Haber: Taha Ahmet Özel
Türk Ceza Hukuku Derneği’nin Pazartesi Forumları kapsamında düzenlediği çevrim içi yayında Zorunlu Aşı ve Ceza Hukuku konusu ele alındı. Yayına konuk olan Prof. Dr. Özlem Yenerer Çakmut ve Dr. Öğretim Üyesi Barış Erman, konuyla ilgili görüşlerini aktardılar.
Aşıların Zorunluluğu Bazen Kamu Bazen İdare Hukuku Bazen de Özel Hukuktan Kaynaklı
Aşılama uygulamalarının karşımıza çıktığı alanları sıralayan Dr. Barış Erman “Çocuklara yönelik aşılamanın pek çok ülkede olduğunu görüyoruz. Karma aşı, çocuk felci, çiçek aşısı gibi bunlara ilişkin bir çok düzenlemeler var. Birçok ülkede de bunlarla ilgili düzenlemeleri görüyoruz. Bazı ülkelerde de olmadığını görüyoruz. Bunların başında yakın döneme kadar Almanya’yı görüyorduk. Risk gruplarına veya belirli meslek gruplarına yönelik kampanyalar ya da zorunlu aşılamaları görüyoruz. Bu zorunluluk kimi zaman kamu hukukundan kaynaklanıyor. Kimi zaman ise idare hukuku veya özel hukuktan kaynaklanıyor. Örneğin sağlık sektöründe çalışanlara yönelik bir zorunluluk getiriliyor. Bu zorunluluğu bazen hastanelerin bazen de idari bir kararla getirildiğini görebiliyoruz.” dedi.
Dr. Erman, genel aşılamanın Doğu Avrupa ülkeleri Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Bulgaristan, Fransa’da zorunlu tutulduğunu ifade etti. Salgın sırasında yapılacak aşılamayla ilgili çeşitli sorular ve soru işaretleri bulunduğunu belirten Erman “Salgın dönemlerindeki aşılama acaba olağanüstü hal olarak kabul edilebilir mi? İnsan haklarının askıya alınması sebebi olarak kabul edilebilir mi? Bu kapsamda bir aşılama yapılabilir mi? Bu bizi Covid-19’la ilgili olarak da nasıl ilgilendirecek? Tüm bu sorular cevaplamamız gereken önemli bir sorun alanı olarak karşımıza çıkmakta.” şeklinde konuştu.
Fransa’da Aşılara Güven Çok Düşük
Zorunlu aşıların giderek yaygınlaşmaya başladığının altını çizen Erman “Avrupa ülkeleri çerçevesinde giderek yaygınlaştığını görüyoruz. Almanya’ya bakacak olursak özellikle ilkesel bir şekilde karşı çıkan bir ülke olmasına rağmen ilk kez Mart 2020’de kızamık aşısını çocuklara zorunlu hale getirdi. Bugün Alman hükûmeti Covid aşısının asla zorunlu olmayacağını defalarca taahhüt etmesine rağmen bu konu tartışılmaya başlandı.
Fransa’da ise zorunlu aşıların miktarının fazla olduğunun altını çizen Erman, yeni aşıların da zorunlu olduğunu belirtti. Erman “2018’de 11 yeni aşı daha zorunlu hale getirildi. Fransa’da aşıya yönelik güven oldukça düşük durumda. Son 5 yılda aşılara olan güven oranı artmış olmasına rağmen Avrupa’ya göre hâla düşük. Aslında sürekli bir orantılılık meselesi tartışıyoruz. Bir tarafta toplumun sağlık hizmetlerine ulaşma hakkı, sağlıklı yaşam hakkı, yaşam hakkı gibi hukuksal değerler var. Öbür tarafta bireyin kendi geleceğini belirleme hakkı, insan onuru ve özel hayatı üzerindeki geleceğini belirleme hakkı var.” ifadelerini kullandı.
Devletler Aşıları Güvenilir Hale Getirmeli
“Avrupa Komisyonu diğer aşılara göre Covid-19’la ilgili olarak farklı bir aşılama stratejisi geliştirdi” diyen Dr. Erman, komisyonun yayımladığı stratejideki önemli detaylara vurgu yaptı. “Ekim 2020’de yayımlanan stratejide Covid-19 aşısıyla ilgili yanlış ve yanıltıcı bilgilerin yavaşlamamış olması ve bu durumun aşının zamanında uygulanmasına sekte vurabileceğinden endişe ediliyor. Bunun için yanlış ve yanıltıcı bilgilerle mücadele için proaktif ön alan olması gerektiğine ihtiyaç olduğu ifade ediliyor. Devletleri vatandaşlarına objektif, gerçeklere dayanan ve hedefe yönelik bilgileri ulaştırmaya yöneltmek istiyor. Çok önemli husus ise gerçekten bu pandemiden kurtulmamızın tek yolu, yöntemi aşı olacaktır. Tek kurtuluşumuz aşıdır ve Avrupa Birliği’nin yüksek standartlarının onay prosedürü nedeniyle güvenli veya etkinlik konusunda herhangi bir kısa yol söz konusu değildir.” diye konuştu. Erman ayrıca Avrupa Komisyonu’nun stratejisinde devletlerin halka aşıların güvenilir olacağına dair bir taahhütte bulunmaları çağrısı yaptığını da sözlerine ekledi.
AİHM’in Aşıyla İlgili En Yakın Kararı Solokhin Kararıdır
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin zorunlu aşıyla ilgili bugüne kadar doğrudan herhangi bir kararı bulunmadığının altını çizen Erman bunun sebebini “Çünkü çocuklara yönelik zorunlu aşı konusunda verdiği kararlar var. Bu konuda en yakın söylediği şey Solokhin Ukrayna kararıdır. Solokhin başka bir tedavi için hastaneye gitmişken kendisine orada zorunlu aşı yapılıyor. Ukrayna’da yapılan aşının kanunen zorunlu olduğunu görüyoruz. Kişi ısrarla aşıya karşı çıkmasına rağmen aşı yapılıyor ve ilgili sağlık personelinin de idari olarak disiplinsel olarak cezalandırıldığını da görüyoruz. Burada AİHM kamu sağlığı ile kişinin fiziksel bütünlüğü arasında bir denge kurulabileceğini söylüyor.” sözleriyle açıkladı.
Toplum Sağlığını Korumak İçimn Müdahale Yapılabilir
Biyotıp Sözleşmesi’nin Açıklayıcı Raporu’na da değinen Erman, raporda hiçbir şekilde zorunlu aşının yer almadığını belirtti. Erman “Kişinin kendi sağlığının korunması açıkça belirtilen durumlarda istisnadır. Bir kişiye orantılı olarak toplumun sağlığını korumak için zorunlu müdahale yapabilirsiniz. Ama kişinin kendi sağlığını korumak için kişiye karşı bir müdahale yapıyorsanız bunun açıkça sözleşmede gösterilmesi gerekiyor. Zorunlu aşıyla ilgili böyle bir durum yok.” dedi.