güvenceleri ya da kendi ofisini açtığında ‘Nereden başlayacağım?’ endişeleri var. Bunların hepsini bir kenara bıraktığımızda ellerinde kalan tek şey 3 bin 500 lira. Maalesef bunu kabul eden meslektaşlarımız var. Onlarda mecbur kalıyorlar.” ifadelerini kullandı.
Genç Meslektaşlarımız Şartları Kabulleniyor
Stajyer avukatlara tecrübesiz oldukları için mesleki olarak çok fazla sorumluluk yüklenmediğini hatırlatan Av. Gülay Koçak “Stajyerlere ‘Henüz bilmediğiniz için o işi tehlikeye atabilirsin.’ diyorlar. Tüm mesele orada başlıyor. Çok fazla iş yapmıyor. Çok fazla para da almamalı. Bakış açısı bu. Zorunlu 1 yıllık staj döneminin hiçbir faydası yok. Staj sürecimde üç farklı avukatlık bürosunda çalıştım. Değişen hiçbir şey yok. Arkamızda duran bizi koruyan, kollayan bir kanun düzenlemesi yok. Herkes sizinle aynı şartlarda bu işi yaptığı için kabullenmişlik var.” değerlendirmesinde bulundu.
Koçak, mesleğe yeni başlayan avukatların çok fazla seçeneklerinin olmadığını, maaş ve sosyal haklar bakımından pek çok hukuk bürosunun benzer şartlar önerdiğini ifade etti. “Bu noktada çok fazla seçeneğiniz yok” diyen Koçak, hukuk bürolarının belirttikleri şartları kısmen sağladıklarını ya da hiç sağlamadıklarını söyledi.
Bekleme Süresi Zorlu Bir Mücadele Süreci
CMK eğitimlerine yapılan başvurunun ardından iki aylık bir bekleme süresinin olduğunu söyleyen Beşir Ekinci, bu süre zarfında hiçbir şey yapamadıklarını söyledi. Ekinci “Müvekkil çevreniz yoksa olduğunuz yerde kalıyorsunuz. Mesleki gelişim videoları izliyorsunuz. Bazen canınız sıkılıyor ve adliyeye gidiyorsunuz. Tüm bunların yanında CMK’yı açınca bir haftalık eğitimin ardından programdan görevlendirmeler gelmeye başlıyor. Her ne kadar cübbeyi giydikten itibaren avukat olsakta avukatlığın asıl temel taşı olan mücadelecilik kavramını yaşamaya başlıyoruz.” yorumunu yaptı.
CMK Eğitimi Zorunlu Stajda Yapılabilir
CMK eğitiminin zorunlu staj döneminde verilebileceğini belirten Gülay Koçak, başvuru sonrası iki aylık bekleme sürecinin de ortadan kalkabileceğini ifade etti. Koçak “Önümüzde koskoca bir yıllık staj dönemi var. Zaten eğitimde öğreneceğimiz bilgileri hayat boyu kullanacağız. Bu eğitimin staj esnasında verilmesi ve ruhsatı alır almaz mesleğe başlamak gibi bir seçenek varken neden iki aylık bekliyoruz? Çalışacak bir iş bulamazsak iki ay gerçekten hiçbir şey yapamıyoruz.” diyerek genç avukatların mesleğe adım attıkları süreçte bu eğitimle ilgili yaşadıkları probleme değindi.